| Eğer ben gelmezsem, en yakın nehri Akıntı yönünde takip edip, sahile ulaş. | Open Subtitles | ان لم تشاهدني اعبر البلاد الى اقرب نهر إتبعه مع التيار إلى الساحل | 
| Akıntı zayıflamaya başladığında açık denizde yüzme tehlikesini alacakları kadar yetersiz yiyecek vardır. | Open Subtitles | عندما يبدأ التيار في الضعف، لا يبقى من الطعام ما يستحق المخاطرة لأجله | 
| Ama bir kadın için, her şey bir Akıntı gibi devamlıdır. | Open Subtitles | مع النساء ، يمضى كل هذا سوياً مثل تيار الماء | 
| Hiçbiri anında öldürecek güçte değil. Akıntı onu buraya taşımış olabilir. | Open Subtitles | لا شيئ تاثيراته قاتله فوراً التيارات كان يُمكنُ أنْ تحْملَها هنا | 
| Su altında, gelen sular güçlü bir Akıntı yaratabilirler ve pisi balıkları suyun kaldırma kuvvetini yakalamakta ustadırlar. | Open Subtitles | تحت الماء، يسبب المد المتدفق تيارا قوياً تستغله المخلوقات، كالسمكة المفلطحة هذه، للتنقل. | 
| Yani Akıntı batıya doğru gidiyor, bana sol tarafı gösterdi. | Open Subtitles | ، إذاً التيّار المائي يذهب الى الغرب واشارت الى اليسار | 
| Akıntı daha da soğuyana kadar derinlikleri takip edip daha çok derinlere yüz. | Open Subtitles | أسبح بعيداً و عميقاً. أتبع التيار حتى تكون المياه باردة للغاية نحو الأعماق. | 
| Akıntı daha da soğuyana kadar derinlikleri takip edip daha çok derinlere yüz. | Open Subtitles | أسبح بعيداً و عميقاً. أتبع التيار حتى تكون المياه باردة للغاية نحو الأعماق. | 
| Eğer Akıntı bu şekilde devam ederse, çıkış yaklaşık olarak şurada olmalı. | Open Subtitles | وإذا انقطع التيار الكهربائي الطريق ثم، سوف كلا نهاية الكهف يكون هنا. | 
| Hatta, bir Akıntı kanalı var günde iki kere, oldukça hızlı gelgit oluyor, | TED | في الواقع, هناك قناة إندفاع حيث التيار ينتقل إلى الأمام وإلى الخلف, مرتين يومين, بسرعة نوعا ما | 
| Akıntı o kadar güçlü ki, insanı başladığı noktaya geri atıyor. | Open Subtitles | إنّ التيار قوي جداً و سيرجعك من حيث بدأت. | 
| Nehrin iki yakasına da köpekli iz sürücüler istiyorum Akıntı yönüne de tersine de. | Open Subtitles | أريد أضاءة جانبي النهر لميلين بأتجاهي التيار | 
| Ama bir kadın için, her şey bir Akıntı gibi devamlıdır. | Open Subtitles | مع النساء ، يمضى كل هذا سوياً مثل تيار الماء | 
| Ama tehlikeli bir ters Akıntı var ve geçen sene burada bir adam boğulmuştu. | Open Subtitles | هناك تيار خطير لقد غرق رجل هنا العام الماضى | 
| Akıntı mesafeyi sanki on mile çıkarıyor. | Open Subtitles | التيارات تَجْعلُها تَبْدو مثل عشرة أميال. | 
| Akıntı mesafeyi sanki on mile çıkarıyor. | Open Subtitles | التيارات تَجْعلُها تَبْدو مثل عشرة أميال. | 
| Akıntı olmasına rağmen bol miktarda su var. | Open Subtitles | بالرغم الى ان المد يتجه الى هناك لازال هنا الكثير من الماء | 
| Mayıs Sinekleri larva halindeyken, Akıntı onları dışarıdan buraya taşımıştı. | Open Subtitles | حملهم التيّار للدّاخل هنا من الخارج كيرقات. | 
| İşte bu yüzden galaksileri, kozmos boyunca hareket ettiren bir kara Akıntı var. | Open Subtitles | ولهذا السبب نرى البقعة الباردة ولهذا السبب هناك هذا التدفق المظلم من المجرات | 
| Akıntı, kaynaktan doğuya doğru, deniz kabardığında ise batıya doğru olur. | Open Subtitles | تدفق لجهة الشرق من المصدر و لجهة الغرب مع إرتفاع البحر | 
| Yüzeydeki sıcak akıntılarla birleşerek dev bir Akıntı ağı oluşturuyor. | Open Subtitles | يرتبط النظام مع تيارات السطح الدافئة لتشكيل شبكة واحدة عملاقة | 
| Akıntı onu sürüklerdi ama cesedi görülürdü. | Open Subtitles | المَدّ لَرُبَّمَا سَحبَه، لكن جسمَه كان يَجِبُ أنْ يَظْهر | 
| Farkında değilsiniz, Akıntı karşımıza çıkacakların yanında hiç kalır. | Open Subtitles | آنسة دعيني أخبرك شيء. المنحدرات لا تعد شيء بالنسبة لما هو قادم | 
| Çok yakında Gus işimize yarayan bir Akıntı ve rüzgâr var. | Open Subtitles | قريبا جدا، جوس. نحن عندنا نسيم جيد و افضل تيارا. | 
| İleride Akıntı var, baba. Sular köpürüyor. | Open Subtitles | أستطيع رؤية شلال أمـامنـا يـا أبي ميـاه بيضـاء | 
| Bu arada, şu zemin katındaki Akıntı vardı ya, gelecek hafta başı tamir etmesi için birini yollayacaklarmış. | Open Subtitles | بالمناسبة, بشأن ذلك التسرب في السرداب سوف يرسلون شخصاً آخر للعمل على ذلك, ابتداءً من الأسبوع القادم | 
| Böylece bu yumurtalar Akıntı ile nehrin aşağılarına,.. | Open Subtitles | وليعودوا مجددا إلى أسفل النهر إلى نفس المكان الذي خرجت منه اليرقات في السابق | 
| Bu doğruysa burada bir yukarı Akıntı olmalı. | Open Subtitles | لو كان هذا صحيح، يجب أن نبدأ من منبع النهر هنا. |