| Hindi Mitolojisine bakın. Jatayu Akbaba tanrısı ve 10 kafalı Şeytan Ravana'dan Sita Tanrıçası kurtarmak için riske ediyor. | TED | وفي الديانة الهندوسية، جاتايو كان النسر الإله، وقد غامر بحياته لينقذ الإلهة سيتا من الشيطان ذي العشر رؤوس رافانا. |
| Gerçeklerinin aksine Akbaba kamerası inmek için düz bir alana ihtiyaç duyuyor. | Open Subtitles | على عكس النسر الحقيقي الذي يحمل الكاميرا يحتاج الى مسار سلس للهبوط. |
| Yalnızca 180 santimetrelik kanat genişliği ile bu Akbaba, alçak basınç alanlarını kullanarak bazen saatlerce havada kalıp Portekiz'deki yuvasından Afrika'ya göç etti. | TED | بطول جناح من 180 سنتيمتر فقط، هذا النسر المهاجر لأفريقيا من عُشّه في البرتغال، مُعتمدًا على تيّارات صاعدة حراريّة ليبقى عاليًا لعدّة ساعات. |
| Akbaba, Arananlar Listesinde altıncı sırada. Pissant. | Open Subtitles | إنّ العقاب الليلي عدد 6 على أكثر قائمة المطلوبين. |
| Bu, akbabalara cazip gelen şeyin beyin olduğunu ve Akbaba davranışını çalışmanın kanıtları bir araya getirmeye nasıl yardımcı olduğunu göstermektedir. | TED | هذا يشير إلى أن المادة الدماغية كانت طعماً للنسور ويوضح كيف يمكن لدراسة سلوكيات النسور أن تساهم في جمع بعض الأدلة. |
| O öldüğünde, o zaman uğraşacağı birden fazla Akbaba olacak. | Open Subtitles | عندما يموت، سيكون هناك أكثر من نسر واحد للتصدّي له |
| Üç kere çalalım ve cevap verince Ne Akbaba yok artık. | Open Subtitles | ندقة ثلاث مراتَ وعندما يُجيبُ بابا نويل سيتخفي من الوجود |
| Model yapımcısı Malcolm Beard bu mükemmel boyutlardaki Akbaba kopyasını yapmak için yüzlerce saat çalıştı. | Open Subtitles | صانع النموذج مالكولم بيرد قضى المئات من الساعات في تصميم وبناء هذه النسخة طبق الأصل من النسر. |
| Akbaba grubu Kenya da toplanırken kamera kuş hazırlıklarını yapıyor. | Open Subtitles | اثناء قيام افراد طاقم النسر التجمع في كينيا, الطائر الذي يحمل الكاميرا يأخذ كل شيء في خطوته |
| Farklı bir uçak olabilir, ama Akbaba rutinini biliyor. | Open Subtitles | قد تكون طائرة مختلفة ولكن النسر يعرف الروتين. |
| Güneş çıktı, bir Akbaba gördüm. | Open Subtitles | حسناً , لقد شاهدت الغروب وشاهدت النسر الامريكي |
| Akbaba yumurtasının hayatta olması pek mümkün değilmiş ama ben arayınca düşük görüntüleme sayısına uyandılar ve bugün kameraları çıkarmaya karar verdiler. | Open Subtitles | وقالوا أن الأمر لا يُرجح صحته أن بيضة النسر لا تزال حيّة ..لكن اتصالي |
| Akbaba ekibi Deer Park güvenli bölgesine giriş yapıyor. | Open Subtitles | فريق النسر يقترب من .منطقة حديقة الغزلان الآمنه |
| "Akbaba" KANlT | Open Subtitles | الدليل الثابت الوحيد عندنا ضدّ العقاب الليلي. |
| -Satışı Akbaba yapıyor olabilir. | Open Subtitles | نفكّر العقاب الليلي التموين. العدد ذلك مضيعة للوقت. |
| Kaplan ekibine ulaşmaya çalışacağım ama Akbaba'nın iletişimi yok. | Open Subtitles | ستعمل محاولة لتمرير كلمة لفريق النمر. لكن العقاب لا يوجد لديه األوامر. |
| Kenya'da sekiz farklı Akbaba türü var. 6'sının soyu yüksek oranda tehlike altında. | TED | لدينا 8 أنواع من النسور موجودة في كينيا، 6 منها مهددة بشكل كبير بالانقراض. |
| Lousiana'da yaşayan iki tür Akbaba hindi akbabası ve rahip akbabadır. | TED | تعيش في لويزيانا نوعان من النسور النسور الرومية والنسور السوداء. |
| Bundan birkaç yüzyıl sonra ise, kızıl Akbaba da aynı civarda öldü. | TED | بعد ذلك بقرون قليلة، مات أيضاً نسر صغير في نفس المنطقة. |
| Ve işte: benim Ne Akbaba kostümüm. | Open Subtitles | وهذه ملابس بابا نويل أُريدُك أَنْ تصنعي مثلها. |
| İlk beslenen Akbaba büyük bir tehlike ile karşı karşıya. | Open Subtitles | اول كوندور اتى ليتغذى هو الآن في وضع غير مؤات. |
| Patagonya'da ise Akbaba yuvasını kurduğu alana dönüyor. | Open Subtitles | مرة اخرى الى باتاغونيا, يعود الكوندور إلى موقع عشه. |
| "Onun için yolumu değiştirip bu taraftan geldim." Akbaba şöyle demiş... | Open Subtitles | فكيف استدرت وتوقفت هنا بهذه الطريقة قال الصقر التركى القديم |
| Ona Akbaba diyoruz çünkü geliyor neredeyse çözülmüş davaları kendi çözüyor sonra tüm alkışı topluyor. | Open Subtitles | نسمية الجشع لأنه دائماً ما ينقض علينا و يحل القضايا التي كادت ان تغلق |
| Jake, söylemezsem içimde kalır, dün Akbaba olayında yaptıkların çok olgunca şeylerdi. | Open Subtitles | جايك علي القول الطريقة التي تعاملت بها مع الجشِع أمس كانت ناضجة جداً |
| Yani, o Akbaba kocana de ki: başkasının cesedini gagalamak zorunda kalacak. | Open Subtitles | .. لذا، بوسعكِ إخبار زوجكِ المتوحش ذلك أنه سيضطر لانتظار جثة أخرى |
| Sarkık suratlı bir Akbaba, kızıl boyunlu bir devekuşu olabilir. Her halükarda, analojide, ikisinin de tüyleri dökülüyor. | Open Subtitles | عُقاب نوبي أو نعامة ذو عنق أحمر، أيّاً كان، فريشه يتساقط حسب التشبيه. |
| Hatta dağları kendilerine mesken edinen sakallı Akbaba gibi türlerin midesi o kadar asidiktir ki çoğu kemiği yalnızca 24 saatte sindirebilirler. | TED | في الواقع، فصائل كالنسر المُلتحي المُقيم في الجبال معدتُها حِمضية. حيث بوسعها هضم أغلب العظام في 24 ساعة فقط. |
| Soran olursa, bundan böyle adın Akbaba, tamam mı? | Open Subtitles | كنت هيرينغ من الآن، إذا طلب أي شخص. |
| Bazen avının peşindeki bir Akbaba gibi hayatı parçalıyordu. | Open Subtitles | فى بعض الأحيان تمزقنا الحياة كنسر يبحث عن فريسته. |