| Sizden kötü alışkanlıklar geçti. Adamlarını bu pis yerden çıkart. | Open Subtitles | لقد اكتسبت بعض العادات السيئة منك اخرج برجالك من هنا |
| Fakat bazen arkadaşlar seni tehlikeli yollara götürebilir ve kötü alışkanlıklar öğretebilirler. | Open Subtitles | لكن أحياناً الاصدقاء يمكن ان يقودوك الى مسارات خطيرة ويعلمك العادات السيئة |
| İşte, iş anlamında tüm yaptığın, Pennsylvania'da kömürle çalışan bir bok çukurunda lav dürtmek olunca bazı kötü alışkanlıklar ediniyorsun. | Open Subtitles | اسمع، عندما كلكم تكافحون من أجل حياة هي وخرة لهب في مسحوق فحم بنسلفانيا الأخرق انت طورت بعض العادات السيئة |
| - Affedersin. Eski alışkanlıklar. Bir dahaki sefere zili çalarım. | Open Subtitles | آسف لذلك، عادات قديمة سأقرع جرس الباب في المرّة المقبلة |
| Yıllardır o gülünç uzay dizisinde oynarken bazı kötü alışkanlıklar edinmiş. | Open Subtitles | بعد بعد مرور سنةً ذلك الأوبرا الحيزية المضحكة، هو يُلتَقطُ بَعْض العاداتِ السيئةِ. |
| Aynı dil, aynı alışkanlıklar. Temizdir. sessizdir, yardımseverdir. | Open Subtitles | نفس اللغه,والعادات نفسها و هو نظيف و مفيد |
| Sanıyorum davranış bilimciler size söyleyecektir. Değiştirilmesi en zor olan alışkanlıklar hayatın ilk evresinde öğrendiklerinizdir. | TED | أعتقد ان علماء السلوك سوف يخبرونكم أن من الصعب تغيير العادات التي اكتسبتموها في مرحلة مبكرة من العمر. |
| Bu alışkanlıklar, bütün kadınları ezip korkutuyor, hayatta kalmaları için erkeklere bağımlı hâle getiriyor ve bu, erkek egemen sistemin devam etmesine sebep oluyor. | TED | إذن كل هذه العادات مجتمعة تحطم المرأة، تملؤها بالخوف وتجعلها معتمدة بالكلية على الرجل من أجل نجاتها، وهذا ما يسمح لنظام قوة الرجل بالاستمرار. |
| Ve elbette alışkanlıklar mimari tarafından zorla kabul ettiriliyor. | TED | وبالطبع العادات تفرضها الهندسة المعمارية. |
| - Bir ay oldu bile. - Bruce, eski alışkanlıklar zor kaybolur, biliyorsun. | Open Subtitles | لقد انقضى عام باكملة بروس , لا يمكنك محو العادات القديمة بسهولة |
| Eski alışkanlıklar zor bırakılıyor. - Ya da seninkiler, hiç bırakılmıyor. | Open Subtitles | جيّد،ارى تلك العادات القديمة تموت بصعوبه، أو،في حالتك،لا تموت ابدا. |
| Şey, bazen eski alışkanlıklar zor bırakılır. | Open Subtitles | حسنا .احيانا يصعب التخلص من العادات القديمة. |
| Ama eski alışkanlıklar zor ölüyor. | Open Subtitles | لكن أعتقد أن العادات القديمة تموت بصعوبة |
| Eski alışkanlıklar kolay gitmez, hatta eski bir donanmacı için bile. | Open Subtitles | العادات القديمة تزول بصعوبة وهي أصعب على رجال البحرية القدماء |
| Gerçekten. Alışkanlık bu. alışkanlıklar değişebilir, değil mi? | Open Subtitles | أنا كذلك، إنها أصبحت عادة لديّ لكن العادات يمكن التخلي عنها |
| Galiba eski alışkanlıklar kolay terk edilmiyor. | Open Subtitles | أظنّ بأنّ العادات القديمة لا تزول بسهولة |
| Eski alışkanlıklar kolay kolay ölmez bu yüzden sabah sohbetleriniz için buluşmak isterseniz her sabah bu masa benim adıma ayırtılmış olacak. | Open Subtitles | العادات القديمة تموت بصعوبة و اذا اردتم ان نلتقي كما اعتدم من اجل ثرثرة الصباح اذا هذه الطاولة ستظل محجوزة بإسمي |
| Eski alışkanlıklar kolay bırakılmıyor. | Open Subtitles | العادات القديمة لا تموت بسهولة والرجل الحقيقي لا يغير أبدا طبيعته. |
| Üçüncü adım, ikinci adımı izliyor, yeni zihinsel alışkanlıklar yaratmak. | TED | الخطوة الثالثة بعد الثانية، هي خلق عادات ذهنية جديدة. |
| Bazı eski alışkanlıklar hala güzel sebepler için var. | Open Subtitles | بَعْض العاداتِ القديمةِ ما زالَتْ حول للسببِ الجيدِ. |
| Ve alışkanlıklar bırakılması en zor şeydir. | Open Subtitles | والعادات.. من الصعب حقاً تركها. صحيح؟ |
| Robert Hooke, sağlığını günlük dozda pelinotu, afyon, cıva gibi bazı kötü alışkanlıklar yüzünden mahvederek yıllar önce ölmüştü. | Open Subtitles | مات روبرت هوك ولكن قبل سنوات من موته دهور صحته بنفسه بعادات سيئة جرعات يومية من الإفسنتين, الأفيون والزئبق |