Sokakta yaşayan birinin alışveriş arabasında pahalı bir çanta, tasarımcı giysileriyle dolu bir dolapta bitli bir ceket bulduk. | Open Subtitles | لدينا حقيبة راقية تم إيجادها في عربة تسوق لشخص يعيش في الشارع و سترة مليئة بالقمل في خزانة مليئة بملابس مصممين, فماذا يخبرنا هذا؟ |
Ama bu yine de Ashleigh'nin alışveriş arabasında köprü altına nasıl gittiğini açıklamıyor. | Open Subtitles | لكن انتظر هذا لا يزال لا يجيب عن كيف انتهى الأمر ب (أشلي) في عربة تسوق قرب الطريق السريع |
alışveriş arabasında duruyorlardı, değil mi? | Open Subtitles | التي تحملها عربة تسوق صحيح ؟ |
alışveriş arabasında bir ajanda buldum. | Open Subtitles | وجدت مخطط يومي في عربة التسوق |