| alıcılara yapılan baskılar satıcıların risk almasına neden oluyor ve muhtemelen tacizci yöneticilerin kollarına yolluyor. | TED | الحملات علي المشترين تجعل البائعين يتحملون المخاطر وترميهم في أحضان وسطاء من المحتمل أن يكونوا خطرين. |
| ve sizin gibi güvenilir alıcılara... teslim edilene kadar burada ürünümüzü saklıyoruz. | Open Subtitles | ونخزن منتوجاتنا حتى ظهور المشترين المناسبين مثلك تماما , يستطيع ان ياخذ الطلبيه |
| Uluslararası alıcılara satarsan anında ABD topraklarından çıkar. Böylece seninle ilişkilendirilemez. | Open Subtitles | يمكنكَ بيعه للمشترين الدوليين ، وسيترك أرض الولايات المتحدة على الفور، بدون أيّ أثر يعود إليكَ |
| Çünkü onlar ellerindeki kopyaları göndermeden önce alıcılara senin kopyalarını göndermeyi planlıyorum. | Open Subtitles | لأني أنوي أن أرسل نسخة كتبك العشرة للمشترين قبل أن يتمكنوا هم من إرسال نسخهم |
| Eğer elimde CIA istihbaratı olsa, alıcılara ihtiyacım olurdu ve takip edilemeyecek şekilde istihbaratı ulaştırabileceğim bir yol. | Open Subtitles | إن سرقت معلومات إستخبارات مركزية، فسأحتاج إلى مشترين... وطريقة لتسليم المعلومات لا يمكن تعقبها إليّ. |
| Bulunması zor malları anlayışlı ve yardımsever alıcılara satıyorum. | Open Subtitles | أنا أوفّر منتجات يتعذّر الحصول عليها لمشترين متعاونين وغزيري المعارف. |
| Hafıza ve öğrenmede hayati işlevi olan moleküler alıcılara da müdahale eder. | Open Subtitles | ويتداخل مع المستقبلات الجزيئية الحيوية للذاكرة والتعلم |
| Temsil ettiğim Amerikalı alıcılara göre, 10 araba sadece çerez. | Open Subtitles | المشترين الأمريكيّين الذين أمثّلهم, لهم, 10 سيّارات فاتح شهيّة . |
| Bu büyüleyici bir fikir,tabi ki işimizin... satıcıları tutuklamak,gelecekteki alıcılara yardım etmemek olması haricinde. | Open Subtitles | لقد سحرتنا بإستثناء عملنا هو أن نعتقل المروجين وليس مساعدة المشترين |
| Peki ya dünya çapındaki virüs için söz verdiğin alıcılara ne olacak? | Open Subtitles | ماذا عن كل المشترين حول العالم الذين وعدتموهم بتسليم الفيروس لهم؟ |
| Şimdi alıcılara... birinin çalındığını söylemeliyim. | Open Subtitles | الآن لابد أن أبلغ المشترين أن واحدة منهم مسروقة |
| Ya da daha kötüsü, olay alıcılara kalmış | Open Subtitles | أو ما هو أسوأ، في حال قرر المشترين |
| Bir çevrimiçi pazarın en ilgi çekici yönlerinden biri satıcıların alıcılara karşı çok daha sorumlu davranmalarını sağlaması. | Open Subtitles | واحدة من الابتكارات المثيرة للاهتمام حقا هو نظام المراجعة كله حيث يمكن للمشترين أن يكتبوا تقييم للبائعين والبضاعة |
| Bu şekilde satıcılar daha sorumlu oluyor ve alıcılara da satın aldıkları uyuşturucuların kalitesini saflığını ve etkililiğini değerlendirme fırsatı veriyor. | Open Subtitles | إنه يعطي المشترين وسيلة لتقييم كل من الجودة ونقاء وقوة المخدرات التي يتم شراؤها هذا يجعل هذه التعاملات التجارية اكثر أمانا للمشترين |
| Bu bizim Galt serumla alıcılara gitmeden önceki son şansımız olabilir. | Open Subtitles | (هذه قد تكون آخر فرصة لايجاد (جالت قبل أن ينتقل المصل للمشترين |
| Montero özel alıcılara parçaları göstermek için mesaiden sonra müzeyi ziyaret etmeyi seviyormuş. | Open Subtitles | أحبّ (مونتيرو) زيارة المتحف بعد ساعات الإغلاق، ليري القطع للمشترين |
| Groot onları gümrük için paketler; sonra eserlerin doğruluğunu kanıtlamak için Groot ile alıcılara uçarsınız. | Open Subtitles | و(غروت) يجمعهم لتجنّب الجمارك، ثم تسافر مع (غروت) لتثبت أصالتهم للمشترين. |
| - Donovan programı dünyanın bir ucundaki alıcılara transfer ediyor. Hasat Kapsülleri Kilitli. | Open Subtitles | دونافان) ينقل البرنامج إلى) مشترين عبر أنحاء العالم |
| - Donovan programı dünyanın bir ucundaki alıcılara transfer ediyor. Hasat Kapsülleri Kilitli. | Open Subtitles | دونافان) ينقل البرنامج إلى) مشترين عبر أنحاء العالم |
| Gidip alıcılara bakın. | Open Subtitles | إذهب للبحث عن مشترين |
| Çok hevesli alıcılara sattım. | Open Subtitles | بعتهم لمشترين ماهرين |