| Dr. Alain Gilles, davranış sağlığı klinik direktörü. | Open Subtitles | الدكتور آلان جيل مدير قسم الصحة السلوكية |
| O esnada, Alain, Lydia'nın yüzünü acımasızca inceliyordu. | Open Subtitles | @_HindSaad في تلك اللحظة, كان "آلان" يتفحّصُ وجه "ليديا" بتمعّن.. |
| Alain Delon veya Marlon Brando gibi değil de senin ve benim gibi erkeklerde güzelliğin kadında bulduğundur. | Open Subtitles | للرجال مثلك ومثلي لسنا ألان ديلون أو مارلون براندو أنت جميل، عبر النساء |
| Alain, seni tanımam bir şanstı. | Open Subtitles | الين, عندما اكتشف وجودك كان بالصدفة. |
| Bir yıllık ayıklığın ardından bu Alain'a verildi. | Open Subtitles | اليان قد أعطي هذه بعد سنة من توقفه من إدمان الكحول |
| Ya da yapamayacağına mı inanıyorsun? Ama buna çok fazla vurgu yapıyor olmamızın fazla önemi yok? Alain de Botton: Kâbus düşünce şu, | TED | ام انك لا تؤمن بذلك لانه لا يهم ان كنا نركز كثيرا على تلك المفاهيم او لا . فهي واقعية ألين دي بوتون: ان الكابوس الليلي |
| Her durumda, Alain çok yakında yeniden görüşeceğiz. | Open Subtitles | على كُلّ حال "آلان", سنتقابل ثانيةً، قريباً. |
| "Bu odada, uzun yıllar Alain Leroy kaldı." | Open Subtitles | ] هنا - لعدّة سنوات - عاش "آلان لوروا" [ |
| Beni senden çalan meşhur Alain'i hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أ تذكرين "آلان" المشهور الذي سرقتيني منه؟ |
| Marc, sana bir hayaleti takdim edeyim; Alain Leroy. | Open Subtitles | "مارك" اسمح لي أن أُقدّم لك العائد من الموت, "آلان لوروا". |
| Dostum Alain, gözlerini senden alamıyor. | Open Subtitles | صديقي "آلان" لم يستطع أن يرفع عيناه عنك. |
| Avro lisin'i, Alain Crouy ve Philippe Rollier temsil ediyor. | Open Subtitles | ويمثل صناع اللايسين الاوربيين ألان كروي وفيليب رولير |
| Alain! Alain, bana bak! Dövüşe odaklan. | Open Subtitles | ألان)، (ألان)، انظر إليِّ) هذا سهل حافظ على التركيز |
| Ben Alain Lepage, nörologunuz. Dr. Cocheton'u tanıyorsunuz. | Open Subtitles | أنا (ألان لوباج)، طبيبك العصبي تعرف الدكتور (كوشتون) |
| Alain, seninle gelmeme izin vermelisin. | Open Subtitles | الين, يجب ان تتركنى آتى معك. |
| Alain, peki yarın. | Open Subtitles | الين, انا اقصد غدا. |
| Bu da Alain Moreau adına birşeydir. | Open Subtitles | هذا ترك لاسم الين مورو. |
| Kim bilir, son birkaç yıldır onun ve Alain'in işlerine ne kadar zarar verdik. | Open Subtitles | أقصد, الرب يعلم كم من كلفنا عليهم من عملهم جراء استضافتهم لنا في السنوات الأخيرة هو و اليان |
| Elimizdeki tek şey, Alain'ın bize söyledikleri ve... ve biliyorsun, bu da elimizde kesin bir şey olmadığı anlamına gelir. | Open Subtitles | كل ما عندنا هو أن اليان أخبرنا والذي يعني أننا لا نملك شيئًا مؤكدًا |
| (Gülüşmeler) CA: Alain, birçok tartışmanın yolunu açtığın için teşekkür ederim. | TED | (ضحك) كريس: اليان, شكرا لاثارتك الكثير من النقاشات لاحقا |
| Alain ve Myriam da St. Malo'da bir ev satın aldılar. | Open Subtitles | لقد اشترى ألين وماريان منزلا في سان ماريو |
| bir yandan Alain'de McLaren'da olmanın rahatlığı da vardı. | Open Subtitles | (أليان), بالتأكيد, احس ان مكانه ثابت مع (المكلارن)، |
| Alain Prost, çok güzel bir başlangıç sonrasında dönüş yaptı. | Open Subtitles | (الان بروست), الذي بدء بشكل جيد كان في المقدمة بشكل كبير. |