| Karını takip etsinler diye öncelikli gözetleme görevinden ajan alamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك سحب طاقم له الأولويه فى المراقبه ليتتبعوا زوجتك |
| Karını takip etsinler diye öncelikli gözetleme görevinden ajan alamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك سحب طاقم له الأولويه فى المراقبه ليتتبعوا زوجتك |
| Bu gece diline hakim ol yoksa cankurtaranlık rozetini alamazsın. | Open Subtitles | راقب لسانكَ اللّيلة وإلاّ فلن تحصل على شارة الإنقاذ، أسمعتني؟ |
| İçine düştükleri bu boktan durum yüzünden bu adamları askıya alamazsın. | Open Subtitles | لا تستطيع إيقاف كل هؤلاء الرجال لمجرد أنهم صفعوا بعض الأغبياء. |
| - O zaman kayık alamazsın. - O halde el koyarız. | Open Subtitles | عندها لن تحصل على القارب - نحن سناخذ واحدا فقط - |
| Gelinliğini dergilerden seçerek alamazsın. | Open Subtitles | لايمكنك ان تشترى فستان الزفاف من المجله. |
| Tek başına suçu üstüne alamazsın eğer sen ilk gidersen ikinci ben olacağım! | Open Subtitles | لا يمكنك أن تعترف بالجريمة لوحدك إذا كنت ستكون أول المعترفين فسأكون الثاني |
| Bak, bir tanığı, kim olduğunu bilmeden, çapraz incelemeye alamazsın. | Open Subtitles | اسمع، لا يمكنك استجواب شاهد إن لم تكن تعرف هويته |
| Birisine neredeyse evlenme teklif edip, sonra da o teklifi geri alamazsın. | Open Subtitles | انت لا يمكنك ان تعرض الزواج على احد ثم ترجع فى عرضك. |
| Bu parayla, hayatta kalacak kadar yemek bile satın alamazsın. | Open Subtitles | وبهذه الطريقة لا يمكنك حتى أن تشترى طعاماً كافياً لإبقائك على قيد الحياة |
| Bu parayla, hayatta kalacak kadar yemek bile satın alamazsın. | Open Subtitles | وبهذه الطريقة لا يمكنك حتى أن تشترى طعاماً كافياً لإبقائك على قيد الحياة |
| Yüz dolar versen bile bu kutuyu alamazsın. | Open Subtitles | حتى لو قدمت لي صك بقيمة مائة دولار، فلن تحصل على هذا الصندوق |
| Şişe kırıIırsa, depoziti alamazsın. | Open Subtitles | بحق الجحيم عندما تنكسر زجاجة مرهونة فإنك لن تحصل على النكلة الخاصة بك ثانية |
| Onu alamazsın.O mağazaya ait. | Open Subtitles | ولكنك لا تستطيع الحصول عليها, انها ملك للمحل |
| Bir kızı gürültülü bir bardan çekip alabilirsin,... fakat gürültülü bir barı bir kızdan çekip alamazsın. | Open Subtitles | يمكنك أخذ الفتاة من الحانة. ولكن لايمكنك أخذ الحانة من الفتاة. |
| Öyle kolay değil. Hiç bir eyalette lisans alamazsın. Alamaz, değil mi, doktor? | Open Subtitles | لا يمكن ذلك،لا يمكنك أخذ تصريح باللعب فى أى ولاية،هل يمكنة يا دكتور؟ |
| Yüz tane ölü cadının gücünü alamazsın bu seni öldürür. | Open Subtitles | لا يمكنكِ التواصل مع قوى مئة ساحرة سالفة، هذا سيقتلكِ |
| Bu gece buradan bir kuruş alamazsın, son sözüm budur. | Open Subtitles | لن تأخذ أي أموال من هنا الليلة وهذا كل شيء |
| Benden hiç bir şey alamazsın sana dediklerimi yapana kadar. | Open Subtitles | لن تحصلي على شيء مني مالم تفعلي بالضبط ما أقول |
| Böyle bir şeyi satın alamazsın ama, çocuk olmadan da rolü kapamazsın bu arada, sigortan bunu karşılayacaktır tabi çocuğun olur ve rolü kaparsan. | Open Subtitles | لا يمكنك شراء طفل ، لكن يمكنك الحصول عليه من زوجتك مجاناً وتأمينك لن يغطي سوى التخفيض ولن يحدث هذا إلا إن كان لديك طفل |
| Daniel'ı bir daha asla benden alamazsın! | Open Subtitles | لن تأخذي دانيال بعيدا عني مجددا على الإطلاق |
| Artık iki yüz florine bir somun ekmek bile alamazsın. | Open Subtitles | ثم لن تستطيع الحصول على رغيف بأقل من مئتين فلورينز. |
| Bu olaydan kurtulmanı satın alamazsın. Daha önce de bir kez saldırmışsın. | Open Subtitles | لا يُمكنك ان تخرج من الامر عنطريقدفعالمال. |
| Bugün yardım alamazsın. | Open Subtitles | أنت لا تَستطيعُ أَنْ تُصبحَ أيّ مساعدة جيدة اليوم. |