| Sen, karısını aldatmış bir adam gibi hissetmek istemedin, ve ben, seni bu duruma düşüren kız olmak istemedim. | Open Subtitles | أنت لم ترد أن تكون ذلك الرجل الذي يخون زوجته و أنا لا أريد أن أكون تلك الفتاة التي تضعك في هذا الموقف من البداية |
| Onu aldatmış olsaydı en azından boşanırlardı... | Open Subtitles | على الأقل إذا خانها تستطيع أن تحصل على الطلاق |
| Beni aldatmış olsaydı bile, ki kesinlikle yapmadı, o katiyen bir göt değildir. | Open Subtitles | حتى ولو قام بخيانتي,وهو مالم يفعله أبدًا هو بالقطع ليس أحمق. |
| Ally, aldatmış olsaydım, yalan da söyleyebilirdim, değil mi? | Open Subtitles | آلي, لو خنتك كنت سأكذب بهذا الخصوص, أليس كذلك؟ |
| Ben beş yaşındayken babamı aldatmış, ...ve büyük annemde onu evden kovmuş. | Open Subtitles | لقد خانت أباي عندما كنت في الخامسة وتخلصت جدتي منها |
| Eğer sana dokunursa beni aldatmış gibi hissedecekmiş. | Open Subtitles | قال أنه حين يلمسك يشعر أنه يخونني |
| Beyefendi, dokuz ay önce karınız sizi bir zenciyle aldatmış. | Open Subtitles | سيدي، قبل تسعة أشهر خانتك زوجتك مع رجل أسود |
| Babamı değil de beni aldatmış sanki. Tuhaf. | Open Subtitles | وكأنها خانتني أنا وليس أبي أليس هذا مقرفاً؟ |
| Karısı onu aldatmış ve öfkeli bir şekilde öcünü almış. | Open Subtitles | لقد خانته زوجته و هو انتقم بغضب |
| Senin getirdiğin çek karşılıksız çıkmış. O çeki veren seni aldatmış. | Open Subtitles | الشيك الذي أحضرته بدون رصيد لقد خدعك الرجل الذي أحضرته منه |
| Limonlu keklerimi yiyerek karınızı aldatmış olmazsınız ya. | Open Subtitles | لن تخون زوجتك إذا أكلت فطائرى لن تخون زوجتك إذا أكلت فطائرى |
| Çok aldatmış. Ayrım yapmamış. | Open Subtitles | قام دانيال بخيانة خليلاته كثيرا |
| Bu arada beni aldatmış olmasını umursamadığımı da söyleyeyim. | Open Subtitles | وليكن في معلومك، لا أبالي مطلقا بخيانته لي |
| Bana şey dedi baban, anneni aldatmış. | Open Subtitles | انظري ، لقد أخبرتني . أن والدك يخونها |
| - Ne? Evet. Eski karısını aldatmış. | Open Subtitles | كان يخون زوجته القديمة لذلك تطلقا |
| Hepsi birbiriyle evli olduğuna göre aslında Laura'yı aldatmış sayılmaz. | Open Subtitles | بالرغم من أنهما كانا متزوجان من بعضهما، ألا أنه كان يخون (لورا) فعلياً |
| Son olarak, artık boşta, çünkü Mark Pritchard onu okul diskosunda Abby Smuts'la aldatmış. | Open Subtitles | و في النهاية، هي خالية الآن لأن (مارك برتشارد) خانها مع (آبي سماتس) في ديسكو المدرسة |
| Cristina'yı aldatmış. | Open Subtitles | لقد خانها. |
| Tamam Carla, beni tam olarak kaç kez aldatmış olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف كم مرة قد قمت بخيانتي |
| Seni aldatmış ve hayatımın en büyük hatasını yapmış... olsam bile bunu söyleme iznim var mı? | Open Subtitles | هل مسموح لي بقول هذا بالرغم أنني خنتك و ان هذه أكبر غلطة ارتكبتها في حياتي؟ |
| Cinayet zanlısı kocasını aldatmış ihmal edilen bir kadının evine gidiyoruz. | Open Subtitles | أعني ، نحن متوجهون غلى منزل لزوجة تم إهمالها والتي خانت زوجها المشتبه به. |
| Sence beni aldatmış mıdır? | Open Subtitles | هل تظنين أنه كان يخونني طوال هذا الوقت؟ |
| Babası ya sensin ya da seni babanla aldatmış. | Open Subtitles | اما أن تكون الأب او انها خانتك مع والدك |
| Jackie beni aldatmış. | Open Subtitles | جاكي) خانتني) ! |
| Onu aldatmış bir karısı var. | Open Subtitles | لديه زوجة خانته |
| Seni aldatmış. | Open Subtitles | لقد خدعك. |
| Limonlu keklerimi yiyerek karınızı aldatmış olmazsınız ya. | Open Subtitles | ايها الشريف انت لن تخون زوجتك عندما تأكل معي |
| Babam birazcık... annemi aldatmış ta... | Open Subtitles | لقد قام والدي بخيانة أمي لبضع سنوات |
| Eğer aldatmış olsaydı, hiç bir şeyi kalmazdı. | Open Subtitles | إذا قامت بخيانته لن تحصل علي شيء |
| - Anlaşılan Jano onu aldatmış. | Open Subtitles | -يبدو ان خانو يخونها |