| Ağladığımı hatırlıyorum bana ümit veren tek şeyi elimden almışlardı çünkü. | Open Subtitles | أتذكر أنني بكيت لأنهم أخذوا مني الشيء الوحيد الذي أعطاني الأمل |
| Ateş Bükücüler bu parşömeni, Su Kabilesi'nin bir üyesinden almışlardı. | Open Subtitles | شعب النار أخذوا هذه اللفافة من أحد أفراد قومك الماء. |
| İsmi oradan almışlardı. Batıya giden trendi. Evet. | Open Subtitles | من هنا أخذوا الأسم، و كان هناك قطار بريد يتجه إلى الغرب |
| Üstelik iki tane varil almışlardı. Başından beri niyetleri iki çocuğu da öldürmekti. | Open Subtitles | ولقد اشتريا برميلين سعتهما 55 جالون - وهذا يعنى أنهما كانا ينويان قتل الطفلين منذ البداية - |
| Anahtarlarımı almışlardı Bu yüzden yürüyordum | Open Subtitles | أَخذوا مفاتيحَي لذا أَنا البيت المُتَنْقَّل. |
| Kendilerini öldüren adamdan bir şey almışlardı. | Open Subtitles | كانوا قد اخذوا شيئاً من ذلك الرجل الذي كان يقتلهم |
| Lebanlı dostlarımız ilk büyük görevleri olduğundan biraz heyecanlıydılar , neredeyse Beyrut'un yarısını havaya uçuracak patlayıcı almışlardı yanlarına. | Open Subtitles | أصدقائنا من المقاومة كانوا قلقين حول اول عملية لهم. لذلك وضعوا بالسيارة متفجرات تكفى لتدمير نصف "بيروت". |
| Testislerimdeki şu fazlalık budaklı deri parçasını almışlardı hani hatırlasana. | Open Subtitles | أتتذكر ذلك الوقت عندما أخذوا تلك الشامة من قاعدة صفني ؟ |
| Saatini, düğün yüzüğünü, cüzdanını ve parasını almışlardı. | Open Subtitles | أخذوا ساعته وخاتم زفافه والمحفظة والنقود |
| Neyse ki daha önce zarfı teslim almışlardı. bu yüzden o konuda zor duruma düşmeyiz. | Open Subtitles | الحمد الله إنهم أخذوا الظرف، لذا، إننا لم نتورط في دفع ذلك. |
| Soruşturma için bütün eşyalarını almışlardı ama ben hepsini geri getirttim. | Open Subtitles | ...لقد أخذوا كل متعلقاته من أجل التحقيق، و و جعلتهم يعيدونها مرة أخُرى |
| - Silahlarımızı almışlardı. - Bunu geri aldım. | Open Subtitles | لقد أخذوا أسلحتنا - هذا الخنجر استعدته - |
| Benim de rozetimi almışlardı. | Open Subtitles | أتعلم لقد أخذوا سلاحي و شارتي مني |
| Buraya geldiğinde köpeğini almışlardı, değil mi? | Open Subtitles | لقد أخذوا كلبك حينما وصلت هنا، صحيح؟ |
| Dostlarımızdan ikisini tutsak almışlardı. | Open Subtitles | أخذوا أثنان من أصدقاءنا أسرى |
| Dostlarımızdan ikisini tutsak almışlardı. | Open Subtitles | أخذوا أثنان من أصدقاءنا أسرى |
| Kız kardeşimi benden almışlardı. Bir parçamı almışlardı. | Open Subtitles | لقد أخذوا أختي أخذوا جزء مني |
| -Evet, silahını almışlardı. | Open Subtitles | -صحيح، صحيح، أخذوا مسدسك |
| Marcus ve Pella daha yeni mobilya almışlardı. | Open Subtitles | (ماركوس) و(بيلا) اشتريا بعض الأثاث الجديد. |
| Hatırlıyormusun bir haftalığına gitmiştik ve onlar postalırımızı almışlardı. | Open Subtitles | تذكّرْ نحن تَركنَا للإسبوعِ وهم أَخذوا في بريدِنا لنا؟ |
| Öğlen yemeği paramı almışlardı. | Open Subtitles | أَخذوا مالَ غدائِي |
| Kendilerini öldüren adamdan bir şey almışlardı. | Open Subtitles | كانوا قد اخذوا شيئاً من ذلك الرجل الذي كان يقتلهم |
| Lübnan'lı dostlarımız ilk büyük görevleri olduğundan biraz heyecanlıydılar, neredeyse Beyrutun yarısını havaya uçuracak patlayıcı almışlardı yanlarına. | Open Subtitles | أصدقائنا من المقاومة كانوا قلقين حول اول عملية لهم. لذلك وضعوا بالسيارة متفجرات تكفى لتدمير نصف "بيروت". |