| Efendim Almanlar için kötü sürprizler hazırlayabilirim. | Open Subtitles | سيدى يمكنني أن أترك للألمان بعض المفاجآت السيئة |
| İki iki dört eder, Almanlar için de. | Open Subtitles | واحد زائد واحد يساوي اثنين, حتى للألمان المرأه اليهودية اختفت |
| Bu Almanlar için şarkı bile söylemiş. | Open Subtitles | ـ أنها غنت للألمان ـ وستغني بالتأكيد لنا |
| - Almanlar için şarkı bile söyledi. - Öyleyse bizim için de söyleyebilirsin. | Open Subtitles | ـ أنها غنت للألمان ـ وستغني بالتأكيد لنا |
| Tesisin hızla yeniden kurulması ağır suyun Almanlar için ne kadar önemli olduğunu kanıtlıyor. Amacımız değişmedi. | Open Subtitles | إعادة البناء بهذه السرعة يثبت أهمية المياه الثقيلة للألمان ، لذا فهدفنا لم يتغير |
| Santa Vittoria'da Almanlar için birşey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شئ في ""سانتا فيتوريا" يصلح للألمان |
| Almanlar için biraz şarap bıraktığımızı gördüm. | Open Subtitles | حلمت أننا تركنا بعض النبيذ للألمان |
| Almanlar için herşey yolunda gidiyordu. | Open Subtitles | .... كل شىء بالنسبة للألمان على الأقل كان يسير وفقاً للخطه المقرره... |
| Bu maç Almanlar için bir propaganda şansı. | Open Subtitles | هذا الماتش هو دعاية براقة للألمان |
| Almanlar için mutfaktan yemek çalmanı! | Open Subtitles | لتسرق الطعام للألمان من المطبخ |
| Almanlar için dünyanın yeşillendiricisi demekti. | Open Subtitles | بالنسبة للألمان , تعني فـلّاح الأرض. |
| Almanlar için inşa edilmişti. | Open Subtitles | ذلك المعسكر كان للألمان |
| Dışardaki Almanlar için mi yaptım :) | Open Subtitles | إحترس وإلا سأبيعكَ للألمان |
| Mike'ın, Almanlar için bir belgesel üzerinde çalışırken ortaya çıkardığı bir takım bilgiyi ifade ediyordu. | Open Subtitles | أشار ذلك إلى معلومات كشفها (مايك) أثناء العمل على وثائقي للألمان |
| - Almanlar için her şeyi yapacaktır. | Open Subtitles | -ونعرف أنه سيقوم بأي شيء للألمان |
| "Almanlar için Almanya" | Open Subtitles | ألمانيا للألمان |
| Almanlar için oynuyorsun demek... | Open Subtitles | تمثل للألمان يا ابن الساقطة! |