| Ve ülkelerin karbon emisyonları listesine gemi taşımacılığı emisyonlarını koyarsanız, yaklaşık altıncı sırada gelir, Almanya'ya yakın bir yerde. | TED | و إذا وضعت انبعاثات النقل البحري على قائمة انبعاثات الكربون للدول، ستأتي تقريبا في المركز السادس، قريبا من ألمانيا. |
| Bu sene Almanya, Doğu Almanya'daki barışçıl devrimin 25. yıl dönümünü kutluyor. | TED | في هذا العام، تحتفل ألمانيا بالذكرى الـ25 للثورة السلمية في ألمانيا الشرقية. |
| Sakın kazımayın. Öyle kalsın. O tren Almanya biletim benim. | Open Subtitles | لا تكشطه اتركه كما هو فهو تذكره وصولى الى المانيا |
| Biraz önce Almanya'daki bir aşçılık enstitüsünden burs teklifi aldım. | Open Subtitles | تلقيت لتو عرض منحة دراسية في معهد لطبخ في المانيا |
| Bu hedefleri yalnızca Batı Almanya Ordumuz olursa elde edebilirdik. | Open Subtitles | أمكننا تحقيق هذه الأهداف فقط إن حظينا بجيش لألمانيا الغربية |
| "Almanya'da bile Masurenliler kadar sadık bir yer olduğuna inanmıyorum." | Open Subtitles | انا لا اصدق ان في ارض بألمانيا وفية مثل ماسوريا |
| Almanlar'ın Almanya'ya dönmesine ve kimsenin bize sinirli olmamasına sevindim. | Open Subtitles | يسرني أن الألمان عادوا لديارهم، ولم يعد مخلوق غاضب منا |
| Japonya ve Almanya'nın hedeflere ulaşmış veya çok yakın olacağını görüyoruz. | TED | وسنجد أن ألمانيا واليابان ستصلان إلى الهدف أو ستكونان قريبتان جدًا. |
| ve yine de hala Hitler Almanya'sındaki hayatın kurallarına bağlıydılar. | TED | وحتى حينها، كانا لا يزالان خاضعين لقواعد حياة ألمانيا هتلر. |
| Anlaşılan dostunuz Doğu Almanya'da 220 volt elektrik kullandığımızı fark edememis. | Open Subtitles | بالنهاية,صديقك لم يعرف اننا في ألمانيا الشرقية نستعمل كهرباء 220 فولت |
| Almanya'yla savaşın getirdiği korku ve yıkımı ilk elden tecrübe ettim. | Open Subtitles | و كتجربة خُضتها بنفسي الرعب والدمار اللذان خلفتهما الحرب مع ألمانيا |
| Baba, söylediğin gibi insanlar onu Almanya ve Japonya'da okuyorlar. | Open Subtitles | الناس تقرأها فى ألمانيا واليابان ونحن نتحدث الآن يا أبى |
| Rapor, Almanya konulu gizli bir toplantının Londra'da gerçekleştiğini söylüyordu. | Open Subtitles | أفاد التقرير بوجود مؤتمر سريّ يعقد حول ألمانيا في لندن |
| Az önce bir aşçılık enstitüsünden bana burs teklik edildi. Almanya'da. | Open Subtitles | لقد حصلت لتو على منحة دراسية في معهد طبخ في المانيا |
| Yazıldığı gibi emirlerin Almanya'nın 19 farklı askeri bölgesinde yedek birliklere dağıtımı yapılacak. | Open Subtitles | كما مكتوب , أوامرك تنشر الفرق الإحتياطية عبر مقاطعات المانيا التسعة عشر كلها |
| Özellikle, Almanya'nin Sovyetler Birligi istilasini müteakip, komünistlerin direnis mücadelesine katilmasindan beri. | Open Subtitles | خصوصا بعد ان انضم الشيوعيون الى المقاومه بعد اجتياح المانيا للاتحاد السوفيتى |
| I. Dünya Savaşı Sonrası Almanya Ekonomisi"ne 1000 dolar mı vermiş? | Open Subtitles | الاقتصاد في مرحلة ما بعد الحرب العالمية الاولى في المانيا ؟ |
| Evlendikten bir sene sonra kocam Almanya'da kömür madeninde kendini öldürdü. | Open Subtitles | وانا كنت قد تزوجت اباه لعامٍ واحد وبعدها قتل في المانيا |
| Bu esnada Almanya'ya asimile olmuş Yahudiler vatanseverliklerini göstererek orduya yazılmışlardı. | Open Subtitles | في تلك الأثناء،كان اليهود المستوعبين في ألمانيا يظهرون وطنيتهم بالانضمام لألمانيا |
| Hitler gibisin ama o hiç olmazsa Almanya'yı seviyordu falan, öyle bir şeydi. | Open Subtitles | انت مثل هتلر ، لكن لكن ، هتلر اهتم بألمانيا او شيء ما |
| Dışarıdan bakıldığında, ben Almanya dışında yaşıyorum, Almanlardan daha çabuk ve güçlü bir tepki göstermelerini ummuştum. | TED | نظرًا من الخارج، أعيش خارج ألمانيا، وتوقعت الألمان أن يردوا بقوة أكثر، مباشرة. |
| Burası, Rusya'nın 1918'de Almanya'ya teslim olduğu şehirdi. | Open Subtitles | المدينه التى كانت مسرحاً شهد أستسلام القوات الروسيه للقوات الألمانيه فى عام 1918 |
| Bak ben senin için Almanya'ya dönmedim, dönmicem! | Open Subtitles | أنت السبب الوحيد لبقائي هنا وعدم عودتي لالمانيا |
| Bu durumla İsveç, Finlandiya ve Almanya gibi güvenli sosyal demokrasilerde bile karşılaşıyoruz. | TED | نحن نراها حتى في الديمقراطيات الاجتماعية الحميمة مثل السويد، فنلندا وألمانيا. |
| Burada, Almanya'da, doğum kontrolü kullanan insanların oranı yaklaşık yüzde 66'dır. | TED | هنا في المنيا ,نسبة السكان المستخدمين لوسائل منع الحمل تكون حوالي 66 في مائة |
| Eski Mısır, Orta Çağ gibi. Nazi Almanya'sına bile gittim. | Open Subtitles | مثل مصر القديمة، العصور الوسطى لقد زُرت حتى ألمانيا النازية |