| Büyükannem sebze çorbası istedi, O da biraz almaya gitti. | Open Subtitles | جدتي تريد بعضاً من حساء الخضروات لذا , ذهب لجلب البعض منه |
| Dün çok soğuktu ve bir arkadaşım uzun don almaya gitti. | Open Subtitles | قبل أيام . .. عندما كان الجو باردا جدا صديق لي ذهب لشراء بعض الملابس الداخلية الطويلة |
| Evet kayganlaştırıcı bişeyler almaya gitti. | Open Subtitles | أجل، لقد ذهبت لإحضار شيء ما مصنوع من الشموع |
| Olamaz, işkence aletlerini almaya gitti. | Open Subtitles | اوه لا , لقد ذهب ليحضر ادوات التعذيب الشريرة |
| Jake'yi almaya gitti. | Open Subtitles | لقد ذهبت لتحضر جاك |
| Geri çekilmiyor. Losyonu almaya gitti. | Open Subtitles | إنه لا يتراجع، ذهب لإحضار المرطب |
| Yok. O hamburger almaya gitti. | Open Subtitles | كلا ذهب للحصول على فطائر البطاطس |
| Prensesi almaya gitti. Ayıların fareleri yediğini söyledi. | Open Subtitles | ذهب لجلب الأميرات قال أن الدببة تأكل الفئران |
| Anwar'la beraber geldim. Kokteyl almaya gitti o. | Open Subtitles | جئت مع انور لقد ذهب لجلب بعض الخمر |
| Baban laboratuardan balistik raporlarını almaya gitti. | Open Subtitles | والدك ذهب لجلب تقرير مقذوفات من المعمل |
| Uçağı mı almaya gitti yoksa sırf biletleri mi? | Open Subtitles | هل ذهب لشراء تذكرة طيران او شراء طياره؟ ؟ |
| Gargara, tuvalet kağıdı ve şeker almaya gitti. | Open Subtitles | ذهب لشراء غسول للفم وورق مرحاض وملقط شعر |
| Hatta komik bir hikâye anlatayım Roma'daki o programda bulunmak için, dondurmamız olmasını istedi bu yüzden, evde de olmadığı için çıkıp almaya gitti. | Open Subtitles | لكون هذا البرنامج في روما لقد أرادت بعض الجيلاتي لذلك ذهبت لإحضار بعضة لأننا ليس لدينا جيلاتي |
| Altman çörekleri alacaktı, ama onun yerine ciğerleri almaya gitti. | Open Subtitles | -ما أود أن أقوله, أن " ألتمان " قد تطوعت لإحضار الكعك, ولكنها ذهبت لإحضار رئتين عوضاً عن ذلك |
| Ethan odasından bir şeyler almaya gitti. | Open Subtitles | ايثان " للتو ذهب ليحضر شيء من غرفته هل يمكننا الأنتظار لثانية ؟ |
| F.F.P. almaya gitti. | Open Subtitles | ذهبت لتحضر عوامل التجلط |
| - Silahları almaya gitti. | Open Subtitles | ذهب لإحضار الأسلحه و لم يعد بعد |
| Kola almaya gitti. | Open Subtitles | ذهب للحصول على الصودا. |
| Korumam ekmek almaya gitti. İki dakikamız var. | Open Subtitles | . حارسي ذهب لتناول الطعام . لدينا دقيقتان |
| Galiba çiçek almaya gitti. | Open Subtitles | انا أعتقد بأنها ذهبت لشراء الزهورِ |
| Kahve almaya gitti. | Open Subtitles | إنّها تحضر كوب قهوة |
| - Pizza almaya gitti. | Open Subtitles | لقد خرج لشراء البيتزا |
| Döndüğünde söylerim. Smokinini almaya gitti. | Open Subtitles | سأخبره عند عودته لقد ذهب لاحضار بدلته |
| - Pikaba parça almaya gitti. | Open Subtitles | ذهب ليجلب قطعة للسيارة |
| Bir şeyler almaya gitti, henüz dönmedi. | Open Subtitles | - ذهب ليحصل على بعض الأدوية ولم يعد حتى الآن ! |