| Hindistan cevizi unuyla yapılmışsa bana uyar ama başka tahıllardan yapılmış şeyi yiyemem. | Open Subtitles | هاه؟ انا أقبل إذا كان مثل طحينة جوز الهند. و لكن أي شيء مثل الحبيبات , لا أستطيع فعلها. |
| ama başka pek çok kişinin de başı belaya girecek ve bunu isteyeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لكن هنالك الكثير من الناس سوف يتورطون إن فعلتها ولا أعتقد بأنك ستحبها |
| Bunu ortaklarıma anlatamam, ...ama başka taliplere anlatabilirim. | Open Subtitles | لا يمكنني أخذ هذا العرض لبقية شركائي، لكن يمكنني طلب عرض آخر من شركات الإكتتاب الأخرى. |
| Kusura bakmayın efendim ama başka bir beyin ölçüleri alınıyor. | Open Subtitles | عذرًا يا سيدي، ولكن هناك رجلُ نبيل يقم بالقياس بالداخل |
| ama başka biri... Evde beni bekleyen gerçek biri var. | Open Subtitles | ولكنّي أملكُ شخصًا في حياتي، شخصٌ حقيقيّ ينتظرني في المنزل. |
| Ölmüyorlar ama başka biri olup çıkıyorlar. | Open Subtitles | لا يموتون. لكنهم يتغيرون بعد هذا |
| Yaptığım şeyin yanlış olduğunu biliyorum bir adamın iyi niyetini suistimal etmek yanlış ama başka şansım var mı ? | Open Subtitles | أنا أعرف ما أقوم به هو خاطئ، أخذ إرادة رجل طيب، و لكن أي خيار لدي؟ |
| Peki dans edebildiğini biliyorum, ama başka neler yapabiliyorsun? | Open Subtitles | ...اذاً ...أعرف يمكنك الرقص، لكن أي شيء آخر يمكن أن تفعله؟ |
| Peki dans edebildiğini biliyorum, ama başka neler yapabiliyorsun? | Open Subtitles | لذا... أعرف يمكنك الرقص، لكن... أي شيء آخر يمكن أن تفعله؟ |
| ama başka bir şey, kadim atalarımıza asıI üstünlüğü vermiş olabilir. | Open Subtitles | لكن هنالك أمر آخر جعل أسلافنا في المقدمة |
| ama başka şeylerle bunu ispatlayabilirim. | Open Subtitles | لكن هنالك الكثير من الأشياء ...لا تستطيع أن تثبته لأنه ليس هنالك دليل لتأييده |
| Evet, ama başka şeyler de var. | Open Subtitles | نعم ، لكن هنالك أشياء آخرى |
| Bir kez daha bakmak için döndüm Bay Sharp ama başka bir zaman da gelebilirim. | Open Subtitles | لقد عدت ألقي نظرة أخرى يا سيد "شارب"، لكن يمكنني دائماً أن آتي في وقت آخر |
| Yemek planım vardı ama başka zamana ayarlayabilirim. | Open Subtitles | لدي موعد عشاء.. لكن يمكنني اعادة جدولته |
| Sana güçlerini veremem ama başka bir şey verebilirim. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أعطيك تلك ...لكن يمكنني أن أعطيك شيئا آخر |
| Evet, çok kötü ama başka avantajları var: | Open Subtitles | المال الذي عرضتيه نعم, إنه مقرف, ولكن هناك فوائد أخرى |
| ama başka yöntemler de var. | Open Subtitles | ولكن هناك طرق اخرى .. التنويم المغناطيسي ، المخدرات. |
| Çoğu köpek kemiği gibi ama başka şeyler de var: biraz çöp, bahis fişleri. | Open Subtitles | ولكن هناك أشياء أخرى أيضاً بعض القمامة، وتذاكر رهانات |
| ama başka biri... Evde beni bekleyen gerçek biri var. | Open Subtitles | ولكنّي أملكُ شخصًا في حياتي، شخصٌ حقيقيّ ينتظرني في المنزل. |
| Ölmüyorlar ama başka biri olup çıkıyorlar. | Open Subtitles | لا يموتون. لكنهم يتغيرون بعد هذا |