| İsterseniz arayın, ama Bay Wilkes Bay Kennedy'nin dükkanındaki siyasi bir toplantıda. | Open Subtitles | فتش إن أردت لكن السيد ويلكس في اجتماع سياسي في متجر السيد كينيدي |
| Bana uçak ayarlanmıştı ama Bay Rawitch'in gene oyunculuk aşkı tuttu. | Open Subtitles | لقد خططتُ لكل شيء لكن السيد رافيتش كان يتحرق لكي يمثل مرة أخرى |
| ama Bay Welch sizinle çalışmanın yaz okulu yerine geçebileceğini söyledi. | Open Subtitles | ولكن السيد ويلش قال أن العمل معك يمكن أن يأخذ مكانه |
| ama Bay Lydon, şu an ismini hatırlayamadığı genetikçinin bunun teknik olarak mümkün olduğu konusunda baya ısrar ediyor. | Open Subtitles | ولكن السيد ليدون مصر علي أن علماء علم الجينات الذين لايتذكر أسماؤهم الأن أكدو له أن هذا ممكن تقنياً |
| Evet, ama Bay Clark, biliyorsunuz, uzun zamandır Atlantic'teyim ben o adamlara bir şans vermek istiyorum, yani en azından karşı teklif getirebilmeleri için. | Open Subtitles | نعم ، لكن سيد كلارك ، أنت تعلم ، أنا منذ مدة في شركة أتلانتيك أريد فقط أن أعطيهم فرصة علي الأقل لمجاراة العرض |
| ama Bay Henry altı yaşında ve hiç olmadığı kadar canlı. | Open Subtitles | لكن السّيدَ هنري عمره ستّ سَنَواتِ، وهو ما زالَ وديع كأبداً. |
| Pardon ama Bay Gould röportaj yapmıyor. | Open Subtitles | المعذرة، لكن السيد قولد لن يجري أي مقابلة |
| Evet, ama Bay Chaco, Paula'nın büyükbabası, ve de yasal velisi. | Open Subtitles | لكن السيد شاكو كان الجد والوصي القانوني على بولا غراي |
| Biliyorum, ama Bay Monk'un olaylara farklı bir bakış açısı vardır. | Open Subtitles | أنا أعلم، لكن السيد مونك لديه نظرة أخرى في مثل هذه المواضيع |
| - ama Bay Archer son zamanlarda bahçe işlerine ilgi duyduğundan bahsetti. | Open Subtitles | لكن السيد أرتشر أخبرني عن إهتمامك الأخير بزراعة البساتين. |
| Böldüğüm için üzgünüm ama Bay Archibald uyandı. | Open Subtitles | آسفة على المقاطعة لكن السيد آرشبيلد استيقظ |
| Ukalalık etmek istemem ama Bay Schaff'a göre sınıfındaki en iyi sürücü adaylarından biriyim. | Open Subtitles | ..لا أود أن أتباهى لكن السيد شاف يقول بأني من أفضل السائقين في صفه وقال أني مستعد للطرق |
| ama Bay Kinkaid sorun çıkmayacağını söyledi. | Open Subtitles | لا، ولكن السيد كينكيد قال أن كل شيء على ما يرام |
| ama Bay Ripley ve adamları bir şeyin olmasına müsaade etmeyecek. | Open Subtitles | ولكن السيد ريبلى و رجاله لن يسمحوا بحدوث اى شئ |
| Çok üzgünüm efendim, ama Bay Cooke pazartesiye kadar ülke dışında. | Open Subtitles | أنا آسفة جداً يا سيدي، ولكن السيد كوك لن يعود من خارج البلاد قبل يوم الاثنين |
| Evet, ama, Bay Eldridge Andrea Doria kazazedelerinden. | Open Subtitles | أعرف ولكن السيد إلدريدج من الناجين من حادثة أندريا دوريا. |
| ama Bay Suzuki arkanızdan kötü konuşuyor. | Open Subtitles | ولكن السيد سوزوكى ينعتك بالإشاعات خلف ظهرك |
| ama Bay Luthor babanız ordu ile bir sözleşme yaptı. | Open Subtitles | لكن سيد لوثر تفاوض والدك على هذا العقد مع الجيش |
| Suyumuz var. Herkese paylaştırıldı ama Bay Todd ve kızkardeşin istemedi. | Open Subtitles | كُلّ شخص منا شارك، لكن السّيدَ تود وأختك عملا أكثر مِن ذلك. |
| ama Bay Ateş Etmeyi Sever onu vurmayı tercih etti. | Open Subtitles | ولكن سيد الزناد السعيد هنا قرر اطلاق النار عليه بدلا من ذلك |
| Ben aslında hepsinin kalmasını istiyordum, ama Bay "Yabancılardan bir şey almam" | Open Subtitles | أتعرف، كنت أنا لأحتفظ بها لكن السيّد "لايمكنني أخذ حلوى من الغرباء"... |
| ama Bay Specter diğer sürücülere kin tutmuyor. | Open Subtitles | لكن السّيد سبيكتر ليس لديه حقد ضدّ السائقِين الآخرين ماذا معه؟ |
| "ama Bay Tribbiani bu yapımdaki en kötü şey değil." | Open Subtitles | و لكن مستر تريبيانى ليس الشخص الوحيد السئ فى المسرحية |
| ama Bay Lewis özel bir müşterimiz ve biz özel müşterilerimizi arkadaşımız olarak görürüz. | Open Subtitles | و الان اعتقد ان السيد لويس احد العملاء المميزين جدا و نحن نعتبر عملائنا المميزين اصدقاء |
| Oh, afedersiniz, ama Bay Üç, Neden onları boyamanız gerekiyor kırmızıya? | Open Subtitles | عذراً لكن يا سيد ثلاثة لماذا يجب أن تلون الورود بالأحمر |
| Alınmayın ama Bay Hobbs, bırakın koşmayı ancak yürüyorsunuz. | Open Subtitles | مع احترامي سيد هوبس انت بالكاد يمكنك المشي |