| Kötü haber vermek istemem Ama kardeşin iyi biri değil. | Open Subtitles | أكره اخبارك بالحقيقة، ولكن أخاك ليس شخص جيد على الإطلاق. |
| Bugün izinli değilmiydin? Öyleydi, Ama kardeşin birkaç günlüğüne misafirliğe çağırdı. | Open Subtitles | أجل، ولكن أخاك دعاني لأكون ضيفتكم في المنزل ليومين |
| Önce aramak istedim ama Ama kardeşin direk uğramamı söyledi. | Open Subtitles | أردت أن أتصل أولاً، ولكن أختك اقترحت أن أعرج عليك. |
| Üzgünüm, Ama kardeşin takıldığı ilk adama tutulacak kadar aptal. | Open Subtitles | آسف ولكن أختك كانت حمقاء لقد نامت مع أول شخص تعرفت عليه |
| Ama kardeşin sadece hisselerini acil zamanlar için saklamadı. | Open Subtitles | لكن أخاك لا تبقي فقط الحصص الغذائية لأوقات الطوارئ. |
| Ama kardeşin bir dahi ve bende de çelik gibi sinirler var. | Open Subtitles | لكن أختك عبقرية ولدي أعصاب حديدية |
| Gülmek istemedik Ama kardeşin çok akıllı. | Open Subtitles | لم نكن نقصد الضحك ، ولكن أخوك ذكي جداً . |
| Ama kardeşin burada yazdığına göre senden biraz daha hırslıymış. | Open Subtitles | ولكن أخاك كما مكتوب هنا، هو كان أكثر كما يقولون، طموحآ أكثر منك |
| Ama kardeşin dediki.. | Open Subtitles | ولكن أخاك قال أنهم |
| Ama kardeşin burada elinde bıçakla bekliyor. | Open Subtitles | ولكن أختك تنتظر هنا وفي يدها سيف |
| Ama kardeşin birşeyler döndüğünü düşünüyordu. | Open Subtitles | ولكن أختك مقتنع بأن هناك شيء ما يحدث. |
| Biliyorum, beni ilgilendirmez Ama kardeşin Adam ile, onları durdurmalıyız. | Open Subtitles | .. أنا أعرف بأن هذا ليس من شأني ولكن أختك مع ( آدم ) ويجب علينا إيقافهم |
| Üzebilirsin Ama kardeşin üzülmeyi hak etmiyor. | Open Subtitles | لا بأس بذلك لكن أخاك لا يستحق ذلك |
| Ama kardeşin asla sarhoş olmadı. | Open Subtitles | لكن أخاك لا يسكر قط |
| Kardeşin olduğunu söylüyor... Ama kardeşin artık burada yaşamıyor değil mi? | Open Subtitles | حسنا، تقول أنها أختك، لكن أختك دوسن أبوس]؛ ر تعيش هنا بعد الآن، أليس كذلك؟ |
| Chris burada değil, Eddie Ama kardeşin burada. | Open Subtitles | كريس ليس هنا ولكن أخوك هنا |