| Destek çağırmalıydık, ama yapmadık. | Open Subtitles | كان علينا طلب المساندة لكننا لم نفعل ذلك |
| En azından deneyebilirdik. ama yapmadık. | Open Subtitles | أو على الأقل ، كنا سلمناكم للثالوث لكننا لم نفعل |
| Bakın, dışarı çıkarken bir şeyler aşırabilirdik ama yapmadık adamım. | Open Subtitles | إسمع، كان يمكننا أن نأخذ بعض هذه الأغراض أثناء خروجنا، لكننا لم نفعل. |
| Senden çaldığımızı düşünüyorsun, ama yapmadık. | Open Subtitles | ... اعلم انك تعتقد اننا كنا نسرقك لكننا لم نفعل ، انت مخطئ |
| Şey, bırakacaktık, ama yapmadık. Bu seninle aramızda yaşananlardan önceydi- | Open Subtitles | لا، كنا سنفعل و لكننا لم نفعل |
| Yapacaktık ama yapmadık. | Open Subtitles | كُنا سنفعل ذلك لكننا لم نفعل. |
| Evet, ama yapmadık. | Open Subtitles | -أجل، لكننا لم نفعل |