| Ama biz onlara bağımsız olma pratiğini veriyoruz, esas amacımız da bu. | TED | ولكن نحن ندربهم ليصبحوا مستقلين، و الذي بطبيعة الحال هو هدفنا الرئيسي. |
| Bence bu zor bir soruya mahal veriyor: Girişimcilikle bizim amacımız nedir? | TED | وأظن أن هذا يثير سؤالًا صعبًا: ما هو هدفنا من ريادة الأعمال؟ |
| amacımız arkeolojik bulguyu demokratik bir hale getirmek ve herkesin katılımını sağlamak. | TED | هدفنا هو إضفاء الطابع الديمقراطي لعملية الاكتشاف الأثري، والسماح لأي شخص بالمشاركة. |
| Aslında, evet. Ve zor da değil çünkü amacımız aynı. | TED | حسناً، نعم نستطيع، وهذا ليس صعباً لأنه لدينا نفس الهدف. |
| amacımız hâlâ onu yakalayıp oradan çıkartmak ama tüm seçenekler için hazır olmalıyız. | Open Subtitles | الهدف يصعُب إعتقاله وإخراجه بالقوة ولكن علينا أن نكون مستعدين لجميع الخيارات القادمه |
| Asıl amacımız yeteneklerinin ayıklanabilir ve kopyalanabilir olup olmadığını öğrenmek. | Open Subtitles | هدفنا أن نتعلم قدراتهم إذا كان بمقدورنا إستخلاصها أو إستنساخها. |
| Şunu unutmayın ki, amacımız gezegene kendini nasıl kurtaracağını göstermektir. | Open Subtitles | تذكّروا فحسب، هدفنا هو أن نُري الأرض كيف تنقذ نفسها |
| Fakat gerçekten önemli soruya cevap veremez: Evrendeki amacımız ne? | Open Subtitles | لكن لا يمكنها الإجابة على السؤال الأساسي حول هدفنا هنا. |
| İlk amacımız Iosava'nın yasa dışı Suriye rotasını açığa çıkarmak. | Open Subtitles | هدفنا الرئيسي هو اكتشاف طريقة ايسوفا في التهريب الى سوريا |
| amacımız; yayınlanmış dizaynların çok net, tamamlanmış olduğu bir depodur; bu DVD etkili bir uygarlığın başlangıç kitidir. | TED | هدفنا هو مستودع لنشر التصاميم واضحة جدا، وكاملة ذلك، في قرص دي في دي واحد هي بالفعل عدة بداية الحضارة. |
| Böylece G.C. özütünü alma, yağ optimizasyonu ve bu gibi şeyleri yaptık çünkü amacımız yeni nesil havacılık yakıtı, havacılık ilaçları ve bu gibi şeyleri ortaya çıkarmak. | TED | لذلك نقوم باستخلاص جي سي و تحسين المحتوى الدهني ذهابا و إيابا، لأن هدفنا الفعلي هو الإتيان بالجيل الجديد من وقود الطائرات، تفاصيل الطيران، و هكذا دواليك. |
| Çünkü amacımız enerjimizi ve yeteneklerimizi en iyi şekilde organize etmek ve ölçmektir. | Open Subtitles | لأن هذا الهدف سوف تعمل على تنظيم وقياس أفضل من الطاقات والمهارات لدينا. |
| Tabii ki bu projedeki asıl amacımız göremeyenler için araba geliştirmek. | TED | طبعا, الهدف الرئيسي من هذا المشروع هو تصميم سياره للكفيفين |
| Çünkü amacımız aynı: Hepimiz barış istiyoruz. | TED | لأنه لدينا نفس الهدف: جميعنا يريد السلام. |
| Sizin için tehdit teşkil etmiyoruz insanlar. Tek amacımız anlamak. | Open Subtitles | لا نمثل تهديداً على البشر قاطني الأرض غرضنا هو الفهم |
| amacımız fertlerin hayatta kalması değil, örümceğin sağ çıkmasıdır. | Open Subtitles | غايتنا ليست حماية حياة فردٍ بعينه، وإنّما حماية العنكبوت. |
| Diğer ülkelerin özgürlüklerini ihlal etmek ya da topraklarımızı genişletmek gibi bir amacımız hiçbir zaman olmamıştır. | Open Subtitles | إن انتهاك سيادة الآخرين أو الشروع في .التوسع الإقليمي لم تكن من أهدافنا إطلاقا |
| Bugün buradaki amacımız, iki kıza eşit miktarda karaciğer bırakıp zamanla kendi kendine yenilenmesi ve normal fonksiyonlarına devam etmesi. | Open Subtitles | نيتنا اليوم هى فصل الفتاتين وترك ما يكفي لكل واحدة منهم من الكبد حتى يُمكنه إعادة تكوين نفسه مع الوقت |
| amacımız da bu. Hepimizin gündüz yürüten yüzüğü yok. | Open Subtitles | هذا بيت القصيد ، فلسنا جميعاً نملك خواتم السير نهاراً. |
| Eşimizi değerlendirme günü ve dersin sonunda amacımız sizlerin denemelerinizde kanıtlayabileceğiniz önermelerinizin olup olmadığına karar verebilmeniz. | TED | المراجعة الثنائية، وهدفنا في نهاية الدرس هو أن تكونوا قادرين على معرفة ما إذا كنتم تتحسنون أو لا في واجباتكم المدرسية. |
| Çok ortak noktamız yok, biliyorum ama ortak bir düşman ve ortak bir amacımız var. | Open Subtitles | أعلم أن ليس لدينا الكثير من القواسم المشتركه لكن لدينا عدو مشترك و هدفٌ مشترك |
| amacımız, herkesin dehasının, ortaya çıkabileceği ve kullanılabileceği, bu ortak zekanın somut işlere dönüşeceği ortamlar ve imkanlar yaratmak. | TED | مهمتنا أن نخلق مساحة حيث يمكن للجانب العبقري لأي أحد أن يتحرر ويُدعم ويتحول إلى أعمال من العبقرية الجماعية. |
| amacımız bir hikaye yaratmak değil, 3000 yıl önce Tanrı'dan ilham alarak yaratılan bir hikayeye layık olmaktır. | Open Subtitles | لم يكن مقصدنا أن نخلق قصه لكن أن نستحق ما توحى به القصه التى حدثت منذ ثلاثة آلاف عام |
| Tüm her şey müşteriler için. amacımız memnun etmek. | Open Subtitles | الامر كله متعلق بالزبون نحن نهدف للارضاء |
| Onların da kendi görevleri var, her biri amacımız için hayati. | Open Subtitles | لديهم مهامهم الأخرى وكل واحدة أساسيّة لهدفنا |