| Görünüşe göre manavın vurduğu kişi ambara gitmiş mermiyi çıkardıktan sonra kapıyı tekmelemiş. | Open Subtitles | يبدو أنّه بعد أن أطلق النار على البائع ذهب إلى الحظيرة وركل الباب |
| Sen ambara dön. Ben mühendisleri getirip kendim hallederim. | Open Subtitles | عد إلى الحظيرة وانا سأستدعى المهندسين وأفعلها بنفسى |
| Belki seni zorla ambara götürüp yaptıklarımı telafi edebilirim. | Open Subtitles | ربما أنا يمكن أن يجعل الأمر متروك لكم من خلال اتخاذ كنت تقريبا في الحظيرة. |
| Seninle gizlice ambara girdiği veya öyle bir şey yüzünden. | Open Subtitles | بسبب تخفيها في المخزن معك أو شيء مثل هذا |
| Tüm yaralıları ve çocukları o ambara götür. | Open Subtitles | اشلى اريدك ان تاخذى كل الجرحى والاطفال الى المخزن |
| Aedile kendini ambara kilitlemiş. Zift döktürüyor ve ateşe vermekle tehdit ediyor. | Open Subtitles | المُجهِز يحتجز نفسه في المستودع، ويخرب المستودع بالزِفت ويهدد بإحراق كل شيء |
| ambara birilerini gönderin. Bir sürü hayatı kurtarabilirsiniz. | Open Subtitles | أرسلَ شخص ما إلى المستودع لإنقاذ الكثير من الأرواح |
| ambara girin ve ikinci kata çıkın. | Open Subtitles | اسلك السلم من الجزء الخلفي للحظيرة للطابق الثاني الترجمة حصرياً على منتديات دي في دي للأفلام |
| Muhbirin kızın olduğunu söylediği ambara giderken yarı yolda bastırdı. | Open Subtitles | نصف الطريق للمخزن ، المكان الذى قالت "ويفول" أنهم أخذوها إليه وآذوها فيه |
| Velilerim korktular ve beni ambara gizlediler. | Open Subtitles | لقد كان والديّ خائفين علي . وأخفياني في الحظيرة |
| Bu gece ambara koymamız lazım yoksa hepsini kaybederiz. | Open Subtitles | يجب أن نأخذه إلى الحظيرة الليلة وإلا سوف نفقد المحصول بأجمعه |
| Belki buradan çıkınca ambara gidip göz atabiliriz. - Lütfen anne? | Open Subtitles | ربما بعد هذا يمكننا أن نعود إلى الحظيرة و نتفقدهم |
| Arabaya yükleyin. ambara götürelim. | Open Subtitles | عليكم بتحميل العربة .سنتوم بنقل المحصول إلى الحظيرة |
| - Arabayı ambara koyabilirmiyim? | Open Subtitles | -أيُمكنُني بأن أركُن السيارة في الحظيرة ؟ |
| ambara git. Seni bekliyor. | Open Subtitles | اذهب إلى الحظيرة ، كارولين تنتظرك هناك |
| Bu ajanların hepsini bir ambara göndermek hiç mantıklı gelmiyor. | Open Subtitles | إرسال هؤلاء العملاء إلى المخزن هذا لا يبدو معقولاً فحسب أعني، لقد قرأت كتبك |
| Kargomun ambara yerleştirileceğini sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدتاننيوضحتالامر، شُحنتيستُخزنفي المخزن. |
| Siz üçünüz, ambara gidip yağlı kağıt alın gelin. | Open Subtitles | أنتنّ الثلاثة، اذهبن لجلب ما بقي من ورق الشمع من المخزن |
| Aedile kendini ambara kilitlemiş. Zift döktürüyor ve ateşe vermekle tehdit ediyor. | Open Subtitles | المجهز يحتجز نفسه في المستودع ويهدد بأنه سيحرق كل شيء |
| Siz gittiğinizde ambara da aynısını yapacağız. | Open Subtitles | وإفعل نفس الأمر عندما تذهب لذلك المستودع الآمن |
| Tüm birlikler ambara dönsün. Tüm birlikler ambara dönsün. | Open Subtitles | "على كل القوات الانسحاب إلى المستودع أكرر، كل القوات تنسحب للمستودع" |
| ambara onunla birlikte başka bir adamda gelmişti. | Open Subtitles | و هنالك رجل آخر, أتي للحظيرة معه. |
| ambara vardığımda Quinn hali hazırda polis merkezindeydi. | Open Subtitles | عندما وصلت للمخزن كوين" كان في الحجز بالفعل" |