| O fırsatı teptin Hector. Anlaşma yok. | Open Subtitles | لقد حصلت على فرصتك " هيكور " لا إتفاق | 
| Ya da Anlaşma yok. | Open Subtitles | أو لا إتفاق بيننا. | 
| En başında söylediğim gibi, Anlaşma yok, pazarlık yok. Ben masumum. | Open Subtitles | كما قلت لك من البداية لا صفقة ولا تفاوض ولا شئ | 
| Dost indirimi yok, ikinci Anlaşma yok. | Open Subtitles | لا خصومات للأصدقاء، لا صفقات جانبية. | 
| 4 milyon dolar... Aksi takdirde Anlaşma yok. | Open Subtitles | أربعة ملايين، وإلا لن يوجد إتفاق | 
| Yoksa Anlaşma yok. | Open Subtitles | قسمة خمسين إلى خمسين أو لا اتفاق | 
| Üzgünüm, Anlaşma yok. İstediklerimizi alana kadar rehine vermeyeceğiz. | Open Subtitles | اسف يا رجل , لا يوجد اتفاق لا رهائن ما لم نحصل على كل شيء | 
| Bu hayvanı kafesine geri gönderin. - Anlaşma yok. | Open Subtitles | أعيدوا هذا الحيوان إلى قفصها، لا توجد صفقة. | 
| Anlaşma yok. Tankeri ben kullanmak istiyorum. | Open Subtitles | بلا صفقات أنا أريد قيادة الشاحنة | 
| - Gözetime alınana kadar Anlaşma yok. | Open Subtitles | لا إتفاق حتى وقايتها | 
| - Gerçekten, bu kesinlikle... - Anlaşma yok. | Open Subtitles | ... حقاً,هذا بالتأكيد- . لا إتفاق - | 
| Kusura bakma bütün bu nakitle o kadar yol geldiğin için ama benim oğlan yoksa Anlaşma yok. | Open Subtitles | آسف أنّك قطعت كلّ هذه المسافة مع كلّ هذا المال. لكن لا صفقة بدون فتاي. | 
| Hiç bir bok bilmiyorsun, Anlaşma yok. Cleve onu dışarı at. | Open Subtitles | لا تعرف شيء، لا صفقة كليف ) أرميه خارجاً ) | 
| - Anlaşma yok çünkü öyle adamlar yok. | Open Subtitles | حسن ، لا صفقة ! لأنه لا وجود لمثل هؤلاء | 
| Sizinle gelirim ama Anlaşma yok. | Open Subtitles | انضم اليك، لكن لا صفقات | 
| Anlaşma yok. Bu ikisi benimle kalıyor. | Open Subtitles | لا صفقات هذان سيبقيان معي | 
| Anlaşma yok. Üzgünüm. | Open Subtitles | لا يوجد إتفاق آسف | 
| Anlaşma yok. Anlaşma yok. Anlaşma yok! | Open Subtitles | لا اتفاق، لا اتفاق | 
| Sen de hepimiz gibi budalanın tekisin. Anlaşma yok! | Open Subtitles | انت مجرد احمق مثل بقيتنا لا يوجد اتفاق | 
| Ama eylemi Belle yaptığına göre ki çok eğlenceli bir sürprizdi, Anlaşma yok. | Open Subtitles | لكنْ بما أنّ (بِل) أنجزت العمل... وكم كانت مفاجأة ممتعة -فلا توجد صفقة | 
| Anlaşma yok, iyilik yok. | Open Subtitles | بلا صفقات و لا مكرمات مفهوم؟ | 
| Anlaşma yok! | Open Subtitles | ليس هناك صفقة.. | 
| Anlaşma yok. | Open Subtitles | لست موافقاً | 
| Elli milyon yoksa Anlaşma yok. | Open Subtitles | 50مليون أو لن نتفق! | 
| En sonunda "Anlaşma yok, cezamı çekmeye razıyım" dedi. | Open Subtitles | لكنه في النهاية قال "لن أعقد اتفاقاً، أفضل قضاء مدة السجن" | 
| Hadi ama. - Daha fazla Anlaşma yok, Frank. | Open Subtitles | هيا ــ لا مزيد من الإتفاقات |