| Tesla ve Westinghouse mühendisleri arasında çalışma frekansı konusunda ciddi anlaşmazlıklar vardı. | Open Subtitles | تيسلا مع مهندسي ويستنجهاوس دارت بينهم خلافات حول تردد التشغيل |
| Hatırlayabildiğiniz anlaşmazlıklar var mı? Eski çalışanlarıyla. | Open Subtitles | هل كان هناك أيّة خلافات يمكنك أن تذكريها؟ |
| Arkadaşlarımdan biriydi. Bazı insanlarla yaşadığım anlaşmazlıklar var da.. | Open Subtitles | فقط بعضاً من أصدقائي الذين لديهم خلافات مع بعض الناس. |
| Biliyorsun... Annenle aramızda anlaşmazlıklar vardı. | Open Subtitles | كما تعلمين، أمك وأنا كانت بيننا خلافات |
| Ufak tefek anlaşmazlıklar vardı. | Open Subtitles | كانت هناك بضعة عقبات في الطريق |
| Küçük anlaşmazlıklar yüzünden hemde. | Open Subtitles | في خلافات تافهة. |
| Anlaştık. Bak, Q, çeşitli anlaşmazlıklar yaşadık ama yalan söyleyemeyeceğim, bu kıyafet çok yakışmış sana. | Open Subtitles | اتفقنا انظري (ك) أعلم أننا بيننا خلافات |