| Birkaç gün sonra, Anna'nın oğlunu bakıcı aile sisteminde buldum. | TED | وبعد عدة أيام، وجدت ابنَ آنا في نظام الرعاية البديلة. |
| Brad,Anna'nın diğer tarafa geçmemiş olmasının nedeni senin ona yaptıkların değil | Open Subtitles | براد. آنا أصبحت شبح أرضى ليس بسبب ما فعلته انت لها |
| Birleşik Devletler 400 m yedek takımında gülle atıcı ve Anna'nın oda arkadaşıyım. | Open Subtitles | أنا عدّاءة في سباق التناوب الأمريكي لمسافة 400 متر وشريكة آنا في غرفتها |
| Alexios'un ölümünden sonra Anna'nın kardeşi John tahta çıktı, Anna da felsefe ve ilime geri döndü. | TED | بعد موت أليكسيوس، صعد يوحنا شقيق آنا إلى العرش وعادت آنا إلى الوراء للفلسفة والمنح الدراسية. |
| Anna'nın iradesi ve litrelerce buzlu çay sayesinde 73 saat kesintisiz çalıştılar. | Open Subtitles | عملوا جميعا طوال 73 ساعة متواصلة حفزتهم إرادة آننا.. و جالونات من الشاى المثلج |
| Ölümünden sonraki yüzyıllarda Anna'nın Aleksiad'ı tekrar tekrar basıldı ve hala Aleksios'un saltanatına şahitlik eden paha biçilemez bir tanık. | TED | في القرون بعد وفاتها، تم نسخ اليكسياد آنا مرات ومرات، وظل لا يقدر بثمن رواية شاهد عيان من عهد اليكسيوس اليوم. |
| Şimdi, bu büyük bir sorun olmazdı ama Anna'nın oğlunun özel ihtiyaçlı olduğunu biliyordum. | TED | وغير ذلك، لقد علمت أن ابن آنا من ذوي الاحتياجات الخاصة. |
| Anna'nın oğlunun özel ihtiyaçlı olduğuna dair kanıtları sunmak için bir müdürden diğerine gidip yalvardım durdum ama benimle konuyu bile konuşmadılar. | TED | ذهبت من مراقب لآخر، متوسلةً لتقديم أدلة بشأن ابن آنا وظروفه، ولكن لم بتكلم أحد معي بخصوص القضية. |
| Yaşlanana kadar dolu-dolu yaşayacağımız hatta Anna'nın büyüyüp evlendiğini göreceğimiz hayatlarımız olacak. | Open Subtitles | عمران ، حتي نشيخ كلانا وحتى تكبر آنا وتتزوج أيضاً |
| Anna'nın gerçeğe olan tutkusunu seviyorum. | Open Subtitles | أنا متعاطفة جداً مع حاجة آنا لمعرفة الحقيقة |
| Ona Anna'nın kızına bakmaya geleceğini söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرته أنني سأطلب منك المجيء هنا لتفحص ابنة آنا الصغيرة |
| Aslına, bakarsanız, Anna'nın tipi değildi. | Open Subtitles | مع ذلك, بالطبع, فهو ليس من صنف آنا المعتاد. |
| Acaba evde olan bir şey mi Anna'nın bu hayalleri kurmasına sebep oldu? | Open Subtitles | هل من شيء يجري في المنزل ويجعل آنا تختلق هذه التخيلات |
| Anna'nın ihtiyacı güvenli, sevgi dolu bir ev. | Open Subtitles | آنا تحتاج المنزل حيث ترى أنها آمنة و محبوبة وهذا ما أحاول تأمينه لها |
| Anna'nın okulu, Luke'u istiyor. | Open Subtitles | إيزابيل إيزابيل إنها مدرسة آنا انهم يبحثون عن لوقا |
| Anna'nın annesiyle konuşmak isterler. | Open Subtitles | كلا شكراً لك ، أعتقد أنهم يريدون التحدث مع والدة آنا |
| Neyse ki Santa Anna'nın bu altının varlığından haberi yok. | Open Subtitles | هذا الذهب ملك لسانتا آنا ولكن لحسن الحظ أنه لا يعلم بوجوده |
| Neyse ki Santa Anna'nın bu altının varlığından haberi yok. | Open Subtitles | هذا الذهب ملك لسانتا آنا ولكن لحسن الحظ أنه لا يعلم بوجوده |
| Anna'nın yorgan dikme hakkında söylediği gibi: "Parçaları dikkatle seçmek gerekir. | Open Subtitles | وكما تقول آننا عن صناعة اللحاف "عليك أن تختار الأجزاء بعناية" |
| Ta ki, Anna'nın aklına bir fikir gelene kadar. | Open Subtitles | مندهشون كما لم يكن من قبل، آننا خطرت لها فكرة. |
| Anna'nın mısır gevreğinden yiyebilirsin... benim. | Open Subtitles | يُمْكِنُك أَنْ تَأْكلَ حبوب آينا |