| Onunla konuştuğumda, hala April'ın ölümü yüzden dağılmış olduğunu söyledi. | Open Subtitles | , عندما تحدثت اليه . كان مازال متاثر بوفاة ابريل |
| April Fools'a gittim. Her şey indirimliydi. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلي احتفال كذبة ابريل وكل شئ كان تقريباً للبيع |
| Bunun yanında April Teyzenin bu hafta üzdüğü tek kişi sen değilsin. | Open Subtitles | بجانب ان أنتي لست الوحيده التي آذتها الخاله " ابريل" هذا الاسبوع |
| Bu başlamak için iyi bir nokta April. | Open Subtitles | هذا ليس بمكانٍ سيّء لأن نبدأ به يا آبريل |
| Bayonne, NewJersey den canlı yayın ben April O'Neil, Kanal 3 Haberleri. | Open Subtitles | في تقرير حي من بايو ، نيوجيرسي معكم إبريل أونيل في أخبار القناة الثالثة |
| İki Axl var biri April'dan önce diğeri April'dan sonra. | Open Subtitles | أصبح هناك اثنين أكسل الآن واحد قبل آيبرل وواحد بعدها |
| April'in verdiği hapları alacaksın. | Open Subtitles | يجب ان تاخذ هذه الحبوب التي وصفتها ابريل لك |
| Bir dakika April. Nasıl tedavi edebiliriz? | Open Subtitles | انتظر دقيقية , ابريل كيف نستطيع معالجة ذلك ؟ |
| April fazla zamanı olmadığını düşünüyor. Oh, merhaba. Kapıyı duydum da. | Open Subtitles | ابريل تعتقد انه ليس امامه وقت طويل لقد سمعت الباب.. |
| - İsimlerden biri April Skouris'ti. - Kız kardeşim iğneyi mi vurunmuş? | Open Subtitles | واحد من الاسماء كان ابريل سكوريس هل اختى اخذت الحقنه |
| April, kendi vicdanını rahatlatmak için ötüyor. | Open Subtitles | ابريل انها انسانه زباله وانا اقول بئس المصير |
| April i motel e götüreyim, ya da buradan uzak bir yere | Open Subtitles | سوف اوصل ابريل لفندق او الى اى مكان بعيدا عن هنا وبعيدا عن مايا |
| April i hapishaneye göndermeyi göze alamam TOM. | Open Subtitles | لا استطيع ان اكون المسؤله عن ارسال ابريل الى السجن,توم |
| April, senin tatlı dille cevap alma, yeteneğin olmazsa MITCHELL tüm söylediklerini inkar eder | Open Subtitles | ابريل بدون استخدام قدرتك ميتشل سينكر كل شئ قاله لنا |
| Bunlar şimdilik hissettiğin şeyler April. Bu değişecek. | Open Subtitles | هذا ما تحسّينه الآن يا آبريل سيتغيّر الأمر |
| April'ın Bloomington Veterinerlik Okulu'na girmesine yardım ettim. | Open Subtitles | لقد ساعدتُ آبريل بأن تدخل في مدرسة الطب البيطيري |
| Küçük April'in ilk değişimi çok güzel geçti, değil mi? | Open Subtitles | أوه , إبريل الصغيرة كانت رائعة في أول تحولها , أيس كذلك ؟ |
| April'i güvende tutacak sürüyü de tutmalıyız, değil mi? | Open Subtitles | جزء من إبقاء إبريل أمنة هو إبقاء القطيع بأكلمه أمن , صحيح ؟ |
| April'ın Şükran Günü için annesine götüreceği bir pasta alması gerek. | Open Subtitles | آيبرل يجب أن تشتري فطيرة لتأخذها عند أمها في عيد الشكر |
| April'ın dişi ağırsa May'in diş etleri kızardı. | Open Subtitles | إذا ما أصيبت إيبرل بوجع الأسنان. علكة ماي تنتفخ وتحمر |
| Büyük gelişme gösteriyorum, April ile rekorumu 4 saniyeye çıkardım. | Open Subtitles | لقد قمت بتقدم بسيط لقد تحدثت مع أيبرل لمدة أربع ثواني |
| April, ne kadar sevindiğimi anlatamam. | Open Subtitles | اوه ايبرل لا استطيع الوصف, كم ان مسرورة لذلك |
| Randevum April ile bilet satın almak için Bronx'a gitmem lazım. | Open Subtitles | لدي سنذهب إلى برونكس لالتقاط تذاكر لتاريخ بلادي مع شهر نيسان. |
| Merak ediyorum April arkadaşlarını satan ne tip bir arkadaş. | Open Subtitles | أتسائل اذا كانت أيبريل من النوع التي تقود صديقاتها |
| April, sana sabah kahvaltısında gözleme yapacak ve akşam yemeğine evde olacağım. | Open Subtitles | إيبريل سوف تعد لك الفطار وأنا سأعود عند العشاء |
| Ve April Kepner, o da biliyor. | Open Subtitles | -حسناً و " أبريل كيبنر " ، إنها تعرف أيضاً |
| April için Marekeş'e sadece gidiş bileti aldıktan sonra. | Open Subtitles | بعد ان اقوم بشراء تذكره ذهاب فقط الى مراكش لابريل |
| 98 yılında vefat etti ve şimdi de April evleniyor düşündüm ki arabayı tamamlarsam, düğün hediyesi olarak verebilirim. | Open Subtitles | توفي فى العام 98 وبما أن أبريل ستتزوج الآن. فكرت لما لا أنهي العمل على السيارة وأقدمها كهدية زواج. |
| Bunu bu yüzden yapmıyoruz, April. | Open Subtitles | نحن لا نفعل هذا من اجل الشكر , ياابريل |