| Kimse bu kadar aptal değildir. Doğu kanadı. Psikiyatri bölümü. | Open Subtitles | لا أحد بهذا الغباء الجناح الشرقي، عنبر المجانين، إلى اللقاء |
| Queen aptal değildir Clark. Yani bunu sana öylece vermeyecektir. | Open Subtitles | و(كوين) ليس غبياً يا (كلارك)، أعني، لن يسلمه لك بسهولة |
| Erkekler kadar ve aptal değildir daha duyarsız kızlar düşünüyorum. | Open Subtitles | كما ترين, الرجال ليسوا أغبياء وغير حساسين كما تظن الفتيات. |
| Güvercinler aptal değildir, Al! | Open Subtitles | الحمام ليست غبية يا آل |
| Paraları... Göründüğü kadar aptal değildir. Paralar... | Open Subtitles | ...إنه الرجل الغني لـ ليس أحمق كما يبدو ...إنه الغني |
| İşini korumak için her şeyi yapar ama aptal değildir. | Open Subtitles | إنه سيفعل أي شيء من أجل حماية أعماله ولكنه ليس بأحمق |
| Filmler aptal değildir! | Open Subtitles | الأفلام ليست سخيفة |
| Kartlarını kullanacak kadar aptal değildir ve bu saydıklarını da almaz. | Open Subtitles | فهو ليس بغبي حتى يستخدم بطاقاته أو يشتري تلك الأشياء |
| Birbiriniz için yaratılmış olduğunu biliyor. aptal değildir. | Open Subtitles | أنتما الاثنان خٌلقتما لبعضكما انه ليس بهذا الغباء |
| Hayır, Darnell Wallace'ın bir adresi yok. O kadar aptal değildir. | Open Subtitles | لا ،دارنيل واليس ليس لدية عنوان أنه ليس بذلك الغباء |
| Karım olmadan benimle buradan taşınacak kadar aptal değildir herhalde. | Open Subtitles | سيكون من الغباء ان تتبعني الى خارج الولاية الا اذا كانت زوجتي |
| Rahim aptal değildir, ne yaptığını bilir. | Open Subtitles | المبيض ليس غبياً يعرف ما يفعله |
| Biraz salaktır ama aptal değildir. | Open Subtitles | أعني، هُو مُغفل، لكنّه ليس غبياً. |
| Kardeşim sıkıcıdır, ama aptal değildir. | Open Subtitles | أخّي بليد، لكنه ليس غبياً |
| Herhalde pornografi senaristleri aptal değildir. | Open Subtitles | كتاب سيناريو الأفلام الإباحية ليسوا أغبياء |
| İlki, çocuklar aptal değildir. Onlar sadece çocuk. | Open Subtitles | حسناَ ، أوّلاً وقبل كلّ شيء، الأطفال ليسوا أغبياء إنّهم مجرّد أطفال |
| Annem aptal değildir. | Open Subtitles | امي ليست غبية |
| Jan aptal değildir. | Open Subtitles | وأذكّرك انه ليس أحمق |
| İsa aptal değildir. | Open Subtitles | المسيح ليس بأحمق |
| Ve çizelgeler aptal değildir. | Open Subtitles | ومخطّطاتى ليست سخيفة. |
| Hopper aptal değildir. | Open Subtitles | أوكي, هوبر ليس بغبي. |
| Bir bankadasın. Delidir fakat aptal değildir. | Open Subtitles | كنت في أحد البنوك إنه مجنون ولكن ليس أحمقاً |
| Evet Ryan saldırgandır, ama aptal değildir. | Open Subtitles | . أعنى ، نعم ، (رايان) عنيف ، لكنه ليس غبى |
| Belki de senin yaşlı herif o kadar da aptal değildir. | Open Subtitles | ربما رجلك العجوز ليس غبيا بالنهاية |
| Kızım biraz ahmak olabilir ama aptal değildir. | Open Subtitles | ابنتي قد تتصرف بحماقة ولكن ليست غبيّة |
| Cersei aptal değildir. | Open Subtitles | سيرسي ليست حمقاء |
| Yaşamamı sağladı. Belki de o kadar aptal değildir. | Open Subtitles | لقد حرص على أن أبقى حياً، لذا فربما هو ليس مغفلا لتلك الدرجة. |
| Eh, sanırım Lionel bile sonsuza dek aldatılacak kadar aptal değildir. | Open Subtitles | حسناً ، أعتقد أن (ليونيل) ليس مغفلاً بما يكفي ليظل مخدوعاً إلـى الأبد |