| Radyasyon laboratuvarına sızıp arıtma banyosu yapmak ister misin? | Open Subtitles | هل تريدين أن ننسل لمختبر الأشعة ؟ و نتشارك حمام تطهير ؟ |
| Güç kaynağı kesilince merkez genelinde arıtma gerçekleşecek. | Open Subtitles | عندما تنفذ الطاقة سيحدث تطهير شامل للمنشأة |
| Bir okul, bir metro istasyonu ve bir su arıtma tesisi. | Open Subtitles | مدرسة، محطّة مترو، ومحطّةٌ لتصفية المياه. |
| Oksijen arıtma makinemiz var ama 500 kişiye yetecek suyu nereye depolayacağız? | Open Subtitles | لدينا أجهز تنقية الأكسجين ولكن كيف سنقوم بتخزين مياة كافية لـخمسمائة شخص؟ |
| Ve tabi ki Claridge'teki tuzdan arıtma tesisi. | Open Subtitles | وبالطبع إلى مصنع تحلية المياه في كلاريدج. |
| Hayır, adam sabah 9'dan akşam 5'e kadar, yalnız başına arıtma tesisinde, havuzlardaki yosun tabakasını temizliyormuş. | Open Subtitles | لا فالرجل يعمل منذ 9 وحتى 5 ليكشط البرك في محطات التنقية وحده |
| Bebeğim, tüm bu civar kanalizasyon arıtma tesisinin rüzgarını alan yerde. | Open Subtitles | عزيزي، هذا الحي بأكلمه بإتجاه الريح قرب مركز معالجة مياه المجاري |
| Geçen hafta da su arıtma sistemi arızalandı. | Open Subtitles | والأسبوع الماضى تعطل نظام فلترة المياه |
| Viper, lütfen su arıtma cihazını tamir eder misin? | Open Subtitles | فايبر , ارجوك , هلا قمت باصلاح منقيات الماء ؟ |
| Laboratuvara girmek için herkesin arıtma işleminden geçmesi gerekiyor. | Open Subtitles | أي شخص يريد أن يعبر معاملنا المأمنة يجب أن يخضع لعملية تطهير من الجراثيم |
| Tam arıtma başlıyor. | Open Subtitles | يتم تنفيذ عملية تطهير تام |
| Rutin arıtma işlemi efendim. | Open Subtitles | .سيدي. تطهير روتيني يا سيدي |
| İsim, Jefferson Heights'daki eski bir bakır arıtma tesisine ait. | Open Subtitles | إنها منشأة لتصفية النحاس "في مرتفعات "جيفرسون |
| İnşaat alanları, etrafında çalışıyorlar jeneratörler ve su arıtma sistemleri ve tamamen dolu mutfaklar kuruyorlar, adamım. | Open Subtitles | ... مواقع بناء ، تعمل على مدار الساعة يركبون فيها مولدات و انظمة لتصفية المياه ... و ... |
| Bu bir su arıtma sistemi ve temel bir kısmı uzay istasyonunda suyu arıtma teknolojisi üzerine kurulu. | TED | نظام تنقية المياه، وعنصرها الأساسي يقوم على تقنيات تصفية المياه المستعملة في المحطة الفضائية. |
| Eğer gerçekten yardım etmek istersen, yarın su arıtma sistemini takabilirsin. | Open Subtitles | إذا أردت حقاً المساعدة، يمكنك القدوم ومساعدتي في تركيب نظام تنقية المياه معي يوم غد. |
| Bu arıtma tesisi ile çevredeki kümes çiftlikleri için kapasitemizi yükselttik. | Open Subtitles | مع أن محطة تحلية المياه، قد زادت قدرة تربيةالدواجن فيالمنطقة |
| Su arıtma cihazımız var. | Open Subtitles | حصلت على جهاز تحلية ماء رائع |
| Kalıntıları arıtma tesislerine sürüklendi. | Open Subtitles | جرفه جثتها إلى مركز التنقية |
| Henry Lee arıtma tesisinde, havuzlardaki yosun tabakasını temizliyormuş. | Open Subtitles | هنري لي) كان ينظف البرك) في محطة التنقية |
| Sonunda anlaşıldı ki dünyadaki mikropların çoğunluğu okyanuslarımızda, bağırsaklarımızda ya da atık su arıtma tesislerimizde değil. | TED | بل في الحقيقة، معظم الميكروبات على كوكب الأرض ليست موجودة في المحيطات ولا في أمعاء المخلوقات ولا حتى في مياه المجاري. |
| Sifonu çektiğinizde, dışkınız atık arıtma tesislerine gidecek, ki bunlar değer olarak satılıyor, sorumluluk olarak değil. | TED | إذا دفقت ماء المرحاض ، سوف يذهب البراز لمحطات معالجة مياه الصرف الصحي. التي تباع كأصول قيمة ، وليست كأعباء. |
| Bu su arıtma sistemi. | Open Subtitles | هذا نظام فلترة المياة |
| Su arıtma tesisini yenilemek için getirdikleri mühendislerden biriyim. | Open Subtitles | أنا واحد من المهندسين الذين أحضروهم لكي يقوموا باصلاح محطات المياه |