| Oğulların o sihirli arabanla, dün gece Surrey'ye gidip dönmüş. | Open Subtitles | لقد طار ابناؤك بسيارتك المسحورة حتى سواري وعادوا الليلة الفائتة |
| Yani, çalıntı arabanla, o kadına yanlışlıkla çarptığın yerin birkaç kilometre yakınında. | Open Subtitles | على بعد ميل و اثنين من مكان اصطدامك بهذه المرأة بسيارتك المسروقة |
| Otoparka gidelim, arabanla beni ez. | Open Subtitles | يمكننا الخروج لموقف السيارات، ويمكنك أن تصدمني بسيارتك |
| Cameron kusura bakma ama Sloane'u senin arabanla alamayız. | Open Subtitles | كاميرون , أنا آسف و لكن نستطيع ان نأخذ سلون فى سيارتك |
| arabanla evin önüne git orada sinyalimi bekle daha sonra girip, bu puştları indirebilirsin. | Open Subtitles | ان اخذت سيارتك الي مقدمة المنزل انتظر اشارتي وبعد ذلك ادخل واقتل هؤلاء الاوغاد |
| arabanla beni bir sonraki kasabaya bırakmanı istiyorum. | Open Subtitles | أحتاج لركوب في سيارتك للذهاب للبلدة التالية |
| O çöplüğü istemiyorum. Ne yapacağım? Arabamı arabanla mı besleyeceğim? | Open Subtitles | لا اريد تلك ألقمامة , ماذا تريدني أن أفعل أستبدل سيارتي بسيارتك |
| Senin çalınan arabanla yanlışlıkla bayana çarptığın yerin bir veya iki km ötesinde. | Open Subtitles | على بعد ميل و اثنين من مكان اصطدامك بهذه المرأة بسيارتك المسروقة |
| Sen de beni arabanla ezecektin. | Open Subtitles | و أنت حاولت صدمي بسيارتك الصغيرة عما تتحدثين؟ |
| Hani arka sokakta, sana arabanla alışveriş malzemeleri getirdiğim sahne. | Open Subtitles | هذا المشهد فى الحارة عندما أحضرت البقالة لك بسيارتك |
| Hayatın boyunca insanların seni sevmesi için çabala dur, sonra da arabanla gidip birisine kazayla çarp. | Open Subtitles | خلال طول حياتك تحاول الحصول على حب الناس ثم تدهس أحدهم بسيارتك |
| Emin değilim. Ama senin arabanla dolaşıyorduk. İçinde isimlerin yazılı olduğu bir listesi var. | Open Subtitles | لست متأكد لكن كنا نتجول في الانحاء بسيارتك وهو لديه قائمة بأسماء .. |
| Ya bu işi çözersin, ...ya da sen, ben, Sammy, Phyllis ve arabanla ezdiğin şu piliç, ...hepimizi şutlarlar. | Open Subtitles | تعامل مع ذلك أو أنت , أنا , سامي , فيليس والفتاة التي صدمتها بسيارتك نحن راحلون |
| Eş zamanlı uyduların, arabanla devamlı iletişim halinde bulunduğu bir sistem. | Open Subtitles | سلسلة من الأقمار الصناعية ستبقى على اتصال مستمر بسيارتك |
| Önce senin arabanla kaza yaptı, şimdi de benim arabamı çalmış. | Open Subtitles | في البداية قام بتحطيم سيارتك ثم يسرق سيارتي |
| Yemek davetini değerlendirebilir misin? Kendi arabanla gidersin. | Open Subtitles | هل ترغبين بالذهاب للعشاء ، تستطيعين قيادة سيارتك بنفسك |
| Moğolistan Barbeküsünden çıkıyoruz, ve senin ezik arabanla karşılaşıyoruz. | Open Subtitles | أثناء خروجنا من حفل شواء، وجدنا سيارتك الضعيفة. |
| arabanla adamın evinin ön kapısına çarpmışsın. | Open Subtitles | لقد حطمت سيارتك خلال بوابة منزله الأمامية |
| Ve.. arabanla ufak bir kaza atlattım | Open Subtitles | لم تكن لدي سيارة , لذلك 000 قمت بإستعارة سيارتك |
| Az önce çıktığın inşaat işinden bahset, arabanla sevgilin hakkında biraz söylen. | Open Subtitles | يمكنك أن تتكلم عن العمل بالبناء الذي أتيت من أجله و تذمر عن صديقتك و سيارتك |
| Üstü açık arabanla çevreyi gezmiyorum sadece. | Open Subtitles | لستُ أقود حول المكان بسيارتكِ المكشوفة فحسب |
| arabanla bana çarptın. | Open Subtitles | لقد صدمتني بسيّارتك. |