| Sana her defasında söylüyorum, arayanların numaralarını al diye | Open Subtitles | أخبرتك مرارا أن تأخذي ارقام المتصلين دوما |
| arayanların detaylarını daha iyi şiirler yazmak için kullanıyorum. | Open Subtitles | أستخدم التفاصيل التي احصل عليها من المتصلين لكتابة قصائد أفضل |
| Öldükten sonra arayanların hâlâ birlikte olduğunu gördü. | Open Subtitles | بعد موته، على الأرجح رأى أن المتصلين مازالا سويا |
| arayanların zavallı olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | يا إلهي، رأيت المتصلين باعثين على الشفقة للغاية |
| Siz ikiniz, konuşmaları başarıyla tamamlayın ve arayanların sorularını alın. | Open Subtitles | انتما الإثنان ، ادخلوا في جميع نقاط الحوار وخذوا أسئلة المتصلين |
| Ayrıca arayanların hangisi eski moda şeyleri seviyor hangisi bebek bezi bağlayıp şaplak yemekten hoşlanıyor, asla bilemiyorsun. | Open Subtitles | ولا يمكنك المعرفة ابدًا ايٌ من المتصلين سيكون رومنسي على الطراز القديم ومن سيكون على نهج طفولي ويتلقّى الصفعات |
| Garcia, son arayanların listesinde Janet Dodd'a en yakın oturanları listele. | Open Subtitles | سيكونون أحدث شيء في عقله غارسيا,اتبعي المتصلين الاخيرين و اكتشفي |
| İnanması imkansız ama telefonlarımız çalıyor ve yapımcım, arayanların % 40 ila % 50'sinin "Haklısın" dediğini söylüyor. | Open Subtitles | و منتجو البرنامج يقولون لي ان 40-50 % من المتصلين يوافقونك الرأي |
| Bu sık arayanların listesi. | Open Subtitles | حسنا هذه قائمة المتصلين |
| arayanların kaydını tutuyorlardır. | Open Subtitles | لاحصل على سجلات المتصلين |