| İşte onun hikayesi. Babam Arjantin'de doğdu. | TED | حسناً .. قصة والدي هو أنه ولد في الارجنتين |
| Mısır'dan ya da Arjantin'den geldiğiniz zaman da kendinizi bu güzel şehrin kollarına bırakırsınız. | Open Subtitles | حيثما تاتى , من مصر او الارجنتين تشعر انك فى بيتك فى تروكاديرو |
| Stephen, Arjantin aktörleri hazırlamak için kasabaya gitti. | Open Subtitles | ستيفن ذهب للبلدة ليُقوم بإعداد المُمثل الأرجنتيني |
| Arjantin'de bir atasözü vardır: Güç aç karnına içki içmek gibidir. | TED | هنالك حكمة في الأرجنتين تقول: القوة كشرب النبيذ على معدةٍ فارغة. |
| Arjantin'e gidip o dönemi araştır ve bu konuda yaz. | Open Subtitles | إذهبي للـ "أرجنتين"، ابحثي عن تلك الفترة واكتبي عنها. |
| Carnicalito adlı bir Arjantin ritmine dayalı. | TED | أنها مبنية علي إيقاع أرجنتيني يسمي كارنيفاليتو. |
| 2036 YIL KIRK ARJANTİN AYLARI SAVAŞI | Open Subtitles | العام 40 ــ 2036 معركة الأقمار الأرجنتينية |
| Arjantin'e gidebilmek için Agrado'yu soydum. | Open Subtitles | لقد سرقت اجرادو كى اشترى تذكرة السفر الى الارجنتين |
| Arjantin'den plastik mermiler. Ve birkaç el bombası aldım. | Open Subtitles | ومن الارجنتين شيئ لكى تستخدمة من على بُعد وبالطبع بعض القنابل |
| Jeo-senkronize bir uyduya bağlı çalışıyor. Arjantin'deki şeyin resimlerini beklememiz gerekmeyecek. | Open Subtitles | لذا حينما تكونى فى الارجنتين, سنرى كل شىء مباشرة. |
| Arjantin'de bıraktığım kameraya çok benziyor. | Open Subtitles | نفس الكاميرا التى تركتها خلفى فى الارجنتين |
| Karşı görevin Arjantin'dekiyle aynı. | Open Subtitles | مهمتك المضاده الحاليه تشبه تلك التى كانت فى الارجنتين |
| Hâlâ ailemi Arjantin'den çıkartmayı ret mi ediyorsun? | Open Subtitles | أنت مازلت ترفض المساعدة فى اخراج عائلتى من الارجنتين. |
| Arjantin ordusu kendi topraklarında sivil bir çatışmaya girme hakkında sahip değil. | Open Subtitles | بأن الجيش الأرجنتيني غير مسموح له طبق القانون التدخل في التحامات شعبية على ترابه الخاص |
| Arjantin bifteği. Dünyanın ikinci en iyisi. | Open Subtitles | اللحم البقري الأرجنتيني ثاني أفضل طعام لحمي في العالم |
| Arjantin'deki yetkililerin teklifiniz üzerinde bir karara varana dek açıklanmaması konusunda uzlaşmaya varmıştık. | Open Subtitles | لقد وافقت يا سيدي العمدة أن تكتم هذه الأخبار حتى تدرس الأرجنتين طلبك |
| Arjantin hükümeti tavsiyeme kulak verip, doğru şeyi yaptığı için mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيد فقط لأن حكومة الأرجنتين اهتمت بنصيحتي و فعل الصواب |
| , Benim için Arjantin scry etmeyin. Ben olmak istiyorum tam olarak nerede ben. | Open Subtitles | . لا تبحثي عني "أرجنتين" ، فأنا حيث أريد أن أكون |
| Bazan federal bir fonla Harvard'da görev yapan teorik, altmoleküler, yüksek hızlı, parçacık araştırması yapan fizikçi Nobel edebiyat ödülünü kazanan Fin romancı Chicago'da bir dansçı kızla evlenen devrik Arjantin başkanı... | Open Subtitles | مثل مسألة أنه عالم في النظرية التحت جزيئية الفلسفية الممولة من جامعة هارفارد أيضا انه المؤلف الذي حصل على جائزة نوبل في الأدب و أيضا هو رئيس أرجنتيني سابق |
| Arjantin hisselerini satın almak için muazzam bi baskı altındaydım. | Open Subtitles | مارسوا ضغطا هائلا علىّ لشراء كمية لا تصدق من الأوراق المالية الأرجنتينية |
| Bir noktada, Gana kıyılarındaki bir Arjantin savaş gemisine el koymaya çalıştı. | TED | وعند نقطة معينة، حاول حجز سفينة حربية أرجنتينية بسواحل غانا. |
| Tina hâlâ Cord'la evliydi ancak Cord'un onun sevmediğini düşünüyordu Bu yüzden Max ile Arjantin'e kaçtı. | TED | لذا تينا مازالت متزوجة ولكن تعتقد بأن كورد لم يكن يحبها سافرت للأرجنتين مع ماكس |
| Jacqueline Du Pré ve Arjantin'li piyanist Daniel Barenboim arasında filizlenen aşk dünyayı sarsıyor. | Open Subtitles | الرومانسية المزدهرة بين جاكلين دو برى وعازف البيانو الأرجنتينى دانيال بارينبويم اقتحمت العالم |
| Sözü geçen adalar, Arjantin açıklarında bulunuyor. | Open Subtitles | الجزيرة المتنازع عليها (واقعة هنا أمام شاطئ (أرجنتينا |
| Tomi Lebrero, bandoneonu ve Buenos Aires, Arjantin'den arkadaşlarından dünyanın dört bir yanında birçok başka yere ve müzisyene. | TED | من تومي لبريرو وفرقته وأصدقائه في بوينس آيرس بالأرجنتين لأماكن كثيرة أخرى وموسيقيين حول العالم |
| Öksüz olarak bir Arjantin madeninde çalışarak mühendisliği öğrendi. | Open Subtitles | يتيم, عمل فى منجم ماس ارجنتينى درس الهندسة |
| Arjantin pesosu bıraz çalkantılı şu sıralar. | Open Subtitles | العملة الأرجينتينية متزعزع قليلاً الآن |
| Ve bu inekler genellikle Güney Amerika'da Brezilya'da, Arjantin'de yeniliyor. Buradan başka yerlere ihraç edilmiyorlar. | TED | والتي سنستهلكها نحن. وتستهلك هذه اللحوم أساسا بأمريكا الجنوبية، بالبرازيل والأرجنتين. فلا يتم تصديرها إلى هنا. |