| Onu arka odaya getir ve bizim için oyala, tatlım. | Open Subtitles | نعم, فلتأخذيه إلى الغرفة الخلفية, واجعليه مشغولاً من أجلنا, عزيزتي |
| Yani, 1-2 dakikalığına arka odaya gelmemi mi talep ediyorsunuz? | Open Subtitles | أتعنى أنك تريدنى معك لدقيقة أو إثنتان فى الغرفة الخلفية ؟ |
| Yarın Isabel, eşyalarını arka odaya taşıyacak. | Open Subtitles | غدا ستنقل إيزابيل أغراضك إلى الغرفة الخلفية |
| Sizi arka odaya götürüp bombalayacakları binaların planlarını mı açıp gösterecekler? | Open Subtitles | أتعتقدن أنهم سيحضرنكن للغرفة الخلفية ويطرحوا لكن مخططاتهم للمباني التي سيفجرونها؟ |
| Hepinizin benimle beraber arka odaya gelmenizi istiyorum. | Open Subtitles | أريدكم جميعاً أنْ تأتوا معي الآن للغرفة الخلفية |
| Hepsi çömelmiş ve o küçük arka odaya saklanmış. | Open Subtitles | كانوا يزحفون مختبئين فى تلك الغرفة الخلفية |
| Bana da öyle geldi. Ne dersin, arka odaya kaçalım mı? Sana şeyimi gösteririm... | Open Subtitles | ما رأيك في أن نذهب خلسة إلي الغرفة الخلفية وأريكِ |
| Tüm yapmamız gereken, onları daha hızlı doyurmak ve arka odaya almak. | Open Subtitles | بإماكنك القيام على الاقل بضعف ذلك كل ماعلينا فعله هو ان نطعمهم بسرعة ونرسلهم إلى الغرفة الخلفية |
| Eğer anlarsa bizi arka odaya götürür, Ve arka odada başımıza çok ama çok kötü şeyler gelebilir. | Open Subtitles | إذا عرف، سيأخذنا إلى الغرفة الخلفية، وأشياء سيء جداً تحدث في الغرفة الخلفية |
| Senin arka odaya götürüp şeytani acımasızlık göstersek nasıl olur? | Open Subtitles | ماذا لو أخذناك أيها اللوطي إلى الغرفة الخلفية وعذبناك بطرق شيطانية متوحّشة |
| Moruğu arka odaya kapatıyorsun, kasayı boşaltıyorsun nakit parayı, mücevher tepsilerini, hepsini kahrolası bir torbaya atıyorsun. | Open Subtitles | وتضعها في الغرفة الخلفية وتقوم بإفراغ الخزينة والنقود والأدراج في جوال لعين |
| Evde uyuşturucu yoktu. arka odaya doğru yürüdüm. | Open Subtitles | ، لم يكن هناك مخدرات بالبيت دخلت إلى الغرفة الخلفية |
| Evet, ama onu arka odaya yatırdık. | Open Subtitles | نعم، حسناً لقد وضعناه في الغرفة الخلفية ياالهي |
| Sadece korkuttu. Bizi arka odaya kilitledi. | Open Subtitles | أثار خوفنا فقط احتجزنا في الغرفة الخلفية |
| Çantalarını arka odaya koyabilirsin. | Open Subtitles | اظن انهُ بإمكانكِ وضع حقائبك في الغرفة الخلفية هناك |
| Çocuklarla kal ve onları arka odaya geçirme. | Open Subtitles | ابقى مع هؤلاء الأطفال ولا تجعلهم يدخلون الغرفة الخلفية |
| Beni arka odaya kafa bulmaya götürmüşler, ben de reddettim. | Open Subtitles | بالكاد تحدثنا معهم تلك الليلة لقد أخذوني إلى الغرفة الخلفية كي يجعلوني أنتشي لكنني رفضت. |
| "arka odaya geçip kolilerin üzerinde sevişelim mi" deseydim anında gelirdin. | Open Subtitles | هاي, هل تريد ان تذهب إلى الغرفة الخلفية المسمار الكبير يتمكن من الخوخ؟ كنت قد ذهبت لذلك |
| Onu kaldırıp arka odaya götürmeliyiz, tamam mı? | Open Subtitles | يجب أن نعيدها للغرفة الخلفية حسناً؟ |
| Çünkü hemen ardından arka odaya gittiler. | Open Subtitles | لأنهما دخلا للغرفة الخلفية لاحقا ً |
| En üst kata geldiğiniz de soyunma odasına 8 adım 10 adım da arka odaya. | Open Subtitles | عند بلوغ الطابق الأعلى هناك 8 خطوات إلى باب غرفة الملابس ثمّ 10 خطوات أخرى إلى الغرفة الخلفيّة |