| Asıl mesele tam gaz giderken dayanabilecek mi? | Open Subtitles | السؤال هو هل ستصمد تحت هذا الرأس البخاري? |
| Asıl mesele, böyle devam ederse hayatta kalabilir miyiz? | Open Subtitles | السؤال هو , هل يمكننا العيش لما نحن عليه؟ |
| Asıl mesele, siz ikiniz karşılaştığınızda, kumanya vermekten kurtuldular. | Open Subtitles | المشكلة هي أنه عندما التقيتما لم تكوني مستعدة لهذا |
| Asıl mesele karşılama, ve sen bana geçen gece böyle bir şans vermedin. | Open Subtitles | بيت القصيد هو أن تكونِ مُرحباً بكِ، و أنتِ لم تمهليني هذهِ الفرصة مؤخراً. |
| Asıl mesele, hoş olmak aslında, ...çünkü anlayışla karşılarsın, o konuda bir şeyler yaparsın. | Open Subtitles | ما أقصده هو أنك تظلين تتقبلين هذا وحسب لأنك ألطف من أن تقفين وتفعلين أي شيء حيال الأمر |
| Asıl mesele, dünya çapında tüm şehirlerde, her gün kentsel büyümeyi anında takip edebileceğiz. | TED | الشاهد أنه سنتمكن من مراقبة النمو العمراني حول العالم في جميع المدن كل يوم |
| Asıl mesele şu ki Kontrol ölmeden önce bana aynı kanıyla gelmişti. | Open Subtitles | الأمر وما فيه أنه منذ وقت (مضيقبلموت(كنترول... جاء إلي بنفس هذا الإقتراح ... .. |
| Asıl mesele bu değil. Anısı orada. | Open Subtitles | ليس هذا هو المغزى إنَّها ذكراه التي هُناك |
| Asıl mesele uçarcasına hareket etmesi sanki bu adamla hayatının planlamasını yapıyor. | Open Subtitles | مقصدي هو أنها تتحرك بسرعة جداً وكأنها تخطط لحياتها بأكملها مع هذا الرجل |
| Asıl mesele senin burada mı ölmek yoksa biraz daha mı yaşamak istediğine bağlı. | Open Subtitles | السؤال هو أتريد الموت هنا، أو تحافظ على حياتك لفترة أطول قليلاً ونأمل أنت تكون مفيداً كفاية لعدم قتلك. |
| Asıl mesele, etrafında olması hoşuna gidiyor mu? | Open Subtitles | لن اقلق بهذا الخصوص بحق,السؤال هو أ تود ان تكون بجوارك؟ |
| Asıl mesele, sen kendini affedebilecek misin? | Open Subtitles | السؤال هو هل ستكون قادراً على أنْ تغفر لنفسكَ ؟ |
| Asıl mesele, dans için ayağa kaldırıldığını fark edene kadar ne kadar ayakta dikileceksin? | Open Subtitles | السؤال هو ، كم من الوقت ستحتاج حتى تدرك أنك غير قادر؟ |
| - İki sene önceydi. - Asıl mesele, ne yapacağımız, baba. | Open Subtitles | السؤال هو, مالذي نفعله يا أبي؟ |
| Asıl mesele, istiyor musunuz? | Open Subtitles | السؤال هو أنتم تريدون |
| Asıl mesele aylarca temiz hava almadan tutsak kalmasının zor olması. | Open Subtitles | المشكلة هي,البقاء محبوسة لمدة شهرين بدون إشتمام الهواء النقي أمر يصعب فعله |
| Asıl mesele yapılan karalamalar bana ve şirketime atılan iftiralar. | Open Subtitles | المشكلة هي الاضطراب الافتراءات ضدي وضد صندوقي |
| Asıl mesele, geldiğimiz yeri dosyaya yansıtmak. | Open Subtitles | اعتقد أن بيت القصيد هو التفكير بتقدمك المحرز الانعكاس للمرايا ، الأ يمكنك إعداد تقرير و تسليمه؟ |
| Asıl mesele şu ki sırada yapılacak ne var? | Open Subtitles | ما أقصده هو ماذا سنفعل بعد ذلك؟ |
| Asıl mesele muhtemelen bu verinin yüzlerce ve binlerce uygulaması var, birkaçından bahsettim ama dahası var: ormansızlaşma, buzulların erimesi. | TED | الشاهد في الأمر هو أنه يمكننا استخدام هذه البيانات بطرق متعددة أشرت إلى بعضها ولكن هناك طرق أخرى: إزالة الغابات وذوبان القطبين |
| Hiçbirimizin yok. Asıl mesele de bu. | Open Subtitles | كلا، لا أحداً منّا لديه وقت هذا هو المغزى |
| Asıl mesele artık domuz olmaman. | Open Subtitles | , مقصدي هو أنكِ لم تعودي الخنزير |
| Ama Asıl mesele evde yiyecek bişey olmaması. | TED | لكن القضية الحقيقية هو عدم وجود الطعام في المنزل. |
| Asıl mesele ne? | Open Subtitles | ما هو المشكل الحقيقي يا (آري)؟ |
| Bianca, Asıl mesele Lucio'nun kocamın öpücüklerini özlüyor olması. | Open Subtitles | إن المشكلة الحقيقة أن لوشيو) يفتقد قبلات زوجي). |