| Ama bunu kendim halledeceğim çünkü ben asistanların işimi yapmasına müsaade etmem. | Open Subtitles | ولكنّني سأقوم بفعل ذلك لوحدي لأنّني لا أقوم باستخدام المساعدين للقيام بعملي |
| Senin birkaç günde öğrendiğini asistanların öğrenmesi aylar sürer. | Open Subtitles | فى العادة الأمر يستغرق شهوراً من المساعدين كى يتعلّموا ما أحرزته فى أيام ٍ. |
| asistanların eskisi kadar çalışma azmi kalmadı artık. | Open Subtitles | المساعدين ليس لديهم القدرة على التحمل كما كانت لدينا |
| - Tamam o zaman. asistanların hepsini ara. Yardıma ihtiyacımız var. | Open Subtitles | استدعِ المزيد من الأطباء المقيمين المبتدئين نحتاج إلى المزيد من المساعدة |
| asistanların birinde adrenalin kalemi vardı, yani kurtuldu. | Open Subtitles | أحد المقيمين كان معه قلم أبينفرين لذا فهو بخير |
| Artık birinci, ikinci ve üçüncü yılındaki asistanların, istediği dallarda yoğunlaşmalarına izin verilmeyecek. | Open Subtitles | الأطباء المقيمون في السنوات الثلاث الأولى لا يسمح لهم بالاختصاص فعلياً |
| ...kendi seçtiğin asistanların... - Evet, hepsi dalkavuk. | Open Subtitles | و مساعدين قمت بإنتقاؤهم بنفسك نعم ، و أشخاص متملقين ، و كلهم من هذا الطراز |
| asistanların arasına gey bir stajyer koymama izin ver, olup biteni öğreneyim. | Open Subtitles | واسمحي لي ان اطفائها مثل الجنس ومن بين المساعدين ومن ثم سأكشف مادا يحدث وسأكتشف ما الذي يحدث |
| Ve ayrıca her hafta sonu işe gelip gidiyorsun ve asistanların kan basıncını yükseltmelerine izin veriyorsun. | Open Subtitles | وكذلك كنت تتنقل كل نهاية أسبوع وتدع المساعدين يرفعون ضغط الدم عندك |
| Sen şu tarafa gidip...diğer asistanların yanında bekler misin? | Open Subtitles | هل يمكنك الذهاب و الأنتظار مع المساعدين الأخرين هناك؟ -ماذا؟ |
| Ancak o zaman Jack C.E.O olur ve ben de asistanların kralı olurum. | Open Subtitles | ،ثم يصبح (جاك) المدير التنفيذي ! وسأكون ملك المساعدين |
| asistanların yarı ayık çalışması ve hocalarının ortada olmamasından dolayı gözden kaçırılan bir çok korkunç vaka biliyorum. | Open Subtitles | حتفهم يلقون مرضى عن مرعبة قصصاً عشت نائمين نصف المقيمين أطبائهم لأن المشرفين لأطبائهم الوصول يمكن ولا |
| asistanların yarı ayık çalışması ve hocalarının ortada olmamasından dolayı gözden kaçırılan bir çok korkunç vaka biliyorum. | Open Subtitles | عشت قصصاً مرعبة عن مرضى يلقون حتفهم لأن أطبائهم المقيمين نصف نائمين ولا يمكن الوصول لأطبائهم المشرفين |
| asistanların onu oradan oraya gönderdiğini söyledi. | Open Subtitles | قالت ان الاطباء المقيمين ارسلوها من غرفة لغرفة |
| Sizin de onları ezdiğinizi çok gördüm. Hepimiz asistanların üzerine gidiyoruz. Onları eziyoruz. | Open Subtitles | لقد رأيتُكما يا رفاق و أنت تعاملونهم بقسوة جميعنا يتعامل بقسوة مع الأطباء المقيمين نحن نتعامل بقسوة |
| asistanların tanışma yemeğine getirdiğin enginar sosu çok iyi olur. | Open Subtitles | ما كنتُ لأرفض طبق الخرشوف المفروم الذي أحضرتُه إلى حفل الأطباء المتدرّبين و المقيمين |
| asistanların hiç bu günkü kadar iyi öğrendiklerini görmemiştim. | Open Subtitles | لم يسبق أن رأيت المقيمين يتعلمون بتلك الطريقة التي عملوا بها اليوم |
| Diğer asistanların hepsi ameliyatı izlemeye gitti. | Open Subtitles | كل الأطباء المقيمون الآخرون يشاهدون الجراحة الآن |
| asistanların odasındaki liste. | Open Subtitles | منالغرفة... المقيمون. لقد .. |
| Tüm günlük işlerini halletmek için asistanların vardı. | Open Subtitles | كان لديكِ مساعدين يقومون باعمال لكِ |