| askerlerden oluşan böyle iyi gruptan bir şampiyon seçmek neredeyse imkânsız bir görev. | Open Subtitles | اختيار بطل من مجموعة رائعة من الجنود هي مهمة شبه مستحيلة والفائز هو |
| Peki o ölümcül çıngıraklı yılan ne olacak? askerlerden saklanırken gördüğünüz. | Open Subtitles | وماذا عن تلك الافعى القاتلة وانت مختبئة من الجنود ؟ |
| Vali, zenci askerlerden bir alay oluşturmayı öneriyor. | Open Subtitles | الحاكم يقترح تكوين فرقة من الجنود الزنوج |
| Hamileliğinden dolayı güçsüz düşen Bai Su Zhen, keşişe boyun eğdirmek ve alevleri söndürmek için çaresizce karides askerlerden ve yengeç komutanlardan oluşan bir alay çağırmıştı. | TED | ضعيفة بسبب الحمل، استدعت باي سو زين مجموعة من جنود روبيان وجنرالات السلطعون لإخضاع الراهب، والأمواج لإخماد النار. |
| Jericho'yu o paralı askerlerden kim korudu sanıyorsun? | Open Subtitles | ممن تعتقد انك تحمي جيركو من هؤلاء المرتزقة ؟ |
| Yemin ederek bu askerlerden biri oluyorsun. | Open Subtitles | حكم مخفف في المقابل لمن يصبح ضمن هؤلاء الجنود |
| Dominik Richert Doğu cephesinden Batı cephesine sevk edilen askerlerden biriydi. | Open Subtitles | دومينيك رخرت" كان أحد الجنود" الذين اُمروا من الشرق إلى الغرب |
| Kızları Amerikalı askerlerden kurtaran şu adam mı? | Open Subtitles | آه، الرجل الذي انقذ الفتيات من الجنود الأمريكان ؟ |
| Söylemiştim, siz toplardan ve konvoylardan sorumlusunuz, bir de askerlerden. | Open Subtitles | قيل لى, أنك المسئول عن المدافع والقوافل وأيضاً الجنود |
| Başta herhangi bir saldırganlık belirtisi yoktu, ta ki görevimize verilen askerlerden biri gördüğü genç bir kadın tarafından baştan çıkarılana kadar. | Open Subtitles | فى البداية لم يكن هناك اى بوادر عداء الى ان اتهم احد الجنود ممن كانوا معنا بمحاولة اغواء فتاة صغيرة |
| Babama askerlerden senin gözaltına alındığına dair bir telefon geldi. | Open Subtitles | تلقى أبي مكالمة من الجنود وقالوا إنك معتقله |
| askerlerden de başka tarafa bakmalarını rica ederim, olur mu? | Open Subtitles | و اركنها امام الجنود و اطلب منهم ان اذهب للجهة المقابلة ؟ |
| Bu cılız askerlerden daha sağlam olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم بأنني أقوى من جميع هؤلأء الجنود النحيلون. |
| Süper askerlerden oluşan bir ordu kurabileceklerini düşündüler. | Open Subtitles | ظنّوا أنّ بوسعهم بناء جيش من الجنود الخارقين. |
| Önceki vakalarda askerlerden bazıları ölmüştü. | Open Subtitles | حيث في القضية السابقة تم ذبح الجنود المتعاقدون. |
| Pakistan Büyükelçiliği'nde bulduğumuz askerlerden biri. | Open Subtitles | لقد كان أحد الجنود الذين أخرجناهم من السفارة الباكستانية |
| Pakistan Büyükelçiliğinden çıkardığımız askerlerden biri. | Open Subtitles | أحد الجنود الذين أخرجناهم من السفارة الباكستانية |
| askerlerden birinin vücudu organlarına kadar oyulmuş. | Open Subtitles | كان جسد أحد الجنود قد تم أفراغه من أعضائه الداخلية |
| Eğer isterseniz bu vadiyi bütün askerlerden güvenli hale getirebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك أن تجعل هذا الوادى أمن من أى جنود إن أردت أيضا. |
| Duran Duran dinlediğim dönemde amcam, Reagan'ın Grenada'ya gönderdiği askerlerden biriydi. | Open Subtitles | حسنا، ظهر متى أنا كنت أستمع إلى دوران دوران يوميا عمّي كان أحد جنود البحرية ريغان أرسل إلى غرينادا. |
| Babamın zaman zaman işe aldığı bir grup paralı askerlerden birisiyle görüştüm. | Open Subtitles | لقد تواصلت مع شخص داخل مجموعة من المُرتزقة التي يُوظفها أبي أحيانًا |