| Umudunu yitirdi ve kendini astı. Ben onun gibi olmayacağım. | Open Subtitles | تخلى عن الأمل و شنق نفسه لم أسمح لنهايتي هكذا |
| Altı üstü çocuk kendini astı. Partiye gitmemek için mazeret sayılır mı? | Open Subtitles | لقد شنق هذا الولد نفسه، كيف يمكن أن يكون ذلك عذراً للحفلة؟ |
| Bir küçük Kızılderili oğlan kaldı bir başına, gitti ve kendini astı ve kaldı geriye hiç. | Open Subtitles | لقد تبقى هندى صغير بمفرده فذهب و شنق نفسه فلم يتبق أحد منهم |
| Biri dün gece kendini astı, diğeri de çalışanlarımızdan Mütze. | Open Subtitles | إحداهن شنقت نفسها الليلة الماضية والآخر موتزه |
| Şartlı tahliye fırsatına çok yaklaşmışken kendini astı. | Open Subtitles | لقد كان في منتصف الطريق إلى جلسة الإفراج المشروط فقام بشنق نفسه |
| Bunu söylemeniz çok garip. Çünkü geçen hafta kendini astı. | Open Subtitles | كم من المضحك ان تقولى هذا يا بارونيس لقد شنق نفسة الاسبوع الماضى |
| Bunu söylemeniz çok garip. Çünkü geçen hafta kendini astı. | Open Subtitles | كم من المضحك ان تقولى هذا يا بارونيس لقد شنق نفسة الاسبوع الماضى |
| Hayır, kendini astı. Ben odamda yemek yiyordum. | Open Subtitles | كلا لقد شنق نفسه لقد كنت فى حجرتى أتناول طعامي. |
| Bir not bırakmadı. Bunu cebine koyup kendini mi astı? | Open Subtitles | لم يترك رسالة انتحار هل وضعها في محفظته و شنق نفسه؟ |
| Benim celladı yaptığım akşam kendini astı. | Open Subtitles | لقد شنق في نفس اليوم الذي نفذت فيه خدعة الاعدام |
| Yoluna çıkacak kadar şanssız olan herkesi doğradı, astı ve yaktı. | Open Subtitles | لقد قطّع و شنق و أحرق كل من لم يحالفه الحظ بالإبتعاد عن طريقه |
| O davanın suçlusu intihar etti... ailenin hepsini öldürdükten sonra... kendini de astı... o... | Open Subtitles | القاتل قام بالإنتحار بعد أن قتل الجميع شنق نفسه |
| Makinist dayanamayıp son makarada kendini astı. | Open Subtitles | نعم ، المنتج شنق نفسه أثناء تصوير المشهد الأخير |
| Bütün o kapı tokmaklarını sildiği annesinin elbisesiyle kendisini astı. | Open Subtitles | شنق نفسه بالثوب نفسه الذي استخدمه لتلميع قبضات الأبواب |
| Muhtemelen bildiğin gibi kitabın çıktıktan bir kaç ay sonra, babam kendini garajında astı. | Open Subtitles | والدي ، كما يعلم معظمكم شنق نفسه في المرآب بعد صدور كتابك بأشهر معدودات |
| Sonra gidip kendini astı ve kaldı geriye hiç. | Open Subtitles | فذهب و شنق نفسه فلم يتبق منهم أحد |
| Bir kadın kendini astı, bir diğeri kendini kurşunladı. | Open Subtitles | هنالك واحدة شنقت نفسها وأخرى ضربت حتى الموت |
| Bir kadın kendini astı. Başka bir kadın vurulup öldürüldü. | Open Subtitles | هنالك واحدة شنقت نفسها وأخرى ضربت حتى الموت |
| Yetkililerin verdiği bilgiye göre, 41 yaşındaki kadın, havlusundan yaptığı bir iple kendini pencerenin parmaklıklarına astı. | Open Subtitles | البالغة من العمر 41 سنة شنقت نفسها بربط المنشفة بقضبان النافذة |
| Erkek arkadaşı kendini astı. | Open Subtitles | لكن هؤلاء حبسوه في القفص لأنهم ضبطونا ونحن نمارس الحب. إنها صديقة أحد الذين قاموا بشنق أنفسهم. |
| Ludwig Boltzmann isimli bir Alman bilim adamı kendini astı. | Open Subtitles | قام عالم ألماني يدعى لودفيج بولتزمان بشنق نفسه |
| Tabloları astı. Eşyaları bir yerden başka yere taşıdı. | Open Subtitles | قام بتعليق اللوحات , و حرك الأشياء من مكان لآخر |
| Çarpışma sırasında, onu kaleye astı, bütün Fransızlar görebilsin diye. | Open Subtitles | شنقها وعلقها في الشرفات ليراها كلّ فرد من القوّات الفرنسية |
| Sonra bir uzatma kablosu aldı masasının üstüne çıktı ve kendini astı. | Open Subtitles | ثم تناول كبلاً كهربائياً ووقف فوق مكتبه وشنق نفسه. |