| Seni atölyeye geri alacağıma söz vermiştim sözümün arkasındayım, merak etme. | Open Subtitles | والآن أعدك أني سأعيدك لتلك الورشة وذلك ما سوف أفعله |
| Bu mobilyayı al ve atölyeye götür. | Open Subtitles | خذ هذا الكرسي ذو المسند إلى الورشة |
| Amiri Bey, ben atölyeye gidiyorum. | Open Subtitles | سيد أميرى , أنا ذاهب إلى الورشة |
| Hazır olduğunuzda lütfen atölyeye gelin. | Open Subtitles | يرجى تأتي في أسفل ل ورشة عمل عندما تكون مستعدا. خرافية ماري سوف تريد مقابلتك. |
| Bu eski küveti kıyıya çıkarıp... şaftı söküp atölyeye kadar taşıyıp düzeltirdik. | Open Subtitles | يمكننا سحب هذا الحوض القديم وسحب العمود وثم نسحبها للورشة والعمل عليه مرة آخرى |
| atölyeye sojusuz geleyim deme. | Open Subtitles | لا تفكري بالمجيء إلي الورشة بدونه |
| Bugün yine atölyeye gidecek misiniz? | Open Subtitles | هل ستذهب اليوم إلى الورشة مجدداً ؟ |
| Başka bir çıkış daha buldum. O çıkış da atölyeye çıkıyor. | Open Subtitles | وجدت مخرجاً آخر يقود لداخل الورشة |
| Bu şeyi atölyeye götürmen gerek. | Open Subtitles | من الضروري أن تأخر هذا إلى الورشة |
| Kamboçya'da ölen adamın belki de bu atölyeye işi düştü. | Open Subtitles | إن كان لذلك الرجل الذي مات في "كمبوديا" نشاط هنا، فسيكون في تلك الورشة. |
| Hadi, seni atölyeye götürelim. | Open Subtitles | هيا ، دعنا نصل بك إلى الورشة |
| atölyeye geri dön, cin! | Open Subtitles | عد إلى الورشة أيها القزم |
| Onu atölyeye götürmeme yardım edin. | Open Subtitles | -ساعدني على إيصالها إلى الورشة |
| - atölyeye gelmemizi öneren sendin. | Open Subtitles | إخرس أنت اقترحت بأن نأتي ...إلى الورشة |
| Hiç o atölyeye gitmemiştim. | Open Subtitles | -حسناً، لمْ اذهب قط لتلك الورشة . |
| - Deon Wilson, atölyeye, lütfen. | Open Subtitles | (ديون ويلسون) إلى الورشة |
| Ailenin bizimle birlikte atölyeye gelmene izin vermesi gerçekten süper. | Open Subtitles | من الرائع أن والداك سمحا لك بالقدوم معنا إلى ورشة العمل المسرحي |
| Böylece Hong Kong'taki küçük sınıfımızı bir atölyeye dönüştürdük. | TED | لذلك حولنا قسمنا الصغير إلى ورشة عمل. |
| Orayı kendim için bir atölyeye çevirebilirim. | Open Subtitles | ويمكن أن أنتقل في ورشة عمل بلدي. |
| Daha bir kaç hafta önce James'i benim yanıma atölyeye vermekten bahsediyordu. | Open Subtitles | قبل أسابيع مضت، كان يتكلم عن قدوم (جايمس) للورشة معي |