| Vücudunu parçalayıp şehrin dört bir yanındaki çöplüklere atarlar. | Open Subtitles | يرمون أشلاء جسده في مستودعات قمامة في كافة أنحاء المدينة. |
| Suikastçıların tercihidir ve genelde silahlarını atarlar. | Open Subtitles | أفضل خيارات القتلة.. الذين عادة ما يرمون أسلحتهم. |
| Dalga geçerler, arabana yumurta atarlar, dersi kırarlar arabana zorla girerler, tükürük topları atarlar, arabana timsah koyarlar... | Open Subtitles | سيعبثون , يرمون سيارتك بالبيض , لايحضرون الدروس يقتحمون سيارتك , يرمون كُرات لعاب يضعون تمساح بسيارتك.. |
| Ve bildiğim kadarıyla beni buradan atarlar. | Open Subtitles | وليعلم الجميع أنني اعرف بأنهم سيلقون بي بعيدا عن هنا |
| Şuna bak. Herhalde bunun suçunu da bana atarlar. | Open Subtitles | أنظري, لعلّهم سيلقون مسؤولية هذا عليّ أيضا |
| Otobanların akışını sis perdesi olarak kullanıp cesetleri km'lerce uzağa atarlar. | Open Subtitles | يستعملون تدفق الطربق السريع ،كشاشة دخان يلقون الجثث متباعدة مئات الأميال. |
| Yani diyorum ki insanlar bizi sevdiklerini söyler ama sonrasında bizi yüzüstü bırakıp bir mendil gibi atarlar. | Open Subtitles | أعني، أجل البشر يقولون أنهم يحبوننا ثم يلتفون ويلقون بنا مثل القمامة |
| Beni muhtemelen barış canlıları kulübünden atarlar. | Open Subtitles | من المحتمل بأنهم سيرفسونني خارج النادي السلمي الآن |
| Beğenmedikleri bir espri yaparsın domates yerine tomahawk atarlar. | Open Subtitles | اقول نكته لا يحبونها بدلاً من الطماطم يرمون عليك صاروخ تومهاوك |
| Virginia, adamın kafasına vurdun diye seni hapse atarlar. | Open Subtitles | فرجينيا, سوف يرمون بك .. في السجن . لضربك أياه على الرأس |
| Kızlar epilasyon aletlerini kaldırıp atarlar ve nisana kadar hiç çıplak bacak göremezsiniz. | Open Subtitles | الفتيات يرمون شفرات الحلاقة الخاصة بهم من النوافذ.. فلن ترى ساق عارية حتى ابريل |
| Keki hep atarlar ama tepsiyi bırakırlar. | Open Subtitles | هُم يرمون الكعكة دوماً، لكنّهم يحتفظون بالصينيّة. |
| Hayır, görünüşe göre onlar aileden olan birilerini kurtlara atarlar ve kalıntıları kim alacak diye savaşırlar. | Open Subtitles | لا ، يبدو أنهم يرمون بعضهم البعض الى الذئاب ثم يتقاتلون على البقايا |
| Kevaşeler kendilerini hep kulüp sahiplerinin kollarına atarlar. | Open Subtitles | الفاسقات يرمون بأنفسهم في أحضان مالكي الملاهي الليلية على الدوام. |
| Burada öyle oturmakla olamaz, yoksa, sizi gaz odasına atarlar. | Open Subtitles | لا يمكنك الجلوس هكذا ، لأنك لو فعلت هذا سيلقون بك فى حجرة الغاز |
| Burada oturmak olamaz, eğer öyleyse, sizi gaz odasına atarlar. | Open Subtitles | لا يمكنك الجلوس هكذا ، لانك لو فعلت هذا سيلقون بك فى حجره الغاز |
| CIA şimdilik senin tarafında görünebilir, ama kendi kıçlarını korumak için isterlerse seni bir otobüsün altına atarlar. | Open Subtitles | قد تكون وكالة الاستخبارات في صفّك الآن، ولكنهم سيلقون بك تحت حافلة لتبرئه ساحتهم إن أرادوا. |
| İyi bir köpek olduğumda, ara sıra bir kemik atarlar önüme! | Open Subtitles | عندما كنت كالكلب الطيب كانوا يلقون إلي أحيانا بالعظم |
| Yerini saptayıp seni hapse atarlar. | Open Subtitles | سيتتبعون المكالمة، ويلقون بكِ في السجن |
| Beni muhtemelen barış canlıları kulübünden atarlar. | Open Subtitles | من المحتمل بأنهم سيرفسونني خارج النادي السلمي الآن |
| Beni sokağa atar. Yahudi olduğumu arkadaşlarım duyar, beni sokağa atarlar. | Open Subtitles | كل أصدقائي سوف يعرفون إني يهودي وسوف يرموني إلي الشارع |
| Geri dönersem, babam gibi beni de ölene kadar hapse atarlar. | Open Subtitles | إن عُدت سيرموني في السجن حتى أموت كأبي |
| Bir seks sahnesinin ya da çıplak bir kadının resmini çekerseniz, hapse atarlar. | Open Subtitles | رغم ذلك عندما تلتقط صورة ...لشخصين يمارسون الجنس ...أو فقط لجسد امرأة عارية سيضعونك في السجن |
| Gage ve diğerleri bunu öğrenirse beni öğrenci yurdundan atarlar ve annem olduğundan daha manyak hâle gelir. | Open Subtitles | لو اكتشف جيج والباقون سيطردوني من المجموعة وستصبح أمي أكثر جنونا مما هي الآن |