| İkinci kat penceresinden atlayacağını düşünmedim. | Open Subtitles | لم أكن أتوقع أنه سيقفز من نافذة الدور الثاني |
| Kimse Dr. Grant'in hareket halindeki bir araçtan atlayacağını tahmin edemezdi. | Open Subtitles | لم يمكن التنبؤ بأن الدكتور "جرانت" سيقفز خارج سيارة تتحرك |
| Her zaman zihinleri okuyamıyor. Jonas'ın onun üzerine atlayacağını anlardı. | Open Subtitles | لا يمكنه قراءة الذهن طوال الوقت، كان سيعرف أن "جوناس" سيقفز عليه |
| Çocuklara bakan hanım... bana beş saniye daha bakmak zorunda kalırsa... camdan atlayacağını söyledi. | Open Subtitles | السيده التى تراقب الاطفال قالت انها ان اضطرت الى النظر الى 5 ثوان أخرى ستقفز من النافذة |
| Çocuklara bakan hanım... bana beş saniye daha bakmak zorunda kalırsa... camdan atlayacağını söyledi. | Open Subtitles | السيده التى تراقب الاطفال قالت انها ان اضطرت الى النظر الى 5 ثوان أخرى ستقفز من النافذة |
| Annem yani üvey annem balkonda oturuyor ve atlayacağını söylüyor | Open Subtitles | دبليو أمّي، لكي أكون مضبوطاً، زوجة أبّي تجلس على الشرفة الآن وتقول بأنّها ستقفز |
| Peki binadan aşağı atlayacağını nereden bildi? | Open Subtitles | كيف عرفت أنّه سيقفز من أحد المباني؟ |
| Odama geldi ve bana o gece en yüksek falezden atlayacağını söyledi. | Open Subtitles | ...جاء إلى غرفتي ...وقال أنَّ تلك الليلة التي سيقفز من أعلى منحدر صخري |
| Tae Joon yeniden atlayacağını söyledi. | Open Subtitles | تاي جون قال أنه سيقفز مجددا |
| atlayacağını nereden bildin? | Open Subtitles | كيف عرفت أنه سيقفز ؟ |
| - atlayacağını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | ماذا , تعني أنه سيقفز ؟ |
| Annem balkonda oturmuş atlayacağını söylüyor | Open Subtitles | ماذا حدث؟ سيدي، إدخل، بسرعة أمّي تجلس على الشرفة وتقول بأنّها ستقفز |
| Bana baktı, köprüden atlayacağını anlamıştım. | Open Subtitles | نظرت إليّ ، و عرفتُ أنها ستقفز. |
| Onu terkedersem Sen Nehri'ne atlayacağını söylüyor. | Open Subtitles | لقد قالت أنني إذا غادرت ستقفز فى النهر |
| - atlayacağını ne bileyim? | Open Subtitles | -كيف لي أن أعرف أنك ستقفز |