| Tek dokunuşumla kalbin küt küt atmaya başladı konuşamadın. | Open Subtitles | بلمسة واحدة مني كان قلبك ينبض لم تتمكن من أن تتحدث كلمة واحدة |
| Ve kapıdan geçer geçmez kalbin hızla atmaya başladı. - Randevumuz mu vardı? | Open Subtitles | وقلبكِ كان ينبض بسرعة بينما كنتِ تعبرين ذلك الباب. كان لدينا موعد؟ |
| Kalbi tekrar atmaya başladı. | Open Subtitles | قلبها ينبض ثانيةً ستعيش الفتاة |
| ...annem öfkeden deliye döndü, ve "orospu çocuğu" "siktir git buradan" diye bağırıp, küfredip ona taşlar atmaya başladı. | Open Subtitles | بعدها اصبحت أمي غاضبة تلعن بصوت عالي " يا ابن العاهره " ابتعد من هنا , ثم بدأت برمي الحجارة عليه |
| Üzerime bisküvi atmaya başladı. | Open Subtitles | بدأت برمي البسكويت عليّ |
| Babam benimle hala konuşmuyor ama annem mail atmaya başladı. | Open Subtitles | أبي مازال لا يتحدث لي لكن أمي بدأت ترسل إيميل هذا تطور |
| Sen varsın diye atmaya başladı, atmaya başladı kalbim sevgilim. | Open Subtitles | " عندما أكون معك يا حبيبي " " قلبي ينبض ، قلبي ينبض " |
| Sen varsın diye atmaya başladı, atmaya başladı kalbim... | Open Subtitles | " عندما أكون معك يا حبيبي " " قلبي ينبض ، قلبي ينبض " |
| Bir kaç gün sonra kalp atmaya başladı. | Open Subtitles | وبعد بضعة أيام، بدأ القلب ينبض |
| kalp kendi kendine atmaya başladı. | Open Subtitles | القلب بدأ ينبض وحده |
| - Kendi kendine atmaya başladı. | Open Subtitles | عادَ ينبض بمفرده |
| Kalbi yeniden atmaya başladı. | Open Subtitles | قلبها ينبض من جديد. |
| Ameliyat sonunda hasta desaturasyona girdi... yani oksijen seviyesi düştü ve kalbi çok hızlı atmaya başladı, ki bu çok tehlikelidir. | Open Subtitles | حسنا، في نهاية الجراحة، المريض نقص إشباعه... مايعني أن مستويات الأكسجين هبطت عنده وقلبه كان ينبض بسرعة كبيرة، وهو أمر خطير للغاية. |
| Her neyse. Birkaç hafta önce bana mesaj atmaya başladı bu hatun. | Open Subtitles | على اي حال , بعد بعض الاشهر لقد بدأت ترسل لي هذه الرسائل |