| Ölü bir attan güzel bir peruk yaptığınız kulağıma çalındı. | Open Subtitles | أنا أتوقع بأنك صنعتَ قطعة الشعر تلك من الحصان الميت | 
| İnsanlık tarihinin çoğunda, bir attan daha hızlı gidemedik ya da yelkenli bir tekneden, ama 1969'da, Apollo 10 mürettebatı saatte 25.000 mil (40234 km) hızla uçtular. | TED | بالنسبة لمعظم التاريخ البشري، لا يمكن أن نسير أسرع من الحصان أو قارب مع الشراع، لكن في عام 1969،طاقم أبولو 10 حلق بسرعة 25،000 ميل في الساعة. | 
| Ama bu yaşlı attan düşmemek için iki elimi de kullanmam gerekiyor. | Open Subtitles | لكنى مضطر للتشبث بكلتا يدي للبقاء على هذا الحصان العجوز | 
| Klimayı açık tutmak için gereken 200 tane attan bahsetmeye hiç gerek yok zaten. Asansöre binin ve inanılmaz birşey, göreceksiniz ki boş asansörün ışığı açık. | TED | هذا غير الـ 200 حصان الذين يركضون الآن لتشغيل التكييف وهو مذهل تماما، الدخول في المصعد والإضاءة في داخله | 
| Çocukken üstündeki giysiler ve bindiği attan başka bir şeyi olmayan bir serseriydi. 14'ünde avare bir kovboydu. | Open Subtitles | مع الملابس فقط هو وقف و الحصان ركب. صعلوك سرجِ في 14 | 
| İnsene yiyorsa o attan, ödlek! | Open Subtitles | انزل من على ظهر الحصان أيها القذر الجبان | 
| - İyi adamdır. attan iyi anlar. - Yalancıdırlar. | Open Subtitles | هنا , ستجد الشخص المناسب وكذلك الحصان الجيد | 
| Ama onu attan inmeye ikna etseniz çok iyi olacak. | Open Subtitles | و لكن من الأفضل أن تتحدثي و أن تقنعيه بأن يترجل عن الحصان بأسرع ما يمكن | 
| attan düşüp boynunu kırmadığı sürece Chase'in acilde olmasını gerektirecek bir durum yok. | Open Subtitles | إلا إن كان عنقه انكسر لسقوطه من فوق الحصان ليس لديه سبب للذهاب هناك | 
| Lütfen attan inin Lordum, patlama şiddetli olabilir. -Sahi mi? | Open Subtitles | . من فضلك إهبط من على الحصان ، أيها اللورد . ربما سيكون هناك إنفجار | 
| Beni attan indirin. Kıçımı. ıslanmış ekmek gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أنزلونى من على هذا الحصان مؤخرتي تبدوا كفطيرة الخبز | 
| Son kez, attan düşüp kolunu kırdığın zaman seninle bir hastane odasında oturmuştum. | Open Subtitles | آخـر مرةٍ جلست فيها معك .فيالمستشفى. كانت عندما سـقطتي من على ظهر الحصان وكـسرتي ذراعـك | 
| Hadi şu ufak attan kurtulalım ve kafaları çekmeye gidelim. | Open Subtitles | أقول أن نركب هذا الحصان الصغير وننطلق لنثمل | 
| Evet, ama attan düşmesi nasıl yemeği akciğerlerine kaçırdı ve akciğerlerinin alt kısmı nasıl çöktü? | Open Subtitles | نعم ولكن ماالذي جعلها تسقط من على الحصان ؟ وجعل الطعام يذهب للرئتين وكلا الفصين للانهيار | 
| Olay yerinde bulduğum gübrenin beyaz attan olduğunu sanıyordum ben de D.N.A.'sını bir daha kontrol ettim. | Open Subtitles | انا افترض ان السماد في مسرح الجريمة جاء من الحصان الابيض لذا فحصت حمضه النووي ضد هذا لإعادة التأكيد | 
| Soruları biz soruyoruz. Senin mantığınla bakarsak, 60 cmlik mobiletten düşmek... 1.80 cmlik dört nala koşan bir attan düşmekten daha tehlikeli. | Open Subtitles | طبقاً لحساباتي أن الوقوع من الداجة الصغيرة أقل ضرراً بكثير من حصان عالي | 
| Bu taraftar grubunun başına geçme ihtimalin çılgın bir attan düşmeden kurtulmaktan daha zor. | Open Subtitles | فرصتك باخراج الفضلات من مؤخرة حصان اكبر من ادارة شركة باناس كالذين لديك | 
| Bence bir denizatı, tek boynuzlu bir attan daha güzel, değil mi anne? | Open Subtitles | أعتقد أن حصان البحر أفضل من أحادي القرن ، ما رأيك يا أمي ؟ | 
| Öncelikle saçların mükemmel olmuş, sanki attan yeni inmişsin gibi. | Open Subtitles | حسناً , أولاً شعرك يبدو مذهلاً وكأنك ركبتِ حصاناً للتو | 
| Şu sözü duymuş muydun, "Bir nal isterken attan olmak?" | Open Subtitles | أسمع أحدكم مقولة "أراد حذاءاً ليمتطى حصانه، فلم يجد حصانه" | 
| Aslında sarhoşken attan düşüp boynunu kırdın diye duymuştum. | Open Subtitles | حقيقةً، ما سمعته عنك ... ... أنك سقطت من حصانك وأنت ثمل بالطبع وأنك كسرت رقبتك اللعينة | 
| Dün attan düştüğünüzde cebinizden fırladı. | Open Subtitles | لقد سقط من جيبك بالامس بينما كنت تمتطى جوادك |