| Ve biliyordum ki avluya adımımı attığım an işim bitecekti. | Open Subtitles | و كنت أعلم أنه حين تطأ قدميّ الساحة سأموت | 
| Küçükken annem beni avluya oyun oynamaya gönderirdi.., ...ama gidip komşumuzun, kıçıma sustalı saplayacağından.., ...endişe etmezdi. | Open Subtitles | في الصغر كانت تريد منّي أمي أن ألعب في الساحة ولكنها لم تكن تقلق من أن يطعنني جاري طومي في فخذي. | 
| Bir gün, ansızın onu da avluya çıkarıp otomatik tüfekle başından vuracaklardı. | Open Subtitles | ،يوماً ما, ودون أي تحذير سيقومون بجرّه أيضاً إلى الساحة وسيطلقون النار على رأسه .ببندقية آلية | 
| Tüm köleler atriuma(avluya) toplanmış efendilerinin gelmesini bekliyor. | TED | يتم جمع كل العبيد معاً في الفناء وينتظرون وصول سيدهم. | 
| Sekiz fitil. Aracı avluya getirirken ikisini yak. | Open Subtitles | . ثمانية فتائل خفيفة ، كما كنت تقود إلى الفناء | 
| avluya bakan kenara ulaşmak için 20 dakikadan fazla zaman kaybetmiştik. | Open Subtitles | أستغرق هذا مننا أكثر من 20 دقيقة لنصل إلى الحافة المطلة على الفناء. | 
| avluya geldiğimde, Branson'la ne hakkında konuşuyordunuz? | Open Subtitles | عن ماذا كنتي تتحدثين مع برانسون عندما جئت للفناء ؟ | 
| Bunu yapanı ve iki erkeği avluya çıkarırım. İki çocuğu da evde tutarım. | Open Subtitles | سأجعل المشتبه بهم يذهبون إلى الساحة الأمامية، والأطفال إلى حمام السباحة | 
| Simdi işi yapanı ve öbür ikisini avluya koyup, rehineleri içeride tutarım. | Open Subtitles | سأجعل المشتبه بهم يذهبون إلى الساحة الأمامية، والأطفال إلى حمام السباحة | 
| O avluya baktığımda, başımın dertte olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | بالنظر الى تلك الساحة كنت أعلم أنني في مأزق | 
| İster beğen ister beğenme, avluya çıktığınızda sadece ikinizden birisi hayatta kalacak. | Open Subtitles | سواء أعجبك ذلك أو لا ستدخلون الساحة وأحدكم أيها الأوغاد لن يخرج منها حياً | 
| İşaretimle birlikte beni avluya indirin! | Open Subtitles | عند إشارتي قم بإلتقاتي من الساحة الداخلية | 
| Gerçekten, keşke avluya çıkarmadan önce nasıl çalacağımı öğrenseydim. | Open Subtitles | أتمنى أنني تعلمت كيف أعزف بهذا الشيء قبل أن أجلبه إلى الساحة | 
| Tuğlar avluya dikildi mi bil ki sefer var. | Open Subtitles | حين تنصب الخوذات في الساحة فهذا يعني بدء حملة عسكرية.  | 
| Rüyasında avluya uçaktan büyük paketler atılmış. | Open Subtitles | كان يحلم أن حزم كبيرة محملة بالمظلات ألقيت في الفناء. | 
| İkinci aşama: Kuleler. Kulelere hakim olursan, avluya hakim olursun. | Open Subtitles | الأبراج، السيطرة على البراج تعني السيطرة على الفناء | 
| Mesele bayrak değil. avluya çıkmak istiyordu. | Open Subtitles | لا يتعلق الأمر بالعلم إنما يريد أن يكون في الفناء | 
| Adamlarımızı koğuşlardan çıkar, derhal avluya insinler! | Open Subtitles | أخرج رجالنا من الزنزانات إلى الفناء الآن | 
| Çiçekleri avluya gönder ve onların iletildiğinden emin ol. | Open Subtitles | أرسل الزهور إلى الفناء وتأكد من وصولهم بنفسك | 
| Sanirim avluya birakmistim. | Open Subtitles | من الصعب تذكر الأمور أظن أني تركتها في الفناء | 
| Bir fikrim var. Onları avluya götür. | Open Subtitles | لدي فكرة خذهم للفناء | 
| Dışarı avluya çıkınca, binayı da tanımıyorum hiçbir yeri tanımıyorum. | Open Subtitles | عندما خرجت فى الباحة لم أعرف أى مبنى هذا و لم أستطع الخروج كأننى فى صندوق | 
| avluya geldiler ve bazı rehinelerle birlikte onu da aldılar. | Open Subtitles | لقد جاءوا الى الحظائر و قبضوا عليه ,مع بعض اللاجئين |