| Brick'in Axl'la geçirdiği o gün, hayatının en güzel günlerinden biriydi. | Open Subtitles | قضاء الوقت ذلك اليوم مع أكسل كان أعظم لحظة في حياة بريك . في الواقع كانت رائعة |
| İşte o anda Axl'la işleri düzeltmem gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | حينئذٍ عرفت أنه يجب عليّ إصلاح الأمور مع أكسل |
| Axl'la çok zaman geçirdiğimi biliyorum ama küskünlüğümüzü geride bırakabildiğimiz için mutlu olduğumuzdan dolayı durum böyle. | Open Subtitles | أعرف أني كنت أقضي وقتًا طويلًا مع أكسل لكن السبب فقط أن علاقتنا كانت متوترة وكلانا مسرور جدًا أن نقدر |
| - Ama kesinlikle Axl'la konuştum. - Tamam. | Open Subtitles | لكنني تحدثت مع (أكسل) بالتأكيد |
| Dün Axl'la beraberken de mi yoruldu? | Open Subtitles | هل كان هكذا بالأمس مع (أكسل) أيضا؟ |
| Axl'la konuşmamalıydım. | Open Subtitles | لم يكن يجب أن أتحدث مع أكسل) بشأنك) |
| Hala Axl'la bir şeyler yapıyorum. | Open Subtitles | (مازلت أفعل أشياء مع (أكسل |
| Axl'la konuştum. | Open Subtitles | أنهيت مكالمة مع (أكسل) للتو |