| Bunların kıçı hiç günışığı, Ayışığı, nur ışığı, gaz ışığı görmedi. | Open Subtitles | لم ترى ضوء الشمس , أو ضوء القمر فقط ضوء الشمعة |
| Bu adam sevgilisiyle çıktığı Ayışığı gezintisini sadece bir çocukla eğlenmek için bölebilmişti. | TED | وبأن رجل كبير بعمره سيقطع نزهته تحت ضوء القمر مع حبيبة قلبه لسبب وجيه هو السخرية من طفل |
| Bu hiç adil değil, o yemeği size Ayışığı ile ben getirdim. | Open Subtitles | هذا ليس عادلا. كان ضوء القمر وأنا هم الذين حملوها. |
| Ben çocukken evimizin yanında bu bitkiler yetişirdi ama ne bu çay ne de bitki bilimsel sözlerin neden Ayışığı yüzüğü yaptığının bir açıklamasını sunmuyor. | Open Subtitles | كان ينمو برّيًّا بالقرب من بيتي في صباي. لكن لا الشاي ولا تأملاتك النباتيّة يفسّران سبب صنعك للخواتم القمريّة بلا إذن. |
| Klaus'un muhteşem ötesi Ayışığı yüzüğü yapma fikrinden önce topluluğumda hiçbir sıkıntı yoktu. | Open Subtitles | مجتمعي كان بخير إلى أن واتت (كلاوس) تلك الفكرة العبقريّة لصنع الخواتم القمريّة. |
| Günışığı yüzükleri vampirleri güneşe karşı korur neden bir Ayışığı yüzüğü de kurt adamları lanete karşı korumasın? | Open Subtitles | الخواتم النهاريّة تقي مصّاصي الدماء شرّ الشمس. لذا ما المانع من وجود خاتم قمريّ يقي المذؤوبين شرّ اللّعنة؟ |
| Ayışığı suya yansırdı. | Open Subtitles | وقد انعكس ضوء القمر على المياه |
| Ayışığı, müzik, romantik. | Open Subtitles | ضوء القمر , الموسيقى , الرومانسية .... جميلة جداَ , جداً |
| Bir tür Ayışığı gibi, değil mi? | Open Subtitles | إنه نوع من ضوء القمر أليس كذلك |
| Bakın, haftasonları her zamanki gibi birbirinize çakarken... Ayışığı hem kafanızdan hem kıçınızdan yansıyorken, bu durum kafanızı karıştırmıyor mu? | Open Subtitles | هيه، أتعرفون عندما يمارس ثلاثتكم الجنس نهاية الأسبوع كما هو معتاد، ويكون ضوء القمر منعكسا على صلعاتكم ومؤخراتكم ألا يكون ذلك مربكا؟ |
| Ayışığı gördükleri tek ışıktı. | Open Subtitles | ضوء القمر كانَ الضوء الوحيد الذي رأوه. |
| Ayışığı altında gölün üzerinde olacağız. | Open Subtitles | سنكون هناك في البحيرة تحت ضوء القمر. |
| Francesca Guerrera kurtları ele geçirdiğinde onu Alfa yapmam koşuluyla bana Ayışığı yüzüğü vermeyi teklif etti. | Open Subtitles | بعد أخذ فرانشيسكا الشباب guerrera على الذئاب، عرضت لي خاتما ضوء القمر طالما أن أسميه لها ألفا. |
| Minnesota'ya Ayışığı Graham'ı bulmaya gidiyoruz demek. | Open Subtitles | يعني أن نذهب إلي (مينيسوتا) لإيجاد. (ضوء القمر"غراهام"). |
| -Hayır, sanırım onun lakabı "Ayışığı". | Open Subtitles | -لا. أنا أعتقد أن اسمه المستعار (ضوء القمر ). |
| 50 yıldır kimse bana Ayışığı Graham demedi. | Open Subtitles | لم يناديني أحد ("ضوء القمر" غراهام) منذ خمسون عاماً. |
| Biliyorum. Mahtob "Ayışığı" demek. | Open Subtitles | اعرف, ماهتوب تعني ضوء القمر |
| Ayışığı yüzüğü. | Open Subtitles | الخواتم القمريّة. |
| Cassie ve Ayışığı yüzüklerini desteklemeleri için yeni bir sebep vermiş olursun. | Open Subtitles | هكذا ستمنحينا سببًا آخر لنقول أجل لـ (كاثي) وخواتمها القمريّة. |
| Finn'in Ayışığı yüzüklerini çıkarmayı reddeden kurt liderlerinin kelleleri. | Open Subtitles | بترت رؤوس قادة المذؤوبين الذين رفضوا التخلّي عن خواتم (فين) القمريّة. |
| Kurt adamları lanetten koruyacak bir Ayışığı yüzüğü. | Open Subtitles | خاتم قمريّ يقي المذؤوبين شرّ اللعنة. |
| Kızlar, plaj, kum, sörf, Ayışığı. Burada sonsuzluğu görüyor musun? | Open Subtitles | فتاة , شاطئ , رمال , ركوب أمواج وضوء القمر , ألم ترى الحياة الأبدية من قبل ؟ |