| Hayır, ayrıldılar ve şüpheli ikisini de ayrı ayrı vurmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | لا أيها الملازم أنا أقول أنهما انفصلا مما أجبر الجاني على أن يقتلهما منفردين |
| Kimseyle çıkması yasak falan değil tabii, zaten ayrıldılar. | Open Subtitles | لا أقصد أنّه ممنوع من المواعدة، بل أقصد أنّهما قد انفصلا. |
| O gün çarçabuk arabalarıyla ayrıldılar, Hany arkaya saklandı, çünkü tehditkâr askerlerin olduğu kontrol noktalarından geçiyorlardı. | TED | غادروا مباشرة في ذلك اليوم في سيارتهم، و كان هاني مختبئاً في مؤخرة السيارة لأنهم كانوا يواجهون نقاط تفتيش لجنود خطرين. |
| Ve üç yıl sonra -- adil olursak Hollywood standartlarında sonsuza dek sürmüş gibi -- ayrıldılar, ve Johnny gidip birkaç onarım işi yaptırdı. | TED | وبعد ثلاث سنوات لاحقاً وكأنه نظام متبع في هوليوود إنفصلا الثنائي، وقد عزم جوني ديب على محاولة إصلاح ما وشمه على كتفه. |
| Eğer ailesini arıyorsanız, vaktinizi boşa harcıyorsunuz. Bu sabah ayrıldılar. | Open Subtitles | إذا كنت تبحث عن البشر فأنت تضيع الوقت، لقد رحلوا هذا الصباح |
| Bu sabah buluştular, karısını aldılar sonra ayrıldılar. | Open Subtitles | لقد تقابلوا هذا الصباح و إلتقوا بزوجته ثم إنفصلوا |
| Lynette ve Tom Scavo dört hafta sonra Lane'den ayrıldılar. | Open Subtitles | لينيت و توم سكافو غادرا الحي بعد 4 اسابيع |
| Ve sonraki dolunay gecesinde merasim sularını içtikten sonra iki delikanlı, doğdukları topraklardan ayrıldılar ve cesur yürekleriyle, yolculuklarına başladılar. | Open Subtitles | و في ليلة اكتمال البدر بعد ان قاموا بشرب اخر كوب من الماء بالمهرجان الشابين قد تركوا مكان ولادتهم |
| ayrıldılar mı acaba? Umarım öyle değildir. | Open Subtitles | أتساءل إن كانا قد انفصلا تباً، آمل ألا يحدث هذا |
| Evliydi ama oğulları öldükten sonra... ayrıldılar. | Open Subtitles | لقد كان لكنهما انفصلا بعد موت ابنه |
| Mike evlenmek istemediği için ayrıldılar. | Open Subtitles | لقد انفصلا لان مايك لا يرغب بالزواج. |
| Beklenmedik bir şekilde ayrıldılar. Çok güzel bir çiftti. | Open Subtitles | لقد غادروا بشكل غير متوقع إنهما زوجان ظريفان |
| Bu sabah çok erken saat 5 gibi ayrıldılar. | Open Subtitles | لقد غادروا هذا الصباح, في وقت مبكر جداًُ حوالي الساعة 5: 00 صباحاً |
| Eğer barikatlarımızdan birine denk gelmedilerse, tahminime göre biz çevreyi kuşatmadan önce buradan ayrıldılar. | Open Subtitles | .. اذا لم يكونوا مروا علي أحد حواجز الطرق اذاً فقد غادروا قبل أن نتمكن من غلق النطاق |
| Neha ve Rishi ayrıldılar. Neden ve ne zaman kimse bilmiyor. | Open Subtitles | نيها وريشي إنفصلا لايعرف أحد السبب ومتى.. |
| Bu adamların çoğu ya öldüler ya da tepeden ayrıldılar. | Open Subtitles | معظم هؤلاء الأشخاص إما ماتوا أو رحلوا عن التل |
| İyi değil. ayrıldılar, ve yerlerinde durmuyorlar. | Open Subtitles | ليس جيداً ، لقد إنفصلوا . و هم يستمرون بالتحرك |
| Leydi Carrington ve Reggie, kahvaltıdan sonra ayrıldılar. | Open Subtitles | السيدة "كارينغتون" و "ريجي" غادرا بعد الإفطار |
| Andy, Terry ve Jason'ın işi bitmişti ve hemen sonra ekipten ayrıldılar. | Open Subtitles | أندي، تيري، و جايسون كانوا رجال منكسرين تركوا العمل معي حينها |
| Boşver onu, Blair. Nate ve Vanessa ayrıldılar mı? | Open Subtitles | انتظري,دعم,بلير,نيت انفصل عن فينيسا؟ |
| Dans ederlerken onun ayağına basması gibi saçma bir sebepten dolayı ayrıldılar. | Open Subtitles | لقد أنفصلوا لسبب سخيف مثلاً دهس قدمها أثناء الرقص |
| Aslında, Colin'le ayrıldılar. Demek öyle? | Open Subtitles | "حقيقةً ، لقد انفصلت عن "كولين - هكذا الأمر ؟ |
| Cabe ve Allie, seninle Tim gibi aynı gün ayrıldılar; sen gayet iyisin. | Open Subtitles | . كايب و ألي انفصلو في نفس اليوم ! كحالك أنت وتيم .. |
| Sonra ayrıldılar ve Ted üzüntüye boğuldu ve biz de gerçekte nasıl hissettiğimizi söylemek için uygun zamanı bekledik. | Open Subtitles | ثم حينها افترقا ، وقد كان مكتئباً وكنا ننتظر.. فترة مناسبة كي نخبره فيها بحقيقة شعورنا تجاهها.. |
| Nihayet dost kalarak ayrıldılar ve nihayet bunun benim suçum olduğunu düşünmeyi bıraktım. | Open Subtitles | و إفترقا فى النهاية كصديقين و توقفت عن التفكير فى الأمر فى النهاية وقد كان هذا كله خطئ |
| Beth ve Greg 4 yıl önce ayrıldılar. Artık Nicole ile birlikte. | Open Subtitles | بيث إنفصلت عن قريج منذ أربع سنوات هو مع نيكول الآن |
| Sonuç olarak, iki element yüzde yüz olarak ayrıldılar. | Open Subtitles | من الأساس ، العنصرين كان لديهما انفصال . %نظيف 100 |