| Sonuçları almadan ondan ayrılmalısın. | Open Subtitles | عليك أن تنفصل عنها قبل توصلها بنتائج التحليلات |
| O zavallı melek Knives'tan bugün ayrılmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تنفصل عن الملاك المسكين "نايفز" اليوم |
| Benden ayrılmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تنفصل عنـي |
| Eğer olmak istemiyorsan, şehirden hemen ayrılmalısın. | Open Subtitles | عليك أن تغادر المدينة قبل أن تصبح ارهابياً |
| Git veya kal fark etmez, Carlisle'dan ayrılmalısın. | Open Subtitles | سواءً ذهبتِ أم بقيتِ، يجب أن تنفصلي عن كارلايل |
| Ya, ailenin yönetimini ele almalı, ya da aileden ayrılmalısın. | Open Subtitles | اما أن تسيطري على قيادة البيت، وهو حقك. أو أن تتركيه للأبد. |
| Bu medya ortamından hemen ayrılmalısın. Kimseyle konuşamazsın. | Open Subtitles | يجب أن تترك التقليد الصحفي لايمكنك التحدث لأحد |
| Hâlâ zamanın varken buradan hemen ayrılmalısın. | Open Subtitles | يجب أن ترحل من هنا الآن ، بينما لا يزال هناك وقت |
| O kıçtan ayrılmalısın. | Open Subtitles | عليك أن تنفصل عنها |
| O zaman sahte liseli kız arkadaşından ayrılmalısın. | Open Subtitles | لذلك يجب أن تنفصل عن التلميذه |
| O zaman sahte liseli kız arkadaşından ayrılmalısın. | Open Subtitles | لذلك يجب أن تنفصل عن التلميذه |
| Sahte liseli kız arkadaşından ayrılmalısın. | Open Subtitles | تنفصل عن التلميذه |
| Sahte liseli kız arkadaşından ayrılmalısın. | Open Subtitles | -مطلقاً -يجب إذاً أن تنفصل عن التلميذه |
| Donna'dan ayrılmalısın. | Open Subtitles | يجب عليك أن تنفصل عن (دونا). |
| Eğer bu kurallarla oynayamayacaksan şimdi ayrılmalısın. | Open Subtitles | لو لا تستطيع اللعب بهذه القواعد فعليكَ أن تغادر الآن هل هذا واضح؟ |
| Ya elinde bir faaliyetten men kararı vardır ki yok, ya da buradan ayrılmalısın. | Open Subtitles | إمّا لديك حكم قضائيّ بالتوقّف والكفّ، وهو ما ليس لديك، أو يجب أن تغادر |
| Ya elinde bir faaliyetten men kararı vardır ki yok, ya da buradan ayrılmalısın. | Open Subtitles | إمّا لديك حكم قضائيّ بالتوقّف والكفّ، وهو ما ليس لديك، أو يجب أن تغادر |
| Aslında, sen benden ayrılmalısın. | Open Subtitles | الحقيقة هي , يجب انتِ أن تنفصلي عني |
| Belki Richard'la henüz ayrılmadığındandır, ama bence ayrılmalısın. | Open Subtitles | ريما لم تنفصلي عن (ريتشارد) بعد أو شيء كهذا لكن يجب عليك |
| Ondan ayrılmalısın. | Open Subtitles | لذا فعليك أن تتركيه. |
| Ondan ayrılmalısın, Emilie. | Open Subtitles | يجب أن تتركيه... ..... ا |
| Ciddi ol. Tehlikedesin. Paris'ten ayrılmalısın. | Open Subtitles | أنت في خطر ويجب أن تترك باريس. |
| Ciddi ol. Tehlikedesin. Paris'ten ayrılmalısın. | Open Subtitles | أنت في خطر ويجب أن تترك باريس. |
| İşte bundan bahsediyordum. Bu yüzden buradan ayrılmalısın. | Open Subtitles | هذا ما أتحدث عنه لهذا يجب أن ترحل من هنا |