| Aksi takdirde, bu odadan bir daha asla ayrılmayacaksın. | Open Subtitles | وإلا لن تغادري هذه الغرفة نهائياً |
| Ben Clark Kent'i almadan bu odadan ayrılmayacaksın. | Open Subtitles | لن تغادري الغرفة حتى أحصل على (كلارك كنت) |
| Şehirden ayrılmayacaksın. Birkaç soru daha sorabilirim. | Open Subtitles | لا تغادر المدينة قد أسألك أسئلة أخرى - و لكنني لا أعرف شيئاً - |
| Ne olursa olsun evden ayrılmayacaksın. | Open Subtitles | لا تغادر المنزل تحتَ أيّة ظرف. |
| Ayrılacağını sanacaksın ama ayrılmayacaksın. | Open Subtitles | تظنينأنكِستتحطمين, لكنكِ لن تتحطمي |
| Yanımdan bir yere ayrılmayacaksın buradan birlikte gideceğiz. | Open Subtitles | ابق بجانبي ولا تبتعد عنّي ولسوف أخرجك من هذه الجدران لا أحتاج أنْ تمسك يدي - ! |
| Buradan onun içinde ayrılmayacaksın. | Open Subtitles | لن تغادري من هنا بذلك |
| - Sen, şehirden ayrılmayacaksın. Ama kayıt için Montserrat'a uçağım var... | Open Subtitles | لا تغادر البلدة - (و لكني سأسافر لكي أسجل لـ (شانيل - |
| Hayır, ayrılmayacaksın. | Open Subtitles | لا , لن تتحطمي |
| Yanımdan bir yere ayrılmayacaksın buradan birlikte gideceğiz. | Open Subtitles | ابق بجانبي ولا تبتعد عنّي ولسوف أخرجك من هذه الجدران لا أحتاج أنْ تمسك يدي - ! |