| Şunu buldum ki kadınlar polis memurlarının yüzde 13'ünden azını oluşturuyorlardı. | TED | وجدت أن النساء تشكلن أقل من 13 بالمائة من ضباط الشرطة. |
| Elbette, bir fare bundan çok daha azını kaybeder ama oran aynıdır. | Open Subtitles | أعتقد بأن الفأر فقد أقل من هذا لكن النسبه تبقى كما هى |
| Afyonun neredeyse yarısını, belki biraz daha azını geri aldınız. | Open Subtitles | تمكنت من استعادة نصف المخدرات تقريباً أو ربما أقل بقليل |
| Sana daha azını önerseydim kabul etme nezaketini gösterir miydin? | Open Subtitles | لو اقترحت عليك شيئا اقل فهل كنت ستأخذه ادبا منك؟ |
| Tamam. Genellikle yarısında azını hatırlıyoruz, ki bu normal. Çeşitlilik olacak. | TED | حسنا, عادة ننتهي بأقل من النصف, وهذا طبيعي. سيكون هناك مدى |
| Ne o, ne de ben daha azını kabul etmeyeceğiz! | Open Subtitles | حتّى عيد ميلادك الخامس والعشرين لا هي ولا أنا سنقبل أقلّ |
| Şu anda yaptığından daha azını yapan insanları hastanelik etmişimdir. | Open Subtitles | معدل إدخالي للناس إلى المستشفى أقل من معدل ماتفعلنه الآن |
| Çünkü ben daha azını istemiyordum, bilirsin, gecede 10 çağrı gibi. | Open Subtitles | لأني لا أريد أن أتلقى أقل من 10 مكالمات في الليله |
| Ama söz konusu Amerika'nın ilk ailesi Darlingler olduğunda daha azını bekleyemeyiz. | Open Subtitles | لكننا لانتوقع أقل من ذلك من العائله الاولى في امريكا عائله دارلنق |
| Dünyayı istiyorum, daha azını değil O ışıltıyı ve basını | Open Subtitles | أريد العالم بأكمله ، ولا أقل منه كل الشهرة والصحافة |
| Sadece Mısır Deltası'nda Mısır kazı sahalarının yüzde birinin binde birinden daha azını kazdık. | TED | في دلتا مصر فقط، لقد قمنا بحفر أقل من واحد من الألف من الواحد بالمئة من الحجم الكلي للمواقع في مصر. |
| Ticari amaçlı DNA testleri, %1'lik oranın %1'inden daha azını kullanırlar. | TED | تستخدم فحوصات الحمض النووي التجارية أقل من واحد بالمئة من تلك الواحد بالمئة المتبقية. |
| Şimdi, maymunlar kendilerine ödül vermeyen iki kişiyle karşılaştılar; aslında beklediklerinden daha azını veriyorlar onlara. | TED | الآن، القردة تقابل شخصين لايعطوهم أي مكافأت; بل في الواقع هم يعطوهم أقل مما توقعوا. |
| Ama şimdi bu kişilerin beklediklerinden daha azını vereceklerini öğreniyorlar. | TED | ولكن الآن هم يتعلمون أن هؤلاء الأشخاص سيعطوهم أقل مما توقعوا. |
| Daha azını istiyorsanız, Hava Kuvvetlerine katılın. | Open Subtitles | من يبذل أقل من ذلك ، كان عليه الإلتحاق بالقوات الجويه |
| Bu derste büyük başarı gösterebileceğini biliyorum ve daha azını kabul etmem. Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | أعرف أنكِ تستطيعين الإمتياز في هذا الصفّ ولا أتوقع أقل من هذا |
| Sanırım, bu şartlar altında, ne kadar azını bilirseniz o kadar iyi. | Open Subtitles | أنا أعتقد, بأنه كلما عرفت أقل, فهذا أحسن وفقاً للظروف. |
| - Mükemmel olacaklar. Daha azını kabul etmem. | Open Subtitles | إنهم سيصبحون الأفضل أنا لا أقبل بأي شيئ أقل |
| Eğer bunun yerine doktorları daha az işlem yaptıkları için ödüllendirirseniz, daha azını yapacaklardır. | TED | مما لو تم مكافئتهم عند حل المشاكل بعمليات اقل .. لانهم حينها سوف يقومون بعدد اقل .. |
| Sizi bu insanların yüzlerine bakmaya ve onlara başka herhangi bir insandan daha azını hak ettiklerini söylemeye davet ediyorum. | TED | اتحداك بأن تنظر في وجوه هؤلاء الناس و تخبرهم بانهم يستحقون اقل من اي انسان اخر. |
| Şundan emin olabilirsin ki, eğer yapabilseydim daha azını verirdim. | Open Subtitles | يجب ان تتأكد اننى ما كنت لأدفع هذا المبلغ لو كنت استطيع ان ادفع اقل منه |
| Bunu görmeniistiyorum bilirsin. Anne benden daha azını umacak. | Open Subtitles | يجب أن أنقذ البلاد منها لن تقبل أمي مني بأقل من هذا |
| Geldiği soyu göz önüne alırsak daha azını beklemiyordum zaten. | Open Subtitles | و نظراً لنَسَبه ما كنتُ لأتوقّع أقلّ مِنْ ذلك |