| böğürtlenleri kesip her birini çok tahıllı waffle'ın ayrı gözüne koymalısın. | Open Subtitles | يجب أن تقطع التوت و تضع قطعه بكل فتحه من الكعكه |
| Sizin şu zehirli böğürtlenleri toplarken Ikki ile rastlaştınız mı hiç? | Open Subtitles | هل رايت ايكي بينما كنت تلتقط التوت ؟ توتك المليء بالسموم |
| Hassasiyet ile el becerisinin kombinasyonu atalarımıza böcekleri, böğürtlenleri ve tohumları yakalamak için hassas motor becerisi ile ince dalları sımsıkı kavramalarını sağladı. | TED | هذا المزيج من الحساسيّة والبراعة أعطى أسلافنا القدرة الحركيّة الدقيقة لالتقاط الحشرات، وقطف التوت والبذور، مع الحفاظ على قبضة محكمة على الفروع النحيفة. |
| Çikolatayı koyduktan sonra üstüne böğürtlenleri boca et. | Open Subtitles | عندما تملأها بالشوكولاته صب التوت فوقها. |
| böğürtlenleri bahçeden gidip kendimiz toplayacağız. | Open Subtitles | قالت أنه يمكننا الخروج للحديقة لإلتقاط بعض التوت بأنفسنا |
| böğürtlenleri bahçeden gidip kendimiz toplayacağız. | Open Subtitles | قالت أنه يمكننا الخروج للحديقة لإلتقاط بعض التوت بأنفسنا |
| Yılın bu zamanında böğürtlenleri görünce kabile inanamayacak. | Open Subtitles | لن تصدق القبيلة أننا أحضرنا التوت في هذا الوقت من العام |
| - Yine de o böğürtlenleri yemeniz bütün enfekte olmuş insanların ortak noktası. | Open Subtitles | مع ذلك، تناول ذلك التوت هو الشيء الوحيد الذي يشترك فيه كلّ هؤلاء المرضى |
| böğürtlenleri kaçırmana çok üzülüyorum. | Open Subtitles | لا أريدك ان تفوّت التوت البرّي على نفسك |
| Şimdi içine böğürtlenleri koy ve hemencecik boyamız oluverdi. | Open Subtitles | الآن، وضعت للتو التوت في، وسيكون لدينا الكثير من الطلاء في أي وقت من الأوقات! |
| Ormanda bu zehirli böğürtlenleri buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت هذا التوت السام في الغابة |
| böğürtlenleri versene. En alt raftalar. | Open Subtitles | أحضر لي التوت البري إنهم في الرف السفلي |
| Hey. Sana söz verdiğim böğürtlenleri getireyim. | Open Subtitles | فقط سأذهب إلى التوت أعدك |
| böğürtlenleri üstüne boca edeceğim. | Open Subtitles | سوف أسكب التوت فوقها. |
| Sence Çiftçi Hewitt bu böğürtlenleri bu kadar tatlı yapmak için ne yapıyor acaba? | Open Subtitles | كيف تعتقد أن المزارع (هيويت) يجعل هذا التوت طعمة لذيذ؟ |
| böğürtlenleri kendim topladım. | Open Subtitles | لقد قطفت التوت بنفسي |