"bölgelere" - Traduction Turc en Arabe

    • المناطق
        
    • مناطق
        
    • في أماكن
        
    • لمناطق
        
    • للمناطق
        
    • كل المقترحات
        
    • المقاطعات
        
    • إلى أماكن
        
    • نوزعهم
        
    • للمقاطعات
        
    • المنطقة الحمراء
        
    Ancak, buna benzeyen bazı bölgelere baktığınız zaman, yıldızlardan daha fazla sayıda galaksi göreceksiniz ki bu bir tür muamma. TED ولكن عندما تنظرون الى بعض هذه المناطق مثل هذا، سترون مجرات أكثر من نجوم، وهذا أمر محير الى حد ما.
    Önümüzdeki bir kaç dakika içinde kapatabilirsek, gazın güvenli bölgelere girmesine engel olabiliriz. Open Subtitles من إطفائه خلال الدقائق القادمة، فسيمكننا إيقاف الغاز من التسرب إلى المناطق الامنة
    Tam tecrit yapılıyor! Lütfen tayin edilen bölgelere rapor verin! Open Subtitles سيتم إغلاق البوابة بشكل كامل رجاء التوجه إلى المناطق المُخصصة
    Füzeler vurmadan önce... küçük grupları bile güvenli bölgelere taşıyamayız. Open Subtitles أن نقوم بإخلاء عدد قليل من الناس إلى مناطق امنة
    Daha önce kimsenin bakmamış olduğu bölgelere bakabiliyor ve o bölgelerde bu genlerin aktive olduğunu görebiliyoruz. TED بإمكاننا أيضاً النظر إلى مناطق لم يراها أحدٌ من قبل ، ونرى تلك الجينات النشطة هناك.
    Tam tecrit yapılıyor! Lütfen tayin edilen bölgelere rapor verin! Open Subtitles سيتم إغلاق البوابة بشكل كامل رجاء التوجه إلى المناطق المٌخصصة
    Eğitim teknolojisi öncelikle uzak bölgelere ulaştırılmalı daha sonra diğer bölgelere. TED تكنلوجيا التعليم يجب أن تُقدّم الى المناطق النائية أولاً ولاحقاً للمناطق الأخرى.
    1991 yılında, bu kolera mikrobu Lima, Peru'ya geldi ve izleyen iki ay içinde tüm komşu bölgelere yayıldı. TED فى 1991, كائن الكوليرا هذا ظهر فى ليما’ بيرو’ و فى خلال شهرين انتقل الى المناطق المجاورة.
    bölgelere seyahat etmeyebilirsiniz. TED يمكنكم عدم السفر إلى المناطق الموبوءة بزيكا.
    Suyun bu bölgelere taşınması için gereken altyapı ve enerjiyi sağlamak son derece pahalıdır. TED كما أن توفير البنية التحتية والطاقة اللازمة لنقل المياه عبر هذه المناطق جد مكلف.
    Komşu bölgelere saldırmak ve dini azınlıklara baskı yapmak, halkı işgal etmenin etkili bir yoludur. TED مهاجمة المناطق المجاورة وقمع الأقليات الدينية ذُكِرت كطرق فعالة لاحتلال الأماكن العامة.
    ama şu an bu verileri başka bölgelere çözümler ve aynı teknolojiyi sağlamak için kullanabiliyoruz. TED ولكننا نستطيع إستخدام هذه البيانات الآن لنزود المناطق الأخرى بالوصفات وبنفس التكنولوجيا.
    Ama yer çekimi, kütlenin biraz daha fazla olduğu bölgelerde epey sıkı çalıştı ve o bölgelere daha da fazla madde çekti. TED ولكن الجاذبية عملت بجهد في المناطق قليلة الكتلة وجذبت كتلة أكثر وأكبر إليها.
    Mart ayında bir bildirge Japon-Amerikalıların ikametlerini değiştirmelerini yasakladı ve onları askeri bölgelere hapsetti. TED في مارس، منعهم تصريح من تغيير إقامتهم ووضعهم في مناطق عسكرية.
    Davranış ve benzeri şeyler için gerekli hareket dizileri ve belirli hareketleri kontrol eden kortikal bölgelere bakıyoruz. TED ونحن نتطلّع إلى مناطق الدّماغ التي تتحكم في حركات معينة، وتسلسل الحركات وذلك أمر لازم في السلوك ، وهكذا دواليك.
    Uzman cerrahların belli bölgelere gönderilmesi riski olan çatışma bölgelerinde bile bunun kullanıldığını gördük. TED ولقد رأينا تلك التكنولوجيا تستخدم في مناطق الصراع حيث يوجد مخاطر كبيرة في توفير جراحين متخصصين في أماكن معينة.
    Siyahların belli bölgelere taşınmalarıyla şehrin çeşitli kesimlerinde meydana çıkan bir takım olaylardan mutlaka haberiniz vardır. Open Subtitles أنا واثق من أنكم تعلمون ببعض الحوادث التي وقعت في أرجاء مختلفة من المدينة حين انتقل أشخاص ملونين إلى مناطق معينة
    Eğer stratejik bölgelere delik açarsak, duvarın yük taşıma kapasitesini zayıflatırız. Open Subtitles إن حفرنا ثقوباً في أماكن معينة سنقلل من قوة حمل الجدار
    Atılma yerleri ücra ve kırsaldan yoğun bölgelere geçmiş. Open Subtitles مواقع التخلص من الجثث تحولت من بعيدة و معزولة لمناطق ذات كثافة مرورية مرتفعة
    Bunlar da kurtarma ekiplerinin kazazedeleri güvenli bölgelere götürmek için kullanmaları gereken yollar. Open Subtitles لذا فان هذه هي الطرق التي يجب أن يستخدمها رجالكم للوصول للمناطق الامنه
    Mississippi'den Florida'ya kadar, bölgelere özgü proteinli besinler yemişler. Open Subtitles و كل المقترحات من آثار الطعام التي تؤدي من "المسيسيبي" إلى ما حول مضيق "فلوريدا".
    Üçte ikisi komşu bölgelere katılacak sahil bölgesi ve kale, benim emrim altında olacak. Open Subtitles ستحصل المقاطعات المجاوره على إقليمين أما المنطقة الساحليه ذات القلعه ستصبح تحت إمرتي.
    Bu sinyallerin her biri önce serebral yarımkürenin ortasındaki röle merkezinden geçer ve ardından beyindeki diğer bölgelere dağılır. TED كل واحدة من هذه الإشارات تذهب أولاً إلى مركز تناوب في منتصف نصف الكرة المخية ومن ثم إلى أماكن أخرى في الدماغ.
    Aşıyı aynı bölgeye mi yoksa farklı bölgelere mi yapmak yararlı? Open Subtitles تعتقدي ايهما أف ف فضل ؟ كلهم في خد واحد أو نوزعهم في في كل مكان حسنا
    Üçte ikisi komşu bölgelere katılacak ve üçte biri sahil bölgesi ve kale benim emrim altında olacak. Open Subtitles منطقتين ستنضم للمقاطعات المجاورة والثالثة.. وهي المنطقة الساحلية مع القلعة
    Edwards hava üsüne uçakla gelenler birifingten sonra okul otobüsleri ile kırmızı bölgelere sevk ediliyor Open Subtitles وتم نقلهم جوا في قاعدة إدوارد الجوية المسلحة مزودين بالتعليمات وتم نقلهم في باص المدرسة داخل المنطقة الحمراء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus