| Hatta bütün şehri, hatta dünyadaki herkesi... | Open Subtitles | لتفجير هذا المنزل , المدينة بأكملها وكل شخص على الكرة الأرضية |
| Ama yanlışlıkla bütün şehri yok edersem özür beklemeyin. | Open Subtitles | و لكن لن أعتذر إذا تم تدمير المدينة بأكملها |
| Artık elimizde bütün şehri ayağına getirmeyi başaran psikopat bir mahkûm var. | Open Subtitles | الآن لدينا سجين مضطرب عقلياً خطط لأن يقوم بإذلال المدينة بأكملها |
| Şuraya bir bak, bütün şehri kontrol ediyorlar. | Open Subtitles | البحث عنه، أنهم يسيطرون على المدينة كلها. |
| Durumun böyle olduğunu sanmıyorum, ama bütün şehri araştırmak için biraz daha zamana ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لا أعتقد هذا ، لكننا نحتاج لمزيد من الوقت لكى نستكشف المدينة بالكامل |
| Ama sen ve kardeşin, asil kandan olmamanıza rağmen, bütün şehri yönetebiliyorsunuz. | Open Subtitles | لكن أنت وشقيقك لا تسري بداخلكما دماء ملكيّة على الإطلاق وتلتفّان حول مدينة كاملة |
| Artık karşımızda bütün şehri ayağına getirmeyi başaran psikopat bir mahkûm var. | Open Subtitles | الآن لدينا سجين مضطرب عقلياً خطط لأن يقوم بإذلال المدينة بأكملها |
| Oyunumuzu doğru oynarsak bütün şehri ele geçirebiliriz. | Open Subtitles | فلو لعبنا بشكل صحيح .. فسنتمكن من المدينة بأكملها فى هذا الأمر |
| Ordular bütün şehri kuşattı. Mollalar sokaklarımız ele geçirdi. | Open Subtitles | .المدينة بأكملها مُسلحة .لقد خرجوا الملالي إلى الشوارع |
| Bu kıza bakıca kendimi sanki bütün şehri... | Open Subtitles | ابحث في هذا الكتكوت على الحلم ساخن ثم جعل المدينة بأكملها .. |
| Bunu yağmacıların yapmadığını öğrenirseniz askerlerine emir verip kapı kapı bütün şehri dağıtacağını düşündüm. | Open Subtitles | لقد ظننتك لو عرفت أنهم لم يكونوا لصوصاً ستجعل جنودك يمرون على الأبواب يلقوا القبض على المدينة بأكملها |
| Her zaman bütün şehri gezerdi. | Open Subtitles | فهي عادة كانت تستقلها حول المدينة بأكملها. |
| Bu büyüklükteki bir patlama, bütün şehri yok edebilir. | Open Subtitles | وانفجار نووي بتلك القوة، قد يدمر المدينة بأكملها |
| Adamlar bütün şehri yakmadan bu yangınların bağlantısını bulun. | Open Subtitles | جد نمطاً لهذه الحرائق قبل أن يحرق المدينة بأكملها |
| Ama sekiz replik yeter, ve bütün şehri anlatır. | Open Subtitles | لكن الـ 8 مجموعة تجعل المدينة كلها تتأخر |
| bütün şehri aradım. Burada oturmaktan bıktım usandım. | Open Subtitles | لقد بحثت في المدينة كلها تعبت من الجلوس هنا |
| Bu bok bütün şehri mahvedebilir. | Open Subtitles | هذا القرف يمكن أن يمارس الجنس مع ما يصل المدينة كلها. |
| Bak dostum, kameralar bütün şehri kapsamıyor. | Open Subtitles | انظر يا رجل ، الكاميرات لا تُغطي المدينة بالكامل |
| Amerikan halkına, ulusal güvenliği kontrol etmek için bütün şehri yok ettiğimizi mi açıklayacaksın? | Open Subtitles | هل انت مستعد لتخبر الامريكان انك دمرت مدينة كاملة فقط لكي تتحكم بالامن الداخلي؟ قم بألغاء المشروع |
| Ne cehennemdeydin sen? Bu it bütün şehri yerle bir ediyor. | Open Subtitles | أين كنت بحق الجحيم هذا الكلب الضال يدور بالمدينة |
| Ne yani, kızgınsınız diye gidip bütün şehri ateşe mi vereceksiniz? - Neden olmasın? | Open Subtitles | فماذا ستفعلون , هل سنطلقوا النار على كل البلدة بدون أى سبب؟ |
| Tanrı bilir seninle nasıl temasa geçecek. Muhtemelen sana bütün şehri dolaştıracak. | Open Subtitles | الله وحده يعلم كيف سيتصل بك ربما يجعلك تتجول فى كل أرجاء المدينة |
| İki hafta içinde, bütün şehri istila ederler. | Open Subtitles | وفي خلال اسبوعين ستصيب المدينة باكملها بالذعر |
| Gördüğümüz her yer güzeldi, bütün şehri gezdik. | Open Subtitles | لقد كان كل شئ جيدا اليوم لقد رأينا المدينة بكاملها |