Buradaydı. Aslında, Bütün ay boyunca burayı doldurmamızın tek sebebi odur. | Open Subtitles | في الحقيقة، هي السبب الوحيد في اجتذابنا الجمهور طوال الشهر |
Sen Bütün ay boyunca meşguldün. Bense bol bol vakit ayarlayabilirim... | Open Subtitles | لقد كنتِ مشغولةً طوال الشهر يُمكنني تدبير الكثير من الوقت المجاني... |
Bütün gün ofiste duracağım, bütün hafta, gerekirse Bütün ay, sırf onunla karşılaşmaktan kaçınmak için. | Open Subtitles | لذا , سأبقي في العيادة طوال النهار طوال الأسبوع , طوال الشهر إذا إقتضي الامر فقط لتجنب أي فٌرصة لمصادفته |
Bütün ay boyunca babalar günü indirimi var. | Open Subtitles | لدي عرض خاص بيوم الأب طوال الشهر |
Bütün ay bundan bahsediyordum. | Open Subtitles | لقد ظللت اخبرك بهذا طوال الشهر |
Bütün ay beraber çalıştık. | Open Subtitles | طوال الشهر كنا نتدرب سوياً |
Evet ve Bütün ay ben "olamaz" dedim. | Open Subtitles | "نعم,و طوال الشهر كنت أقول "مستحيل |
Bütün ay mahkemede olacak. | Open Subtitles | إنه في المحكمة طوال الشهر. |