| Bana hayal olduğunu söylüyorlardı ama ben o zamanlar bütün kalbimle inanıyordum. | Open Subtitles | قالوا أنني كنت أحلم لكن حينها كنت أؤمن بذلك من كل قلبي |
| Hayatta yapmayı denediğim ne olursa olsun, iyi yapmak için bütün kalbimle çalıştım. | Open Subtitles | مهما حاولت أن أفعل بالحياة، حاولت من كل قلبي أن أفعله بطريقة صحيحة. |
| Seni uyarıyorum, çünkü bütün kalbimle seni seviyorum. | Open Subtitles | أردت فقط أن أحذركِ لأني أحبكِ من كل قلبي |
| Senin olmasaydı, bütün kalbimle senden esirgeyeceğim kızımı bütün kalbimle sana veriyorum. | Open Subtitles | .. اعطيك هذه بكل قلبي .. لولا ان اخذته سابقا .. حيث لم اسمح لك بها قبلا |
| "Uzak dur! Bu sana son tavsiyem, bütün kalbimle söylüyorum." | Open Subtitles | ابتعد, هذه نصيحتي الأخيرة, من أعماق قلبي. |
| Tekrar görmek istemeyeceğim yüz kadını bütün kalbimle sevdim. | Open Subtitles | لقد أحببت من كل قلبى مائة إمرأة و لا أريد أن أرى أحدهن |
| Evet, Lucas. bütün kalbimle buna inanmanı istiyorum. | Open Subtitles | نعم يالوكاس,هذا ماأريدك أن تصدقه من كل قلبي |
| bütün kalbimle her şeyimle siz Kralımdan bu aciz ve değersiz hizmetkarınızı hiç hak etmediği halde affetmeniz için yalvarıyorum. | Open Subtitles | من كل قلبي وروحي, بكل جزء من كياني أنا أتوسل إليك يا ملكي وسيدي أن تصفح عن خادمك المتواضع الحقير الطائش |
| Bu çocuğun bütün kalbimle mutlu olmasını istiyorum; | Open Subtitles | أريد من كل قلبي أن يحيا هذا الطفل بسعادة |
| Ama madem mecbur kaldım, en azından sahip olduğum tüm gücü bütün kalbimle inandığım bu amacı geliştirmeye kullanayım. | Open Subtitles | ولكن منذ توجب علي, فعلى الأقل سأستخدم ذلك التأثير الذي أملكه الأن لدعم القضية التي أؤمن بها من كل قلبي |
| Seni bütün kalbimle seviyorum ve bu aşk sahip olduğum en değerli şey. | Open Subtitles | أحبك من كل قلبي وهذا الحب هو أغلى ما أملك |
| Seni bütün kalbimle seviyorum, ve umarım, bu her şey olabilir. | Open Subtitles | أنا أحبكِ من كل قلبي وآمل أن أكون كل شيء |
| Bütün hayatım boyunca bütün kalbimle tek bir kadını sevdim. | Open Subtitles | طوال حياتي, أحببت إمرأة واحدة فقط من كل قلبي |
| O zaman bütün kalbimle yapmalıyım. | Open Subtitles | لابد علي أن أفعل ذلك من كل قلبي |
| Kesinlikle. bütün kalbimle inanıyorum. | Open Subtitles | بالتأكيد انا اؤمن به من كل قلبي |
| bütün kalbimle mantığıyla hareket edeceğine inanıyordum ama şimdi ben.. | Open Subtitles | صدقت من كل قلبي أنه سيعود للمنطق ولكن الآن... |
| Sonrasında, bizim için büyük bir amacı olduğuna bütün kalbimle inandım. | Open Subtitles | و الآن أؤمن بكل قلبي أن هناك هدف أسمى لي |
| bütün kalbimle kollarına geldiğim için. | Open Subtitles | آسفة على الركض لذراعيك بكل قلبي |
| Sevgili nişanlılar, kendi özgür iradenizle... yasal olarak karı koca olmaya karar verdiğiniz... bu özel günde... bütün kalbimle... sizi selamlıyorum. | Open Subtitles | عروستنا العزيزة أن ترحيبي بك ينبع من أعماق قلبي في هذا اليوم الخاص |
| bütün kalbimle inanıyorum ki, bir yerlerde birileri bebeğe bakıyordur. | Open Subtitles | أعتقد من كل قلبى أن هناك أحد ما فى مكان ما يرعى أطفالك |
| Ve bütün kalbimle biliyorum ki zamanla benim seni sevdiğim kadar sen de beni seveceksin. | Open Subtitles | واعرف في صميم قلبي ان حبك لي سينمو بقدر ما احبك |
| Eğer geri gidip ve bunu değiştirmek için bir yol olsaydı, inan bana bütün kalbimle, bunu yapardım. | Open Subtitles | لو كان هناك أي سبيل لكي أعود بالزمن وأغير من هذا، فصدقني، كنت لأفعل ذلك، بكل جوارحي. |
| bütün kalbimle bu testi geçeceğini umdum,.. | Open Subtitles | وتمنيت من كلّ قلبي أن تجتازي الإختبار |
| Ben de, bütün kalbimle bunun doğru olmadığını bileceğim. | Open Subtitles | وأنا أريد أن أخبرك من صميم قلبي أن ذلك لن يكون صحيحاً |