Size karşı olan bütün kanıtları yok eden adam olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنا الرجل الذي جعل كل الأدلة ضد تذهب بعيدا، |
Hastane odasından gelen bütün kanıtları tekrar gözden geçir. | Open Subtitles | أبحث في كل الأدلة الجسدية التي وجدناها في الغرفة |
Jürideki bayanlar ve baylar. bütün kanıtları dinlediniz. | Open Subtitles | أيها السيدات والسادة من هيئةِ المحلفين لقد سمعتم كل الأدلة |
Ama emirlerim görmüş olabileceğiniz şeyler dair bütün kanıtları geri götürmek. | Open Subtitles | لكن الأوامر أن أقوم بمصادرة جميع الأدلة فى هذا الموقع بالأضافة الى اى شيء رأيتوه |
Sana karşı olan her şeyi yok etmek için bütün kanıtları ortadan kaldırmalıyım. | Open Subtitles | يجب أنّ أختفي لأجعل كلّ الأدلّة التي ضدّك تختفي. |
Bilmeni isterim ki ben davayı takip edeceğim ve bütün kanıtları kendim inceleyerek hiçbir şeyin gözden kaçmadığından emin olacağım. | Open Subtitles | أريدك أن تعرف، مع ذلك، ذلك سأستأنف هذا القرار، وسأعود على كلّ الدليل ثانية نفسي... لتأكيد ذلك لا شيء أشرف عليه. |
- Şimdi bütün kanıtları gördüğümüze göre - Bekle! İtiraz ediyorum. | Open Subtitles | الأن و بعد ان رأينا كل الدلائل انتظر,انا اعتراض |
Üzerindeki bütün kanıtları aldıktan sonra vereceğim. | Open Subtitles | سأسلّمه بعد أن أنتهي من الحصول على كلّ الأدلة منه. |
İnsan böyle bir şeyi hiç unutmaz. Neyse, kadın yüzbaşı bütün kanıtları topladı sonra hepsini sakladı. | Open Subtitles | نوع الأشياء التي تبقى معك لقد جمعت كل الأدلة |
DinLe. OLayLa bağLantıLı oLabiLecek bütün kanıtları yok ediyorLar. | Open Subtitles | إستمع إلي، كان يجب أن يدمروا كل الأدلة التي تقودنا إليهم |
Koca ormanın birden yanıp kül olup bütün kanıtları yok etmeden önce kaynağımın gördüğü helikopterler. | Open Subtitles | تلك التي رآها مصدري وهي تحط الرحال في موقع الحادث قبل ان يدمر حريق الغابة الكبير كل الأدلة |
Kızgın, miyop bir komşunun tanıklığı diğer bütün kanıtları gölgede bırakmamalı. | Open Subtitles | شهادة جار غاضب قصير النظر لا يجب ان تتفوق على كل الأدلة الباقية الصور فواتير الخدمات |
...6 haftalık zaman dilimi veriyorum bütün kanıtları ve ifadeleri bir araya getirmek için. | Open Subtitles | أمنح فترة 6 أشهر اجمع كل الأدلة والأقوال الممكنة |
Evet, bütün kanıtları ve hayatımı yok edip hepsini yakmak! | Open Subtitles | أجل، أتخلص من كل الأدلة وحياتي وأحرق كل شئ |
bütün kanıtları ortadan kaldırdım, değil mi? | Open Subtitles | لأني محوت كل الأدلة أليس كذلك؟ |
Parayı bana ver bütün kanıtları sileyim. | Open Subtitles | سلّمني النقود وسأقوم بإخفاء كل الأدلة |
Bu gece sana ihtiyacın olan bütün kanıtları göstereceğim. | Open Subtitles | سأريك جميع الأدلة التي تحتاجها الليلة |
Ama bütün kanıtları korumalıyız... | Open Subtitles | لكننا عليا استعادة جميع الأدلة |
Size karşı olan bütün kanıtları yok eden adam olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّي الرجل الذي أبعد كلّ الأدلّة ضدّكم |
Belki de uzaylılar onların hemen arkasından dolaşıp bütün kanıtları topladığı içindir.. | Open Subtitles | لأن، لربّما، إذا هناك أجانب هم ينتشرون ببساطة... ... وهم... وهم يزيلون كلّ الدليل قبل أن يصبح برهانا. |